Şiirin dış görünüşüne “biçim”, iç görünüşüne de muhteva deniliyor. Şiir, biçim bakımından “nazım şekli, nazım birimi, kafiye, vezin ve dil özellikleri”; muhteva bakımından da iç ahenk, mecazlar, söz sanatları, konu ve tema şeklinde inceleniyor.
Şiirde yer alan ahenk unsurları; ölçü (aruz, hece), kafiye, redif, aliterasyon, asonans ve kelime tekrarları olarak bilinmektedir. Ayrıca şiirde ahengi sağlamak için şairin duyguları ve yeteneği de oldukça önemlidir.
Şiirin dış yapısında; nazım birimi, kâfiye ve redif, vezin ve nazım şekillerini görürüz. Şâir muhtevâyı bu dış yapı içerisinde sunar. Dış yapı devrin ve şâirin edebî anlayışına göre değişebilmektedir. "Şiirde dış yapı unsurları" dediğimiz bu şeklî yapı divan şiirinde kuralcı ve gelenekçi bir hüviyet kazanmıştır.
Ölçü (Vezin)
Şiirde, hecelerin sayılarına ya da heceyi oluşturan seslerin uzunluk ve kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. İşte bu düzene ölçü denir. Edebiyatımızda hece, aruz ve serbest olmak üzere üç tür ölçü kullanılmıştır.
İlgili 29 soru bulundu
Sözcük halindeki redifler
Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır: Örnek: Doğru söylerim halk razı değil.
Bir mısra veya yakın mısralar arasında uyum içerinde tekrarlanan ünlüler varsa buna asonans denir. Mısra içerisinde uyum içerisinde ünsüzler varsa buna da aliterasyon adı verilir.
Aruz Ölçüsü: Dizelerdeki hecelerin açık (kısa) ve kapalı (uzun) oluşlarına dayanan ölçü türüdür. Divan şiirinde kullanılır. REDİF: Dize sonlarında tekrarlanan, aynı harflerden oluşan, aynı görev ve anlamdaki ekler, kelimeler ve kelime gruplarıdır. NOT: Redif, kafiyeden önce aranır.
Şiir ya da düzyazıda bir uyum yaratmak amacıyla, aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasına aliterasyon denir. Örneğin: Seherlerde seyre koyuldum semayı, deryayı. Tevfik Fikret.
ŞİİRDE ÖLÇÜ (VEZİN): *Şiirde ahengi ve dizelerin uyumunu sağlayan ögelerden biri de ölçüdür. *Türk edebiyatında aruz ve hece olmak üzere iki ölçü kullanılmıştır. *Son dönemlerde buna serbest ölçü de eklenmiştir.
Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir. Nazım şekilleri; Gazel, Rubai, Kaside, Tuyuğ, Mesnevi, Murabba, Kıt'a, Şarkı, Müstezat, Terkib-i Bent, Terci-i Bent, Musammat olmak üzere 12 (on iki) türe ayrılır.
Dize veya mısra, manzum yazıların (şiir) her bir satırına verilen isimdir. Genelde belli bir vezne (ölçü) göre düzenlenir; fakat ölçüsü olmak zorunda değildir. Bütün şiirler mısralar halinde düzenlenir.
Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür.
Cümle içerisinde redifi bulmak için mısraların sonuna bakılmalıdır. Eğer birbirleriyle kafiyeli olan sözcükler çekim ya da yapım eki almışsa, o ek rediftir. Redifler sadece ek halinde kullanılmaz. Aynı anlama gelen ve kafiyeli sözcüklerden sonra tekrarlanan kelimeler de birer rediftir.
Konularına göre şiir türleri; lirik, epik, pastoral, didaktik ve satirik olmak üzere 5 farklı türe ayrılmaktadır. Her birinde farklı konuların işlendiği şiir çeşitleri şunlardır.
Mısraların sonunda yer alan sözcüklerin diğer dizelerde yer alan kelimelerle olan ses benzerliğine kafiye şeması denir. Hem halk şairleri hem de gazel, kaside, tahmis ve murabba türünde eserler yazan divan şairleri, kafiye örgülerine göre eserler kaleme almıştır.
Asonans, bir şiirdeki bir veya birden fazla ünlü sesin tekrar edilmesiyle ahenkin sağlanmasıdır.
Asonans, şiirde aynı olan ünlü harflerin tekrar etmesine verilen ad olarak bilinir. Bu kavram genel olarak aliterasyon ile birlikte kullanılır. Kelimelerde vurguyu bulunduran aynı ünlünün tekrarlarından meydana gelen ahenk ve uyumu yakalamak için yazar ve şairler bu sanata başvurur.
Şiirde ritim ve ahenk unsurlarının başında ses ve ahenk gelir. Ahenkli bir söyleyiş için yapılan ses tekrarlarına aliterasyon denir. Bu söz sanatı sadece şiirlerde değil düz yazıda da seci ile birlikte kullanılır.
Kafiye ya da uyak, şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.
Biçim bilgisi; dilbilgisinin ve dilbilimin, dildeki anlamlı ve işlevli en küçük birimler olan kelimelerin ve eklerin yapı, işlev ve kullanımını inceleyen koludur.
Şiirin dış görünüşüne “biçim”, iç görünüşüne de muhteva deniliyor. Şiir, biçim bakımından “nazım şekli, nazım birimi, kafiye, vezin ve dil özellikleri”; muhteva bakımından da iç ahenk, mecazlar, söz sanatları, konu ve tema şeklinde inceleniyor.
Özet: Şiirlerde ses zenginliği; mısralar arasında aynı sesler, heceler, takılar ve aynı anlam taşıyan kelimelerin tekrarıyla sağlanır. Bu tekrarlar şiirde iç ahengi ortaya çıkarır; mısraların başına, ortasına ya da sonuna getirilir. Bu tekrarlar mısralar arasında kafiye veya redif görevi görürler.
ozellikle sozcugun basinda bulunan sessiz harflerin ve vurgulu hecelerin (stressed syllable) ard arda tekrarlanmasiyla vucud bulan hadise..
SES AKIŞI: *Şiir okunurken seslerin içeriği yansıtacak şekilde vurgu ve tonlama yapılarak çıkarılmasıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri