Sipariş borca yapılır veya taksitlendirilirse yapılan bu akid sahih olmaz. Hanefî mezhebine göre ise ücret peşin de olsa taksitli de olsa yapılan sipariş akdi sahih olur. Hanefîler böyle derken örfü ve teamülü esas almışlardır. Çünkü ekonomik şartlar, insanları bu tür muameleler yapmaya zorlamaktadır.
İstisna' akdi istihsânen caiz görülmüş ve meşru olduğunda icma' edilmiştir (36).
Ismarlanan şey, akdin yapıldığı anda, ısmarlayanın istediği özellikte hazır olmadığından, istisna' akdi, akit esnasında henüz mevcut olmayan bir şeyin imal edilmesi için insanların arasında yaşayan örfe uygun ola- rak kurulan bir akittir.
Peygamber (s.a.s.) bazı durumlarda paranın peşin alınarak malın vadeli olarak satılmasına izin vermiştir. Bu şekilde yapılan alım satım akdine selem veya selef denilir.
Müşterinin sözleşmeden cayması hâlinde kaporanın kendisine iade edilmesi şartıyla yapılan akdin cevazında bir ihtilaf yoktur (İbn Cüzey, el-Kavânîn, 171). Alıcının akitten cayması durumunda verdiği kaporanın yanması, yani satıcının mülkiyetine geçmesi şartıyla yapılan akdi fakihlerin çoğu caiz görmemişlerdir.
İlgili 32 soru bulundu
Fetva Kurulu, "Özel şirketler ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçi, memur veya emekliler maaşlarını faizli bankalar aracılığıyla alıyorsa paralarını bekletmeksizin ya çekmeli ya da katılım bankalarına transfer etmelidir" diye belirtti.
Simsarlık olarak bilinen ticari aracılık prensip olarak caizdir. Fıkıhta Cuale olarak bilinmektedir. İmam Buhari sahihte şöyle dedi: “Simsarlık ücreti bölümü: İbn Sirin, Ata', İbrahim ve Hasan simsarlık ücreti alınmasında sakınca görmemişlerdir. Komisyon ücretini ancak işi yerine getiren kişi almaya hak eder.
Akdin hükmü, tarafların kastettiği ve akdin nevine göre meydana getirdiği asıl sonuçtur. Akdin hukuku ise onu koruyan, tamamlayan ve asıl sonuçları güçlendiren ikinci derecedeki (hükme tâbi olan) borç ve haklardır.
Sözlükte “toprağa tohum atmak, ekin ekmek” anlamındaki zer' kökünden türeyen müzâraa kelimesi, fıkıh terimi olarak tohum ekmek ve mahsulü belli oranda paylaşmak üzere arazi sahibiyle emek sahibi arasında yapılan ziraî ortaklık sözleşmesini ifade eder.
Vedia verenin taşınır bir malı ücretsiz olarak saklanmak üzere vedia alana tevdi ettiği, tevdi alanın da bu malı istendiği zaman iade borcu altına girdiği akit vedia akdidir (saklama sözleşmesi – depositum).
Sözlükte “savmak, çevirmek, harcamak, değiştirmek, nakletmek, altın parayla gümüş parayı değiştirmek, bir para diğerine üstün olmak” gibi anlamlara gelen sarf kelimesi fıkıhta paranın para ile değişimini konu edinen akdi ifade eder.
Sarf bedeli karşılığında havale, kefâlet ve rehin caizdir. Ancak bu tasarrufların akit meclisinde yapılması ve kabzın gerçekleşmesi de şarttır.
Tarifi: Ariyet, bir şeyin bir şahıs tarafından ücretsiz (bedava) olarak mu ayyen veya gayri muayyen bir zaman için kullanılmasına cevaz veren bir mukaveledir.
Malzemenin müteahhit tarafından verilmiş olması halinde akit istisna akdi değil, alım-satım akdidir; malzemeyi iş sahibi verdiyse istisna akdidir. Çağdaş hukukta her iki taraf da malzeme sağlayabilir ve iki şekilde de istisna akdi söz konusu olur.
Teverruk işlemi hakkında İslam âlimlerinin çoğunluğu olumlu görüş vermişlerdir. Bu konudaki değerlendirmeler şöyledir: Hanefi Âlim Ebu Yusuf (ö. 182/798): “İne satışı (teverruku kastediyor) caizdir ve bunu yapmak sevaptır.” Şafii mezhebinin imamı Muhammed b.
Akdi kelimesi hukuki alanda kullanılan bir sözcüktür. Anlamı ise sözleşmeli ya da sözleşimsel şeklinde ifade edilir. Diğer bir ifade ile iş sözleşmesi olarak ele alınır ve karşılıklı bir kanun nezdinde ifade edilir.
Satım akdinde satış bedeli ve tedavüldeki para anlamında bir fıkıh terimi. Özellikle satım sözleşmesinde taraflardan birinin veya her ikisinin akdi onama yahut feshetme hakkına sahip olması, dolayısıyla ilgili taraf açısından akdin bağlayıcı olmaktan çıkması anlamında fıkıh terimi.
İcâre akdi; kiralayan ve kiraya veren arasında kararlaştırılan bir sözleşmedir. Kiralayan ve kiraya veren şahıslar herhangi bir anlaşmazlık yaşanmasının önüne geçebilirler.
Bir hukukî işlemin işlerlik ya da bağlayıcılık kazanabilmesi için hak sahibinin onay vermesi anlamında terim.
Akit mahalli; kendisi üzerinde şeriata uygun olarak sözleşme yapılan şeydir. menfaati olmaktadır. Fakihlerin çoğuna göre akitler icap, kabul ve mahalden oluşmaktadır. büyük çoğunluğu tarafların yaptıkları sözleşmelerde mahal hususunda gerçekleşmektedir.
Bu üç delilden birisindeki ortak illet, kıyas için gereklidir. Yani Kitap, Sünnet ve İcma delilleri kıyas için gerekli ilk üç delildir.26 Bunun içindir ki fer'î deliller ile istidlâl edebilmek için Kitap, Sünnet, icma ve kıyas delillerinde bir hüküm bulunmaması gerekir.
Din İşleri Yüksek Kurulu
Kredi kartı ile yapılan alışverişlerde bankanın yaptığı hizmet karşılığında iş yeri sahiplerinden komisyon alması faiz olur mu? Bir iş veya bir hizmet ya da mal karşılığında alınan bedel helaldir.
İslam, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yoldan temin etmelerini emreder ve her türlü faizi kesin olarak haram kılar (al-i İmran, 3/130; Nisa, 4/161). Şahıslar veya kurumlarla yapılacak faizli kredi işlemleri de bu kapsamdadır.
Özet olarak şunu diyebiliriz: Sattığınız ürünlerin ücretini çeşitleriyle tüm kredi kartlarla tahsil edebilirsiniz, ayrıca bu işlemi kolaylaştırmak için bankaya komisyon ödeyebilirsiniz, fakat bu komisyonun müşteriye ek olarak yansıtılmaması şartıyla caizdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri