AST/ALT oranının >1 olması ise kronik karaciğer hastalığı (fibroz-siroz) için değerli bir bulgudur (28).
AST YÜKSEKLİĞİ NEDİR? AST testinin referans aralığı <41 U/L'dir. Yüksek AST, başta karaciğer olmak üzere kalp, beyin, böbrek ve kaslarda herhangi bir hastalık belirtisi olabilir.
Sirozda oluşan lipit ve lipoprotein değişikliklerinin en önemli nedeninin lesitin kolesterol açil transferaz (LCAT) ve hepatik lipaz enzim sentez ve aktivitelerindeki azalma olduğu, ayrıca parankim hasarıyla korele olarak lipoprotein a [Lp (a)] düzeyinin azaldığı bildirilmiştir (1).
Bu testler Alanin Aminotransferaz yani ALT ve Aspartat Aminotransferaz – AST'dir. ALT testi karaciğerdeki hasarı incelemek ve karaciğer hastalıklarını teşhis etmek adına kullanılır. AST testi ise siroz, hepatit ve karaciğer hasarı gibi sorunların teşhisinde kullanılır.
AST normal değeri kadınlarda 15-42 IU/L iken erkeklerde 15-50 IU/L'dir.
İlgili 31 soru bulundu
ALT yüksekliği düşüklüğe oranlara daha yaygın olarak görülür. Genel olarak ALT seviyeleri 57 U/L'nin üzerine çıkması ALT yüksekliği olarak adlandırılır. Yüksek çıkan her ALT seviyesi beraberinde bir tedavi gerektirmeyebilir. Bazen de yüksek ALT seviyeleri hepatit, enfeksiyon, siroz gibi hastalıklardan kaynaklanabilir.
Meyan kökü ekstresi alanin aminotransferaz (ALT) ve aspartat aminotransferaz (AST) enzim düzeylerini düşürmede etkilidir.
Erken dönemde en sık görülen belirtiler; iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, halsizlik ve çabuk yorulma olup, ileri evrelerde vücutta su birikimi, bacaklarda ödem, karında şişlik, kas erimesi, ciltte çabuk morarma, kanamaya eğilim, aşırı kaşıntı, sarılık ve geçici şuur değişikliği siroz belirtisi olarak ortaya çıkar.
Böbrek fonksiyonlarının incelenmesi amacıyla kandaki kreatinin değerlerine bakılabilir. Hepatit virüslerinin kontrolü amacıyla da kan testleri yapılır. Bu sonuçlara bakılarak uzman karaciğer sirozunun altında yatan nedeni tespit edebilir. Sirozun hangi seviyede olduğu yapılan testlerden sonra ortaya çıkar.
Karaciğerin düzgün işlev sergileyip sergilemediği, bir dizi özel kan testiyle tayin edilebilir. Bu testler sayesinde akut, kronik karaciğer hastalıkları, hepatit, kolestaz (safra tıkanıklığı) gibi sorunlar rahatlıkla teşhis edilebilir.
Bu durum, siroz sürecinin başlangıcıdır. Süreç ilerledikçe işlevine devam eden karaciğer hücrelerinin azalması sonucunda karaciğer giderek sertleşmeye ve küçülmeye başlar.
Alkolle ilişkili hepatit ve buna bağlı siroz varsa karaciğer büyüyebilir. Genellikle aşırı dozda ilaç alımına bağlı toksik hepatit, Hepatit A, B veya C enfeksiyonuna bağlı viral hepatit.
Siroz varlığı itibarıyla karaciğerin işlemesini tamamen durdurmaz fakat siroz ileri evrelerde karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Eğer gerekli önlem alınmazsa, bunun sonucunda yaşamı tehdit edici uzun süreli ciddi komplikasyonlar yaşanabilir.
ALT yüksekliği düşüklüğe oranlara daha yaygın olarak görülür. Genel olarak ALT seviyeleri 57 U/L'nin üzerine çıkması ALT yüksekliği olarak adlandırılır. Yüksek çıkan her ALT seviyesi beraberinde bir tedavi gerektirmeyebilir. Bazen de yüksek ALT seviyeleri hepatit, enfeksiyon, siroz gibi hastalıklardan kaynaklanabilir.
Karaciğerde enzim yüksekliği genellikle karaciğerdeki hücrelerde iltihaplanma veya hasarı gösterir. İltihaplı veya hasarlı karaciğer hücreleri, karaciğer enzimleri de dahil olmak üzere belirli kimyasalları normal miktarlarından daha fazla kan dolaşımına verir ve kan testlerinde karaciğer enzimlerini yükseltir.
Burada SGOT (AST) testi, sonucunda kabul edilen normal değerler mevcuttur. Bu değer aralığı kadınlarda ve erkeklerde değişkenlik gösteren bir durumdur. AST değeri erkeklerde; 10-40 birim/L, kadınlarda ise; 9-32 birim/L olarak kabul edilir.
Siroz Evreleri Nelerdir? Siroz semptomlarının varlığına göre kompanse ve dekompanse siroz olmak üzere iki evrede incelenir. Eğer yeteri kadar erken teşhis edilirse dekompanse sirozun kompanse siroza dönüşü mümkündür.
Siroz evreleri ilerledikçe karaciğerdeki skar dokusu oranı artar. Karaciğer; besinleri işleme, hormon üretme, ilaç ve toksinleri vücuttan uzaklaştırma gibi becerilerini kaybeder. Ayrıca karaciğer tarafından salgılanan protein ve enzimlerin üretimi de azalır. Sirozun geri dönüşü yoktur, skar dokular iyileştirilemez.
Karaciğer hastalıklarına bağlı gelişen kaşıntıda sırt, en sık kaşınan bölgedir. Ancak daha az sıklıkta diğer tüm vücut bölgelerinde kaşıntı gelişebilir. Karaciğer kaynaklı kaşıntının şiddeti gündüz, geceye göre daha fazla olurken, kış aylarında artar.
FibroScan rapor sonucu nasıl yorumlanır? Raporda karaciğer sertliği ölçümü 1,5-75 kPa arasında, CAP ölçümü ise (yağlanmayı gösterir) 100-400 dB/m arasında değişen bir değer olarak bildirilecektir.
Genellikle tehlikeli bir durum olmayan karaciğer yağlanması bazı hastalarda karaciğer yetmezliğine (siroz) yol açabilir.
Karaciğer hastalarında makarna, bulgur, sebzeler, baklagiller, sütlü tatlılar, bulgur pilavı gibi bileşik şeker içeren gıdalar önerilir. Hazır gıdalar: Fastfood, hazır market ürünleri, sosis, sucuk, salam tüketimi kronik karaciğer hastalarının uzak durması gereken gıdalar arasındadır.
- Bol Su Tüketmek: Karaciğerin temizlenmesinin ve yenilenmesinin en önemli yolu, gün içerisinde en az 6 ile 8 bardak su tüketmektir. Bunun dışında böbrek sağlığı açısından oldukça önemli olan su, vücudun her zaman nemli olmasına destek olur. Su içmek; karaciğerin temizlenmesinin en önemli yoludur.
Zeytinyağı ile yapılmış sebze yemekleri, balık, salata, kuru baklagiller, turp, lahana, karalahana, brüksel lahanası, karnabahar, brokoli, roka, tere, kırmızı pancar, havuç, sarımsak karaciğer dostu besinlerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri