Skolyoz hastaları sırt üstünün yanı sıra yan da yatabilmektedir. Bu pozisyonda bacakları bükmek ve diz altına yastık gibi bir destek koymak da hastalara iyi gelmektedir. Yüz üstü yatmak ise sırtın düzleşmesine neden olduğu için önerilmemektedir. Yatakların ise orta sertlikte ya da sert olması gerekmektedir.
Uyku pozisyonu seçiminde yanılmak: Uyku pozisyonu da skolyoz hastalarının rahat etmesi açısından önemlidir. Yatakta yan yatmak, skolyoz hastaları için en rahat pozisyonlardan biridir.
Skolyoz hastalığı temelde omurgadan kaynaklanan bir rahatsızlıktır ve yanlış yatak seçimi bu durumun ilerlemesine neden olabilir. Skolyoz hastaları için ideal bir yatak omurgayı desteklemeli ve doğru pozisyonda tutmalıdır. Özellikle, kemik gelişimi devam eden çocuklar ortopedik özelliklere sahip yataklar kullanmalıdır.
Özellikle skolyoz ile mücadele eden ve uyku sonrasında sırt, boyun ve bel ağrısı çeken kişilerin lateks yastıklarla uyumalarını tavsiye ederiz. Orta sert bir yapısı olan lateks yastıklar yan yatış pozisyonunu da destekler.
İlgili 31 soru bulundu
Skolyoz nedeniyle sinirler üzerinde basının artmasıyla bacak ağrısı, yorgunluk hissi, sırt ve bel kaslarda spazm görülebilir. Durumun ilerleyip sinir baskısı yoğunlaşan hastalarda bacaklarda güçsüzlük, uyuşma ve ağrı şikayetleri artar.
Eğer önlem alınmazsa ilerleyen süreçte başta skolyoz olmak üzere çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Okul çantalarının ağır olması ve tek taraflı taşınması, yanlış oturma pozisyonu, kas iskelet yapısına uygun olmayan egzersiz hareketleri skolyozu tetikler.
20 derecenin altındaki eğriliklerde hasta yakından izlenir. Aynı zamanda sırt ve bel egzersizleri ile yüzme önerilir. Herhangi bir girişim (korse tedavisi ya da cerrahi) yapılmaz. Skolyoz derecesi 20-40 derece arasında ve büyüme potansiyeli olan kişilerde korse tedavisi tercih edilebilir.
Skolyoz eğriliği korse içinde genelde azalır. Omurga büyümesi tamamlanıp korse kullanımı bırakıldığında skolyoz eğriliği korse öncesine göre daha az ya da aynı büyüklükte olabilir. Bazı hastalarda ise korse tedavisine ragmen skolyoz ilerlemeye devam eder. Sonuçta korse tedavisinin başarılı bir tedavi olduğu açıktır.
Skolyoz, şu anki tıp bilgisi ile tamamen düzeltilmesi mümkün olmayan bir durumdur. Bu nedenle Skolyoz fizik tedavi ile geçer mi? Sorusunun yanıtı maalesef HAYIR. Ancak tedavi yöntemleri eğriliğin ilerleyişini sabitlemeye, durdurmaya odaklanır.
deformitesine donusebilir. Ve bununla birlikte kalp, akciger hastalıklarına neden olabilir.
Skolyozu sırt bölgesinde olan hastalara uygundur. Günlük kullanım süresi 23 saate kadar çıkabilir. Daha çok gece korsesi olarak adlandırılır.
Baş önde duruş şekli boyun ve sırt omurlarının maruz kaldığı stresi arttırabilir. Skolyoz'lu kişilerin omurgaya dengesiz yüklenmemesi gerekir.
Genellikle fizyoterapi, omurga destekleyici ürünler, ağrı kesiciler ve anti-inflamatuar ilaçlar önerilir. Ayrıca, skolyozun şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Fizyoterapi, kas güçlendirme ve esnekliği artırarak skolyozun ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Skolyoz Ameliyatı Sonrası Fizik Tedavi Ne Kadar Sürer? Skolyoz ameliyatı sonrasında fizik tedavi hastanın eğrilik sürecine göre değişkenlik gösterse de en fazla 12 aya kadar devam edebilir. Bu süreçte kişi fizik tedavinin gerekliliklerini yerine getirmeli ve uzmanları mutlaka dinlemelidir.
Omurga eğriliğinin düzeltilmesi için ağır fiziksel kuvvet gerektiren sporlar ve yaşlılar için ağır yük kaldırılması, skolyoz hastalarının yapmaması gereken faaliyetlerdir. Bununla birlikte, skolyoza iyi gelen sporların da omurgayı fazla zorlamadan yapılması gerekmektedir.
Eğriliğin tedavi edilmesi için eğriliğin 10 derecenin üzerinde olması gerekir. Düşük dereceli eğriliklerin ilerleyen zamanlarda skolyoz riski oluşturmaması hastanın belirli aralıklarla muayene edilmesi gerekir.
Skolyoz hastaları için pilates, yürüyüş, at binme gibi sporların olumlu etkileri görülmektedir.
Skolyoz, spinal deformiteler içerisinde en sık karşılaşılan ve ilerleyen evrelerde son derece ciddi duruş bozukluklarına neden olan üç boyutlu bir omurga deformitesidir. Bu deformite omurganın yapısal bozukluğundan kaynaklı olarak ortaya çıkabileceği gibi omurga dışı sebeplere bağlı olarak da gelişebilir.
Skolyoz en çok hangi yaş aralığında ve kimlerde görülür? Skolyoz her yaştan bireyde görülebilmekle birlikte en çok çocukların hızlı büyüme (ergenlik) dönemi olan adölesan dönemde; kız çocuklarında 11-18, erkek çocuklarında 13-18 yaş aralığında karşımıza çıkar.
Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliği olduğu için boy uzunluğunu bir miktar etkileyebilmektedir. Örneğin 30 derece skolyozu olan bireyin omurga uzunluğu 1.5-2 cm daha kısa olabilmektedir.
Adolesan idiyopatik skolyozun nedeni hakkında çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Ancak son yıllarda D vitamini eksikliği veya eksikliğinin skolyoz üzerine etkisi üzerine çalışmalar yapılmaktadır. D vitamini eksikliği ve yetersizliği, AIS hastaları da dahil olmak üzere adolesanlarda yaygındır.
Peki bu durumun skolyoza etkisi nasıl oluyor? Aşağıdaki şekli dikkatle izlediğimizde a) ayak tabanında içe basma ile bacak ta b) diz bölgesinden içe doğru dönüyor ve diz kapağı seviyesinden iç yöne doğru kayıyor. ve c) bacakta kısalık meydana geliyor.
Kupa tedavisi yani hacamat uygulamasının faydaları genel bir yapıya sahip olduğundan birçok farklı hastalığa iyi gelmektedir. Genellikle kişiler hacamat tedavisini varis, skolyoz, bel ve boyun fıtığı, baş ağrısı, cilt sağlığı veya kadın hastalıkları gibi birçok farklı sebep için tercih edebilmektedir.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri