Topuk ağrısı, özellikle de bıçak saplanan şekilde hissedilen topuk ağrısı çoğunlukla, topuk dikeni sendromu olarak da adlandırılan bir durum olan plantar fasiitten kaynaklanır. Topuk ağrısı, stres kırığı, tendinit, artrit, sinir tahrişi veya nadiren kist gibi başka nedenlere de bağlı olabilir.
Topuk ağrısına sebep olan bir ortopedik sorun bulunmadığı sürece; gün boyu ayakta durmak, yoğun spor yapmak, yeterince dinlenmemek, uygun ayakkabı giymemek, ilerleyen yaşla zayıflayan kemik ve kas yapısı, ideal kilonun üzerinde olmak gibi nedenlerden topuk ağrısı olur.
Topuktaki ağrıların en yaygın nedeni olan topuk dikeni hastalığında cerrahi olmayan tedavi sürecinde topuk ağrısı egzersizleri yapılabilir, çıplak ayak üzerine basmaktan kaçınılabilir, buz kompresi yapılabilir, ortopedik ayakkabı kullanılabilir, topuğa baskı yapacak fiziksel aktivitelerden uzak durulabilir.
“Topuk dikeni hangi bölüm bakar?” sorusu, hastalığı yaşayan kişiler tarafından sıkça sorulmaktadır. Bu şikayetlere sahip olan kişi, bir an önce uzman bir hastanenin ortopedi ve travmatoloji birimine başvurmalıdır.
Düztabanlık, ayak tabanında ağrıya neden olabilir. Ayak burkulması ve yaralanmalar da ayak altı ağrısının yaygın nedenlerindendir. Ayak tabanında ve parmak aralarında mantar enfeksiyonu kaşıntı, yanma ve ağrıya yol açabilir. Romatoid artrit(iltihaplı romatizma) de ayak eklemlerinde şişlik ve ağrıya yol açabilir.
İlgili 40 soru bulundu
Ayak çukuru veya ayak altında ki ağrı için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler ise ayakaltı ağrısına iyi gelir: Ayağı dinlendirmek. 2-3 saat aralıklarla ayak altına 20 dakika süre ile buz kompresi uygulamak. Alçak topuklu, yumuşak tabanlı ayakkabılar kullanmak.
Topuk ağrısı nedir? Topuk ağrısı, özellikle de bıçak saplanan şekilde hissedilen topuk ağrısı çoğunlukla, topuk dikeni sendromu olarak da adlandırılan bir durum olan plantar fasiitten kaynaklanır. Topuk ağrısı, stres kırığı, tendinit, artrit, sinir tahrişi veya nadiren kist gibi başka nedenlere de bağlı olabilir.
Bazı durumlarda, vitamin eksiklikleri suçlanabilir.
Uzmanlar, B3 vitamini, Omega-3 yağ asitleri, A vitamini, C vitamini ve E vitamini eksikliği olan kişilerde topuk çatlakları yaşanma olasılığının daha yüksek olduğunun altını çiziyor.
Topuk dikeninin ilk ve en önemli belirtisi topukta ağrı görülmesidir. Topuk dikeni ağrısı iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi sabah kalkınca ayak tabanı ağrısı ve topukta batma tarzında ağrı hissedilmesi, ikincisi ise ayağın kullanılması ile beraber gün sonunda topukta artan ağrıdır.
Sert yüzeylerde yürümek, koşmak veya zıplamaktan kaynaklanan tekrarlayıcı stres, topuk dikeninin yaygın bir nedenidir. Topuğun ön kısmında ağrı, şişlik, ısı artışı gibi iltihap belirtileri görülür. Bununla birlikte her zaman ağrıya neden olmaz ve her topuk ağrısı topuk dikeni kaynaklı değildir.
Parasetamol ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler alınabilir. Bu ilaçlar 2-3 hafta kullanılabilir.
Düz tabanlık, orta-ileri yaş, aşil tendonundaki gerginlik, obesite, ayak kaslarındaki zayıflık, sağlıksız ayakkabı kullanımı, uzun süre ayakta durma gibi durumlarda plantar fasiit(topuk dikeni) daha sık görülür. Tanı için genellikle klinik bulgular ve muayene yeterli olur.
İncinmeye, zorlamaya, ağır yük taşımaya ve uzun süre ayakta kalmaya bağlı mekanik stres nedeniyle de topuk ağrısı ortaya çıkabilir.
Topuk dikeninin tedavi edilmediği bir ortamda kişinin şiddetli ağrı, yürüme bozuklukları (dikene göre yürüme şeklinin ortaya çıkması), yapılacak aktivitelerin kısıtlanması ve psikolojik etkiler ortaya çıkacaktır. Bunun yanı sıra ayaklarda farklı sorunların oluşması da topuk dikeni kaynaklı olabilir.
Çoğu plantar fasiit vakası dinlenerek zamanla düzelir. Ne yazık ki fasya dokusu çok yavaş iyileşir, bu nedenle iyileşme süresi aylar sürebilir. İyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabilecek birkaç ipucu: - Ayağı olabildiğince dinlendirin ve uzun süre koşmaktan, ayakta durmaktan veya yürümekten kaçının.
Topuk dikeninin klasik belirtisi topukta saplanıcı tarzda ağrı oluşmasıdır. Bazı kişilerde bu ağrı sızı şeklinde olabilir veya yanma hissiyle birlikte görülebilir. Ağrı temel olarak topuk bölgesinde oluşmakla birlikte bazı kişilerde ayağın ortalarına doğru yayılabilir.
Topuk dikeninin tedavisinde öncelikle; ağrı kesici kremler eşliğinde masaj ve soğuk uygulamalarına başvurulmaktadır. Masaj uygulaması ayak parmaklarını geriye çekerek topuk üzerine 5 dakika boyunca soğuk uyguladıktan sonra ağrı kesici kremler sürülerek yapılmalıdır. Bu uygulama günde 4-5 defa tekrar edilmelidir.
Topuk Dikeninde Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Hastalığın ilk dönemlerinde tedavi; öncelikle istirahat ve gece ayak bileğini sabitleyici cihazlar kullanmaktır. Bulguları hafifletmek için, ağrılı bölgeye, günde 2 defa, yirmi dakika süreyle buz uygulamak gerekebilir.
El ve ayak bilekleri, omuz eklemeleri ve parmaklarda ağrı, değişken ruh hali, depresyon, uykusuzluk, baş ağrısı, saç dökülmesi gibi belirtiler de bulunabilir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliği; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas güçsüzlüğü ve düşme riskinde artışa neden olur.
Ellerde ve ayaklarda karıncalanma uyuşma
B12 eksikliği eller ve ayaklar gibi vücudun belirli bölgelerinde yanma veya karıncalanma yakınmalarına neden olur.
B12 eksikliği bacaklarda ağrı yapar mı? Vitamin b12 eksikliği görülmesi durumunda, kol ve bacaklarda ağrılar meydana gelebilir. ağrılara ek olarak tende beliren morarmalar da b12 eksikliğinin belirtilerinden biri olarak görülmektedir.
Evde yapılan doğal yöntemlerle de tedavi edilebilen topuk dikenine iyi gelen şeyler arasında istirahat etmek, karbonatla karışım yapmak ve limon vardır.
Ayak tabanı ağrısı, yürüyüşü, duruşu ve vücudun hareketlerini etkileyen bir sorundur. Ayak kaslarında, eklemlerde ve kemiklerde oluşan rahatsızlıktan dolayı ayak tabanında ağrı oluşabilir. Ayak tabanında oluşan hastalıklar ayak bakımının yetersizliğinden ya da yanlış ayakkabı tabanlığı seçiminden kaynaklanabilir.
Sever hastalığı, kalkaneus (topuk kemiği) arkasında bulunan büyüme plağının kanlanma bozukluğuna bağlı gelişen aseptik nekrozudur ve çocuklarda topuk ağrısının en sık nedenidir. Özellikle 8-15 yaşlarında, çok aktif, atletik ve kilolu erkek çocuklarında ve gençlerde daha sık görülür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri