Normal koşullar altında yani bulunulan ortamın aşırı sıcak veya soğuk olmadığı ya da aşırı güç harcanmadığı durumlarda bir insan 3-5 gün susuz kalabilir. Kişinin sağlık durumuna da bağlı olarak bu süre birkaç gün uzayabilir. Mayo Klinik tarafından tavsiye edilen günlük su tüketimi 8 bardak.
Sağlıklı bir yetişkin genelde 3 güne kadar susuzluğa dayanabilirken, bu sürenin çok nadir olarak 8-10 güne kadar uzayabildiği görülmüştür.
Depremden sonra enkaz altında 50-60 saat sonra kurtarılan bebek veya yetişkinlerin olması aç ve susuz ne kadar dayanılabileceği sorularını gündeme getirdi. Bilim otoritelerince, vücudun susuzluğa dayanabileceği en uzun süre 1 hafta olarak belirlenmiştir. Açlıkta ise genel kabul gören süre 3 haftadır.
Bir insan susuz en fazla 7 gün hayatta kalabilir. Bu süre 168 saat olarak söylenebilir. Çocuklar için veya sağlık durumu iyi olmayan biri için ise bu durum değişiklik gösterebilir. Buna göre bir insan susuz kaldığı zaman vücudunda tüm hücreleri susuzluk yaşamaya başlayacaktır.
Halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir.
İlgili 34 soru bulundu
Kan hacmi azalır. Tansiyon düşer. Deri, dışkı ve akciğerler ile su kaybı devam ettiği için vücut kurur ve sağlığını yitirir. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmalar, beden hareketlerinde azalma ve baş ağrılarını beraberinde getirir.
Kronik susuzluk, ürolitiazis denilen üriner sistem taş hastalığına neden olabilir. Yapılan araştırmalar ise su tüketimindeki artışın ürolitiazis riskini azalttığını ortaya koymuştur. İdrar yolu sisteminde taş oluşumuyla gelişen hastalık hem şiddetli ağrılara hem idrar yollarında tıkanmaya sebep olabilir.
Sağlıklı insanların böbrekleri uzun süreler susuz kalmayı kaldırabilir. Ancak 16 saati geçen susuz kalma durumunda böbrek fonksiyonları düşük olan ya da sınırda olan hastalarda risk artmaktadır.
Böbrekler Alarm Vermesi: İdrar
Böbrek susuz kalırsa belirtilerini idrar ile gösterebilir. Diğer belirtileri gözden kaçırsanız veya başka durumlarla karıştırsanız bile az idrar çıkışı ve normalden koyu idrar rengi, az su içtiğiniz konusunda sizi hemen uyarır.
Dehidrasyon vücutta atık ve asit birikmesine neden olabilir ve böbrekleri kas proteinleri (miyoglobin) ile tıkayabilir. Bütün bunlar böbreklere zarar verebilir. Dehidrasyon, hızlı tedavi edilmezse böbrek hasarına yol açabilen böbrek taşı ve idrar yolu enfeksiyonlarının oluşumuna da katkıda bulunabilir.
BİR İNSAN AÇKEN KAÇ GÜN YAŞAYABİLİR? Yemek yemeden hayatta kalmanın süresi, vücut ağırlığına, genetik özelliklere, diğer sağlık sorunlarına ve en önemlisi vücudun ne kadar susuz kaldığına bağlı olarak değişir. Sıvı ve yiyecek olmadan insanlar genellikle 10 ile 14 gün içinde ölürler.
Şahıs çok susuz kalsa bile yaklaşık 2 saat içinde 2 litreyi aşmayacak şekilde ağızdan sıvı vermek doğru yaklaşımdır. Kişiye peşpeşe 5-6 litre sıvı içirmek su zehirlenmesine sebep olur. Bu arada üre, kreatinin, sodyum, potasyum ve kalsiyum ölçümü ile dengeli bir şekilde yerine koymak gerekmektedir.
Toparlarsak, başka sağlık sorunları olmayan, ortamala bir insan hiç yemek yemeden 45 ile 61 gün arasında hayatta kalabilir.
Konsantrasyon, el göz motor koordinasyonu bozulabiliyor, kısa süreli hafıza kayıpları yaşanabiliyor. Beynin bilişsel işlevlerinde sorunlar meydana geliyor. Su kaybını önlemek için vücut alarm vermeye başlıyor ve hava yolları kısıtlanıyor. Su tüketimi azaldıkça astım ve alerjiler kötüleşebiliyor.
Bebek/yetişkin çok fark etmeksizin, birçok insan (sağlık durumuna da bağlı olarak) 7-8 güne kadar susuz ve aç yaşayabilir. Bebeklerde bu 6 günü aşabilir. Eğer suya erişimi varsa, ezilme sendromu olmadığı sürece haftalarca da yaşayabilir.
Dünyada doğuşta beklenen ortalama yaşam süresi 72'dir. Bu, erkeklerde 70, kadınlarda ise 75 yaştır. Ama yaş ilerledikçe bu değişir. Örneğin 69 yaşındaki biri ortalama 17 yıl daha yaşayabilir.
Bu maddelerin vücutta uzun süre kalması hem metabolizma hızını düşürür hem de vücut sisteminin kusursuz dengesini bozar. Toksin, yağ ve atık maddelerin vücuttan atılması ise su ile mümkündür. Ancak vücuda alınan su miktarı azaldıkça idrar miktarı da azalacağından metabolizma da yavaşlar.
Kronik dehidrasyonun DNA gibi vücudun genetik planındaki değişikler de dahil olmak üzere yapısal değişiklere yol açan kimyasal bir değişime neden olmasıdır. Beyine giden kan ve oksijen akışının azalması sebeebiyleş, hafıza kaybı konsantrasyon-odaklanma eksikliği ve hasarlı sinir hücreleri gibi sorunlara neden olabilir.
Eğer aç karnına ve susuz olmadığın varsayarak bir bardak su içtiğini düşünürsek. Su içtikten sonra yaklaşık 20 dk sonra ince bağırsaktan su kana karışır. Böbrekler yaklaşık her 60dk vücudumuzdaki tüm kanı tek tur filtreler, eklersek yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra bir bardak su atılmaya hazır idrar haline gelir.
Dehidrasyon. Dehidrasyon, böbrek ağrısının olası bir nedenidir. Gün içerisinde yeterli su içme alışkanlığına sahip olmamak böbrek ağrısına neden olabilir. Susuz kalan bireylerin böbreklerinde normalde su ile gönderilebilecek atıklar birikebilir ve tıkanmaya neden olabilir.
Dehidrasyon yani susuzluk bazen böbrek ağrısına neden olabilir. Dehidrasyon, çok terleme, kusma, ishal, çok fazla idrara çıkma veya diyabet gibi bazı sağlık sorunları nedeniyle meydana gelebilir.
Çok zengin bir damar yumağından oluşan böbrekler vücutta filtre görevi görür. Kalp her atışında vücuttaki kanın yüzde 20-25'ini her iki böbreğe gönderir. Bir erişkinin 5-6 litre kan hacminin olması ve kalbin dakikada yaklaşık 70-80 kez atması sonucu böbrekler günde 200 litre kan süzer.
Yeterince su içmemek: Su içmek, insan metabolizmasının sağlıklı işleyişi için önemlidir. Vücut susuz kalırsa, ilk olarak böbreklere etki eder. Çünkü su içmemek kan basıncını yavaşlatır. Normal süreçte bir dakikada kalpten pompalanan kanın yüzde 20'si ise böbreklerden geçer.
8- Baş ağrısı, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu az su tüketimi sonucunda oluşabilir. 9- Saç dökülmesi ve kepeklenme: Az su tüketimi saç derisi kuruması ile birlikte kepeklenmeye neden olabilir. Bu da saç derisinin tutulmasını azaltıp, saç dökülmelerine zemin hazırlayabilir.
Özellikle kusma ve ishalin yol açtığı su kayıplarında evde hazırlayacağınız birtakım karışımlar sıvı ve elektrolit ihtiyacınızı yerine koymaya yardımcı olabilir. 1 litre suya 6 çay kaşığı şeker ile yarım çay kaşığı tuz ekleyin ve eriyene kadar karıştırın. Bu karışımı gün içerisinde tüketebilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri