Kaynar suya tuz eklenirse, çözeltinin kaynama sıcaklığı artar. Eklenen tuz miktarı artıkça kaynama sıcaklığı daha da artacaktır. Bunun nedeni ise, çözücünün (su) çözeltiden (su + tuz) buharlaşması için daha fazla enerjiye (ısı) ihtiyaç duymasından kaynaklanmaktadır.
Suyun içerisine tuz eklediğiniz zaman, su moleküllerinin kap içerisinden çıkması ve gaz fazına geçmesi daha da zorlaşır. Başka bir deyişle, suyun içerisine tuz eklediğiniz zaman, suyun kaynama noktasını yükseltmiş olursunuz.
Çözünmüş tuz oranı arttıkça yoğunluk artacaktır. Çünkü kütle artımı her ünite içindeki parçacık oranını artırmaktadır. 11 >1g/ cm³ten düĢük düzeyde açıklamayla birlikte Örnekler: Tuz eklendiğinde yoğunluk her zaman artar. Tuz suyu daha ağırlaştırır.
Suya Tuz Eklediğimiz Zaman Ne Olur? Suya tuz eklemek temelde iki şey yapar; kaynama noktasını arttırır ve ısı sığasını (ısı kapasitesi) azaltır. Bir cismin birim kütlesinin sıcaklığını birim derece değiştirmek için gerekli olan ısı ise özgül ısı sığası ya da özgül ısı olarak adlandırılır.
Bilindiği gibi su, sıcaklığı sıfır dereceye varınca donar. Suya tuz ilavesi ile bu donma sıcaklığı da düşer. Suya yüzde 10 tuz katıldığında donma sıcaklığı -6 dereceye iner. Yüzde 20 tuz karıştırıldığında da -16 derecede donar.
İlgili 30 soru bulundu
Kaynar suya tuz eklenirse, çözeltinin kaynama sıcaklığı artar. Eklenen tuz miktarı artıkça kaynama sıcaklığı daha da artacaktır. Bunun nedeni ise, çözücünün (su) çözeltiden (su + tuz) buharlaşması için daha fazla enerjiye (ısı) ihtiyaç duymasından kaynaklanmaktadır.
Bilmekte Fayda Var! Sıvının yoğunluğu arttıkça yüzey gerilimi artar. Örneğin suya tuz eklendiğinde tuz moleküllerinin suyun içinde yayılması yani yoğunluğunun artması su molekülleri arasındaki kuvveti arttıracağından suyun yüzey gerilimi artar.
Hem şeker hem de tuzun suda çözünmesi genel olarak fiziksel bir unsur olarak öne çıkar. Buharlaşma üzerinden gerçekleşmesi ile beraber tuzun suda çözünmesi fiziksel bir yapıdır.
Suya eklenen tuz miktarı fazla olursa tuzun bir kısmı çözülmez ve dibe çöker. Tuz suda çözünür ama erimez.
Antiseptik özelliğe sahip olan tuzlu su, sivilceler üzerinde oldukça olumlu bir etkiye sahiptir. Bu olumlu etkiyi yaratabilmek için 1 su bardağı doğal içme suyu içerisinde 2 çay kaşığı doğal kaya tuzu veya rafine tuz atmak yeterlidir.
Düzenli tükettiğiniz tuzlu su sindirim sisteminizi düzenler. Kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Özellikle 30'lu yaşlardan sonra bu yöntemi uygulayabilirsiniz. Vücuttaki sıvı dengesini korur ve içtiğiniz bir bardak tuzlu su cildinizi parlatır.
Yeryüzünde bulunan suyun %96,5'i okyanuslarımızda bulunur; fakat bu su, tuzla doygun haldedir ve içilemez. Tatlı suyun çoğu ise buzullarda veya yeraltının derinliklerinde hapsolmuş durumdadır.
Peki neden tuzlu suyu arıtıp içme suyu olarak kullanmıyoruz? Çünkü ters ozmoz gibi membran temelli tuzdan arındırma süreçleri çok pahalı ve yüksek enerji kullanımı gerektiriyor. Bu da bu uygulamaları özellikle su kıtlığı çeken fakir ülkelerde yapmayı zorlaştırıyor.
Suyu kaynatır veya buharlaştırırsanız geriye katı olarak tuz kalacaktır. Eğer su elde etmek isterseniz, distilasyon yöntemini kullanabilirsiniz. Distilasyonda tuzun kaynama noktası daha yüksek olduğu için bu yöntem tuzla suyu ayırmada işinize yarar.
Homojen karışımlar
Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde gibi gözüken karışımlardır. Karışımı meydana getiren maddeler gözle veya optik aletlerle görülemezler, Homojen karışımlara genel olarak “çözeltiler” de denir. Tuzlu su, şekerli su, alkollü su, çeşme suyunu homojen karışıma örnek verebiliriz.
Tuzlu suyun kaldırma özelliği tatlı suya göre daha yüksek ama tatlı suyun kaldırma kuvveti daha düşük. Dolayısıyla içine düşen cismi ya da kişiyi öncelikli olarak dibe doğru çekiyor.
Daha sonra savaşa giden orduların erzak ve gıda maddelerinin korunmasında kullanılmaya başlanmasıyla stratejik önem kazanıyor. Tuz; ilk ve orta çağlarda ticari ödeme aracı olarak para yerine kullanılıyor. Tuzun o dönem adı “beyaz altın”. Bu nedenle tuz, tüm tarih boyunca şekerden daha önemli olmuş.
Homojene: Tuzlu su, alkollü su, çeşme suyu ile içerisinde bulunduğumuz ve soluduğumuz hava da birer örnektir. Heterojen: Zeytin Yağ ve su, Çamur ile su.
Temiz bir cam kavanozun içine birkaç parça kristal tuzu yıkayıp koyun. Tuzların üzerini örtecek (bir parmak) kadar kaynak suyu dökün. Üç dört saat sonra biraz daha tuz koyun (kapak açık kalmalı) Tuz suda ancak % 26 oranında çözülür.
Tuzun hangi yapısında kullanıldığının bir önemi olmaksızın bu mineral, yalnızca yiyeceği saklamamıza yaramaz, ayrıca gıda zehirlenmesine yol açan ve tifoya sebebiyet veren salmonella gibi gıda kaynaklı patojenler de dahil olmak üzere, bakterilerin üremesini önler.
Fazla tuz tüketiminin zararları nelerdir? Fazla miktarda tuz tüketimine bağlı olarak yüksek tansiyon, bölgesel veya yaygın ödem oluşumu, böbrek yetmezliğine yol açabilen böbrek hastalıkları ve inme gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Tuzun fazla tüketilmesi halinde kandaki sodyum oranı artar ve vücutta ödem oluşur. Fazladan alınan her 1 gr tuzun vücutta 1 su bardağı kadar su tutar. Ayrıca fazla tuz alımı idrarla kalsiyum atımına da neden olur.
Kuvvet artarsa basınç artar.
Sıvılarda derinlik arttıkça basınç da artar.
Çünkü buzların donma noktası daha da düşer. Suya veya başka bir sıvıya tuz konulduğunda, yoğunluğu artacağından donma noktası düşer.
Tuz, vücut fonksiyonları için gerekli olmasına rağmen fazla tüketildiğinde zararlı etkilere yol açıyor. Çünkü fazla tuz kan basıncını yükseltiyor, yüksek kan basıncı ise kalbi büyütüyor, kalp krizi, kalp yetmezliği, felç riskini artırıyor, böbrek fonksiyonlarını bozuyor ve görme kaybına neden oluyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri