Tarık Buğra hikaye, roman, tiyatro ve fıkra türlerinde eserler yazmıştır. Yarınların Romanı ile yayın hayatına başlamıştır. Eserlerinde toplumsal çatışmaları psikolojik açılardan yazmıştır. Bunun için onun eserlerinde sanatın gerçekliği toplum gerçekliğinin karşısındadır.
Tarık Buğra ya da tam adıyla Süleyman Tarık Buğra (2 Eylül 1918 – 26 Şubat 1994), Cumhuriyet Dönemi'nde hikaye, roman, tiyatro, oyun ve fıkra gibi türlerde birçok eser yazmış Türk gazeteci, roman, oyun, fıkra ve hikaye yazarıdır.
Her yerde rastlanabilecek tipleri kahraman olarak seçmiş, iyimserliği olaylara ve kahramanlara yansıtmıştır. Günlük olayları nesnel bir şekilde ele almıştır. Olayların ve eşyanın iç yüzünü çözümleyici bir yöntemle anlamaya çalışmıştır. Olaydan çok iç gerçekleri anlatmıştır.
(Miyasoğlu, 1995: 49) Genel olarak düşünülürse Buğra romanları, kadın-erkek ilişkisi, Milliyetçilik ve Milli Mücadele, Osmanlı Tarihi ve tarihsel kökler, siyaset ve siyasi meseleler, gençlik ve yozlaşma konularını işlemektedir.
İlgili 45 soru bulundu
b. Klasik Roman: Eski zamanlardan günümüze kadar gelen, ünlü kişilerin yazdıkları ve hem kitleleri hem de romancıları yüzyıllardır etkileyen romanlara denir.
Pişmanlık, aşk, kıskançlık, ayrılık gibi temaların yoğun bir şekilde ele alındığı İntibah romanı, Türk edebiyatında ilk edebi roman olarak bilinmektedir. Türk edebiyatında teknik anlamda tam olgunlaşmamış roman türünün ilk örneklerindendir.
Tarık Buğra (1918-1994); hikâye, roman, tiyatro, gezi, röportaj ve fikir yazıları (fıkra, makale, deneme, eleştiri) başta olmak üzere edebiyatın pek çok türünde kalem oynatmış ve Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı içerisinde adından söz ettirmiş önemli bir yazardır.
Durum hikayesine, 'Çehov tarzı hikaye' de denilir. Çünkü Rus yazar, bu türün ilk örneklerine sahiptir. Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra ise durum hikayesini temsil eden Türk yazarlardandır.
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının tanınmış yazarlarındandır. Çok yönlü bir yazar olan Buğra, özellikle romanlarıyla tanınır. 1991'de Devlet Sanatçısı unvanı almıştır.
Oğlumuz, Tarık Buğra'nın 1949 yılında yayımlanmış öykü kitabı. Yazarın ilk kitabıdır. 13 öykü içerir.
Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi romanın önde gelen isimlerinden biri de Orhan Kemal'dir. Edebiyat dünyasına şiir yayımlayarak giren sanatçı, daha çok romancılığı ve hikâyeciliği ile ön plana çıkmıştır denilebilir.
Buğra, 1970-1976 arasında Tercüman gazetesinde köşe yazarlığı ve sanat sayfaları düzenleme işini sürdürdü. 1976'da Tercüman'dan emekli oldu ve zamanını bütünüyle edebiyata verdi. Firavun İmanı (1976), Dönemeçte (1978), Gençliğim Eyvah (1979), Yağmur Beklerken (1981) adlı dönem romanlarını yayımladı.
Buğra'nın 59 öyküsü 1948, 1950, 1951 ve 1952 yıllarında dergi ve gazetelerde çıkmış, bu yıllarda yazılan beş öyküsü de dergi ve gazetelerde yayımlanmadan doğrudan ilk kitabı Oğlumuz'da (1949) yer almıştır.
Tarık Buğra, bize ateş hattını, cepheyi ve o cephenin Ali Emmi, İstanbullu Hoca, Haydar Bey, Çolak Salih gibi isimsiz kahramanlarını vermek istiyor. Küçük Ağa romanı, Millî Mücadele'ye Akşehir'den bakmaktadır.
Küçük Ağa romanında ana mekan, bir Orta Anadolu kasabası ve çevresidir. Bu kasaba beĢ-on bin nüfuslu AkĢehir'dir.
Çehov tarzı hikaye, durum hikayesi olarak bilinen bir türdür. Bu türün diğer ismi ise kesit hikayesidir. Çehov tarzı hikayenin ismi Rus yazar Anton Çehov'dan gelmektedir. Anton Çehov, dünya edebiyatında oldukça önemli bir isimdir.
Bir olaya dayanmaktan çok günlük yaşamdan bir kesiti aktaran; serim, düğüm ve çözüm bölümlerini içermeyen hikayelere “Durum Hikayesi” denir. Bu türün ilk örneklerini Rus yazar Anton Çehov verdiğinden bu tarzdaki hikayelere aynı zamanda “Çehov tarzı hikaye” de denilmektedir.
Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov olduğu için “Çehov Tarzı Hikâye” de denir. Bizdeki en güçlü temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra'dır.
Yarın Diye Birşey Yoktur: Yazarın 1948-49, 1950-52, 1954-64 yılları arasındaki hikâyelerini içine alır. Bu hikâyelerde insanın değişmeyen yanlarını ve eskimeyen bir Türkçe ile duyguları ve düşünceleri zenginleştiren bir anlatım bulacaksınız. Siyah Kehribar: Tarık Buğra'nın ilk romanı.
Cumhuriyet dönemi hikâyeleri, 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla başlamıştır. Türk Edebiyatında Hikaye türü 1923 ve 1940 yılları ile 1940 ile 1960 yılları arasında iki döneme ayrılmaktadır.
"İntibah" romanı, Türk edebiyatının gelişmesinde önemli bir adım olmuştur. Namık Kemal'in bu eseri, batılı anlamda roman türünün Türk edebiyatında ilk kez kullanıldığı ve toplumsal konuların derinlikli bir şekilde işlendiği bir örnek olarak değerlendirilir.
Edebiyatın birçok türüyle ilgilenen Şemseddin Sami'nin imzasını taşıyan “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” Türk edebiyatının ilk romanı olarak kabul ediliyor. 1872'den 1873 yazına kadar Hadîka gazetesinde tefrika edilen eser kitap olarak 1875 yılında okuyucuyla buluşmuştur.
İlk Türk roman yazarı Tanzimat Edebiyatı temsilcilerinden biri olan Şemsettin Sami'dir. Seydi Yahya ve Kamusu'l Alam, Şemsettin Sami'nin diğer önemli eserleri arasında yer alıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri