Eskiden oyun takımı ile görevli kişiye “sandıkkâr”, şarkıları, türküleri okuyanlara “yardak”, tef çalan yardımcıya da “dayrezen” adı verilmekteydi.
Önceleri yardımcılara ve oyun takımı ile görevli kişiye sandıkkâr denilmekteyken oyunlarda şarkıları, türküleri okuyanlara yardak, tef çalan yardımcıya dadayrezen adı verilmekteydi.
Def-zen. Türk müziğinde def çalan kişiye verilen isim.
Tef, genellikle Ortadoğu, Kafkasya ve Balkanlar gibi bölgelerde kullanılan, çerçevesi ahşap veya metal olan ve üzerine gerilen deri ile çalınan bir vurmalı çalgıdır. Yaygın olarak Orta Doğu ve Balkan müziklerinde kullanılmaktadır.
Hayâli: Karagöz oynatan ustadır. Karagözü tek bir usta oynatır ve bütün mizansenleri o idare eder.
İlgili 44 soru bulundu
Rivayete göre Sultan Orhan (1324-1362) döneminde Bursa'da bir cami yapımında Karagöz demirci, Hacivat da duvarcı olarak çalışmıştır.
Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz denir.
Def veya tef (Farsça ve Arapça: دف), yuvarlak bir tahta kasnağın bir veya iki yanına deriden bir örtü geçirilerek yapılan ve parmak vuruşlarıyla çalınan müzik aleti.
Kasnak çapı 40-44, eni 7-8 cm. civarında olup def çeşitlerinin en büyüğüdür; bendir ve mazhar adlarıyla tanınır, bunları çalanlara da bendirzen denir.
Türklerin milli çalgısı olan kopuz, gerek İslamiyet öncesi gerekse de İslamiyet'in kabulünden sonraki dönemde manzum halk edebiyatı verimlerinin teşekkülünde oldukça önemli işlevlere sahip olmuştur.
Tef, genellikle ahşap veya plastikten oluşan ve "zil" adı verilen küçük metal çıngırak çiftlerinden oluşan bir çerçeveden oluşan, vurmalı çalgılar ailesinden bir müzik aletidir. Klasik olarak tef terimi davul kafalı bir enstrümanı ifade eder, ancak bazı varyantların kafası olmayabilir.
Haftalık siyasi mizah gazetesi Tef, ilk defa 7 Ağustos 1954 tarihinde yayın hayatına atılmıştır.
Bendir, Klasik Türk müziğinde ve özellikle Mevlevi Türk Tasavvuf Musikisinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı Türkiye'de 1980'lerden sonra yaygın kullanıma kavuşmuştur.
Eskiden oyun takımı ile görevli kişiye “sandıkkâr”, şarkıları, türküleri okuyanlara “yardak”, tef çalan yardımcıya da “dayrezen” adı verilmekteydi. Günümüzde Karagöz sanatçısına yardım edenlerin tamamına “yardak “ denilmektedir.
Milli kültürümüzün bir simgesi haline gelmiş orta oyunu kahramanı Karagöz'ün hayatları hakkında çok bilgi yoktur. Asıl adı Kambur Bâli Çelebi olan Karagöz, ilçemizin Karaoğlanlar köyündendir. Sultan Orhan devrinde (1324-1362) Orhan Camii inşaatında demirci ustası olarak çalışmıştır.
Söylentiye göre, Karagöz gölge oyunlarının piri kabul edilen Şeyh Küşteri, padişahı teselli etmek için Karagöz ve Hacivat tasvirlerini perdeye yansıtarak gölge oyunlarını başlatan kişidir.
Sazcı kelimesi ile ilgili arattırılan sıkça sorulan sorulara haberin detayından ulaşabilirsiniz.
Erbane nedir sorusunun cevabı; geleneksel olarak ahşap kasnağı ve iki deriden oluşan bir çalgıdır. Erbane nasıl çalınır diye araştırma yapanlar ve çalmak isteyenler erbane def olarak da bilinen tokmakların farklı boyut ve şekillerde üretildiğini bilmelidirler.
Kasnak üzerine gerilen deri ile oluşturulan çalgı aynı zamanda zikir defi olarak da bilinmektedir. Bendir, def ile benzerlik göstermektedir. Yalnız bu iki çalgı arasında belirgin bir fark bulunmaktadır. Bendirin tasarımında tek tarafı deri ile kaplıyken def çalgısında çift taraflı deri kaplama mevcuttur.
Tef kelimesi Farsçada sıcaklık anlamına gelir. Arapçada ise vurmalı bir çalgı demek olan tef, bazı kaynaklarda ve halk arasında ''def'' şeklinde geçer. Kelimenin her iki kullanımı da doğrudur. Çoğu deyimde olduğu gibi tefe koymak deyiminde de bu kelime mecazi anlamda kullanılmıştır.
Bendir, bir tambur gibi çalınan, yarım daire şeklinde bir kemane benzeyen bir enstrümandır. Genellikle deriden ya da deriden kaplı ahşap bir tambur gövdesine sahiptir ve üstüne köşeşen tahta çubukları vardır. Bu çubuklar, bendirin çalınışı sırasında vurularak ses çıkartır.
Bendir, Kuzey Afrika ve Güneybatı Asya'da yaygın olarak kullanılır. Bendir, zikir defi veya zikir bendiri olarak da bilinir. Klasik Türk müziğinde ve özellikle Mevlevi Türk Tasavvuf Müziğinde daire veya def adıyla bilinen vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir 'e) özgü biçimidir.
Çıktığı bir seferden dönen Orhan Gazi, camii inşaatının bitmediğini görünce bunun nedenini soruşturur ve gerekçe olarak Hacivat Karagöz gösterilir. Aylak tavırları, şakacı sohbetleri inşaatın zamanında bitmemesine sebep olmuştur ve bunu öğrenen Orhan Gazi küplere biner, ikisinin de başını vurdurur.
Kökenleri üzerine çeşitli görüşler olmakla birlikte; Asya'nın zengin gölge oyunu geleneği, bu sanatın Cava'dan(Endonezya), Hindistan'dan veya Çin kültürlerinden 10. yüzyıldan itibaren yayıldığı görüşünü desteklemektedir.
Karagöz ve Hacivat'da Bebe Ruhi
Pişbop veya Altıkulaç Beberuhi lakabıyla anılır. O küçük, yaşlı ve aptal bir cüce türüdür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri