Öz. Marksist estetiğin ikinci devresi Toplumcu-gerçekçilik olarak bilinir. 1934'teki Sovyet Yazarlar Birliği Kongresi'nde kararlaştırılan bazı ölçütler bu anlayışın içeriğini belirlemiştir. Sanatçıdan sosyalist devrime hizmet etmesini isteyen toplumcu anlayış angaje bir edebiyat kurmaya çalışmıştır.
Böylelikle, Türk edebiyatında 'toplumcu gerçekçilik' anlayışı özellikle 1930'lu yılların sonlarında 2. Dünya Savaşı ile yoğunlaşmış, daha sonraki dönemlerde de özellikle roman ve hikaye türünün içeriği açısından etkisini güçlü bir şekilde sürdürmüştür.
Toplumcu Gerçekçi Şiir Özellikleri Nelerdir? 1920'li yıllarda Nazım Hikmet öncülüğünde başlayan bir şiir anlayışıdır. Genellikle yoksulluk, yaşam mücadelesi, eğitimsizlik, işçi ve köylülerin ezilmesi, sömürülme, eşitsizlik ve baskı gibi toplumsal konuları ele almışlar ve şiirlerini de bu konular hakkında yazmışlardır.
Toplumcu gerçekçi hikaye anlayışı, büyük şehirlere göçün beraberinde getirdiği sorunlar ve sosyalizm üzerinde durmuştur. Bu eserlerde genellikle de siyasi ideolojiler ön plana çıkar. Bu akımı savunan sanatçılar, sanat toplum içindir anlayışını benimser.
- Marksizm'e, sosyalizme ve materyalizme bağlı bir akım olan toplumcu gerçekçi şiir; işçi, emekçi ve köylü sınıfının ezildiği temel düşüncesinden hareket eder. - Ancak Atatürk ilkelerinden özellikle halkçılık ve köycülük anlayışından da yararlanırlar.
İlgili 41 soru bulundu
Toplumcu gerçekçi akım 19. yüzyılın ikinci çeyreğinde hem sinema hem de edebiyat alanında ortaya çıkmıştır Sinemada İtalyan Yeni Gerçekçi adıyla bilinen akım, edebiyatta ise başta hikaye ve şiir olmak üzere birçok türü kapsar. Bu akımın temsilcileri sanat toplum içindir ilkesine bağlı kalarak eserler kaleme almıştır.
Etkili bir üslubu olan şair, fütürizm akımından etkilendi. Şairin uzun şiirlerinde senaryo havası sezilir, bu diğer şiirlerine de kimi zaman yansıdı.
Toplumsal gerçekçilik ya da sosyal gerçekçilik, 19. ve 20. yüzyılda üretilen gerçekçi tarzdaki yapıtlar arasında, toplumsal ya da siyasi içeriği olan örnekleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
1934'te toplanan Birinci Sovyet Yazarlar Birliği Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda ise Toplumcu-gerçek- çilik adı verilen yöntem doğrultusunda oluşturulur. Sovyet Rusya'nın resmî sanat görüşü olarak kabul edilen Toplumcu-gerçekçilik, sanata ve sanatçıya ideolojik açıdan çeşitli görevler yükler.
Toplumcu gerçekçi şiir, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın oldukça fazla taraftar toplayan akımlarından bir tanesidir. Toplumcu gerçekçiler, gündelik hayatta ve devlet yönetiminde gördükleri sıkıntıları şiirlerine aktarmışlar ve ideolojik bir edebiyat meydana getirmişlerdir.
*Toplumcu gerçekçilik, 1930′lardan 1980′lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştür. *1930′larda üretilen ve Anadolu insanı gerçeğini, toplumsal değişimle yaşanan sancıları anlatan öyküler ve romanlar, toplumcu gerçekçi edebiyatın kuruluşunun ilk örnekleri niteliğindedir.
Yazarlar genel olarak konuşma dilini kullanarak toplumsal konular işlemişlerdir. Ayrıca bu dönem şiirinde olduğu gibi roman anlayışında da milliyetçilik teması sık işlenmiştir. Bu dönem romanlarında realizm ve natüralizm akımlarının etkisi görülür.
Cumhuriyet Dönemi (1923-50) Edebiyatı - I Genel Çizgiler (TURK337)
Toplumcu Gerçekçi Yazarlar: Başlangıçta Sabahattin Ali ve Sadri Ertem'in eserleriyle ortaya çıkan ve esasen Anadolu köy ve kasabalarının sorunlarını anlatan toplumcu-gerçekçi roman ve hikaye 1930'ların sonunda Kemal Bilbaşar ve Samim Kocagöz gibi yazarlarla alanını genişletmiştir.
1940-1960 arası dönemde de toplumcu gerçekçi tarzda hikayeler kaleme alınır. yerleşim yerlerinin sorunları üzerinde yoğunlaşırlar; eserlerini ağa-köylü, öğretmen-imam, halk-yönetici, zengin-fakir, güçlü-güçsüz, aydın-cahil gibi belirgin farklılıklar üzerine kurarlar.
- Toplumcu gerçekçi şiirde paralel simetrik akışlar ve kırılmalar Rus şair olan Mayakovski'den gelmektedir. - Toplumcu gerçekçi şiirler Marksist ve Materyalist dünya görüşü üzerine yazılmıştır. - Toplumcu gerçekçi şiir halkçılık ve köycülük kavramları ile hümanist bir düşünce etrafında şekillenmiştir.
Özellikle ekonomik ve sosyokültürel açıdan şehirlere olan göçlerin başlaması ile birlikte ortaya çıkan bir hikaye türü olduğunu ifade etmek mümkündür.
TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞAİRLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1) Biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir. 2) Serbest nazımla şiirlerini yazmışlar 3) Sanat toplum içindir. 4) Baskı, başkaldırı, sömürü, emek, yoksulluk halkın sömürülüşü, özgürlük isteği ve barış özlemi gibi temaları ele almışlar.
Celalettin, Bekir Sıtkı, Kenan Hulusi, Cevdet Kudret, Sait Faik, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Ali, İlhan Tarus, Cahit Sıtkı ve Umran Nazif'tir.
Toplumcu gerçekçi yazarlar, kapitalizmin dayat- tığı toplum biçimine karşı, Marksist felsefeye dayalı toplum biçimini idealize ederler. Bu sebeple, toplumcu gerçekçi eserlerde ideolojik kaygı, estetik kaygı- nın önüne geçer.
Hemen bütün edebiyat tarihlerinde Nazım Hikmet etkisinde şiir kaleme alan ve 1940 toplumcu şairleri olarak adlandı- rılan Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, A.Kadir, Enver Gökçe, Ömer Faruk Toprak, Arif Damar, Mehmed Ke- mal (Kurşunluoğlu), Ahmet Arif, Attila İlhan, Şükran Kurdakul'un şiirlerindeki ortak ...
Ro- manda Don Kazaklarını anlatan Şolohov, onların yaşamlarını, gelenek-göreneklerini, alışkanlıklarını, trajedileri- ni, köy ve bozkır hayatını, devrimi, savaşı, ölümü birçok açıdan ele alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri