Şairler "toplum için sanat" doğrultusunda toplumsal kaygı güderek eserler vermiş ve gelecekçilik (fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Bu anlayışta eser veren şairler, şiirde önemli olanın "içerik" olduğunu savunup sanatsal kaygı gütmeden ölçüsüz ve uyaksız şiirler yazmışlardır.
- Marksizm'e, sosyalizme ve materyalizme bağlı bir akım olan toplumcu gerçekçi şiir; işçi, emekçi ve köylü sınıfının ezildiği temel düşüncesinden hareket eder. - Ancak Atatürk ilkelerinden özellikle halkçılık ve köycülük anlayışından da yararlanırlar.
Toplumcu gerçekçi hikaye anlayışı, büyük şehirlere göçün beraberinde getirdiği sorunlar ve sosyalizm üzerinde durmuştur. Bu eserlerde genellikle de siyasi ideolojiler ön plana çıkar. Bu akımı savunan sanatçılar, sanat toplum içindir anlayışını benimser.
Toplumcu gerçekçi şiirin öncüsü; Nazım Hikmet.
Toplumcu Gerçekçi Şiir Özellikleri Nelerdir? 1920'li yıllarda Nazım Hikmet öncülüğünde başlayan bir şiir anlayışıdır. Genellikle yoksulluk, yaşam mücadelesi, eğitimsizlik, işçi ve köylülerin ezilmesi, sömürülme, eşitsizlik ve baskı gibi toplumsal konuları ele almışlar ve şiirlerini de bu konular hakkında yazmışlardır.
İlgili 31 soru bulundu
Öz (saf) şiir, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde özellikle 1930'lardan sonra şiirde ses güzelliğine önem veren, anlamı ve anlatmayı arka plana atmayı tercih eden şairleri anlatmak için kullanılır, retorik önemsenmez. Sembolizmin ciddi etkileri görülür. Öncüleri Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı olmuştur.
Yazarlar genel olarak konuşma dilini kullanarak toplumsal konular işlemişlerdir. Ayrıca bu dönem şiirinde olduğu gibi roman anlayışında da milliyetçilik teması sık işlenmiştir. Bu dönem romanlarında realizm ve natüralizm akımlarının etkisi görülür.
Cumhuriyet döneminin başında halkçılık, köycülük ve sosyalist bir dünya özlemi etrafında şekillenen, Anadolu insanına yönelme düşüncesi paralelinde filizlenen ve Nazım Hikmet'in fikirleri-şiirleriyle gelişmeye başlayan toplumcu gerçekçi şiir, 1940'lı yıllarla birlikte geniş bir şair kadrosu tarafından savunulan ve ...
TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞAİRLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1) Biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir. 2) Serbest nazımla şiirlerini yazmışlar 3) Sanat toplum içindir. 4) Baskı, başkaldırı, sömürü, emek, yoksulluk halkın sömürülüşü, özgürlük isteği ve barış özlemi gibi temaları ele almışlar.
Ro- manda Don Kazaklarını anlatan Şolohov, onların yaşamlarını, gelenek-göreneklerini, alışkanlıklarını, trajedileri- ni, köy ve bozkır hayatını, devrimi, savaşı, ölümü birçok açıdan ele alır.
Toplumcu gerçekçilik, 20. yüzyılda ortaya çıkmış, insanı toplumsal ilişkileri içinde ele alan, sosyal hayattaki gerçekleri ve çarpıklıkları saptayan, sergileyen ve tüm bunlara sosyalist dünya görüşü doğrultusunda çözüm arayan estetik, felsefi ve ideolojik kaynağı Marksism olan siyasal ve sanatsal bir duruştur.
- Toplumcu gerçekçi hikayelerde şehirleri olan göçler anlatılır. - Sosyalizm en baş konular içerisinde bulunur. - Bu hikayelerde siyasi ideolojiler ön planda yer alır. - Eserlerde genelde köylü ağzı ile konuşulan çok fazla diyalog ve etki bulunur.
Sosyalizm, onun yaşamının ve şiirinin temalarından biridir.
1934'te toplanan Birinci Sovyet Yazarlar Birliği Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda ise Toplumcu-gerçek- çilik adı verilen yöntem doğrultusunda oluşturulur. Sovyet Rusya'nın resmî sanat görüşü olarak kabul edilen Toplumcu-gerçekçilik, sanata ve sanatçıya ideolojik açıdan çeşitli görevler yükler.
Nâzım Hikmet, günümüzde her ne kadar aşk şiirleri ile sosyal medyada ve genel ağ adreslerinde yer almış/alıyor olsa da aslında bir ideolojinin şairidir. Onun şiir yazmasındaki yegâne amaçlardan biri olan ideolojisi, bir kenara atılarak, aşklarıyla ön plana çıkarılmıştır.
Toplumsal gerçeklik ya da sosyal gerçeklik bir topluluktaki düşünce, inanç ve ilkeler bütününe verilen addır. Toplumsal etkileşim sonucu ortaya çıkmakta ve bu nedenle etkileri bakımından bireysel güdü ve eylemleri aşmaktadır.
*Toplumcu gerçekçilik, 1930′lardan 1980′lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştür. *1930′larda üretilen ve Anadolu insanı gerçeğini, toplumsal değişimle yaşanan sancıları anlatan öyküler ve romanlar, toplumcu gerçekçi edebiyatın kuruluşunun ilk örnekleri niteliğindedir.
Marksizm'in edebiyattaki izdüşümü olan Toplumcu Gerçekçilik, kapi- talizmin dayattığı toplum biçimine karşı, Marksist felsefeye dayalı toplum bi- çimini idealize eder. Bu sebeple, toplumcu gerçekçi eserlerde ideolojik kaygı, estetik kaygının önüne geçer.
Milli Edebiyat Akımının Özellikleri
* Dilde sadeleşme fikrini savunmuşlardır ve bunu eserlerinde uygulamışlardır. * Milli konulara yönelmişlerdir. Eserlerinde savaşların insanlarımız üzerindeki etkisi ve çöküntüsünü işlemişlerdir. Yerli ve milli konularda yer vererek Anadolu insanının hayatını yansıtmışlardır.
“Millî Edebiyat Dönemi”, genellikle 1911'de Genç Kalemler dergisi ile başlatılan “Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı”nın ortaya çıktığı 1923 yılına kadar devam eden bir edebî sürecin adıdır. Bu edebî dönemin başlıca temsilcileri; Mehmed Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp'tir.
*Beş Hececiler ve bunların dışında Kemalettin Kamu, Arif Nihat Asya, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay, Ahmet Kutsi Tecer gibi şairler, Cumhuriyet Dönemi'nde de Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirler yazmışlardır.
Toplumcu gerçekçi şiir, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın oldukça fazla taraftar toplayan akımlarından bir tanesidir. Toplumcu gerçekçiler, gündelik hayatta ve devlet yönetiminde gördükleri sıkıntıları şiirlerine aktarmışlar ve ideolojik bir edebiyat meydana getirmişlerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri