Devalüasyon sabit kur rejiminde uygulanan bir karardır. DEVALÜASYON OLURSA NE OLUR? Ülke para biriminin diğer dövizler karşısında değerinin azalmasıyla, satın alma gücü zayıflar ve ithal malların fiyatı alım yapacak ülke için artmış olur, ülkenin dış ülkelere ihraç edeceği ürünlerin fiyatı ise düşmüş olur.
Devalüasyon her ne kadar olumlu bir para politikası aracı gibi görünse de, negatif etkileri de bulunmaktadır. İthalatı daha pahalı hale getirmek yurtiçindeki üretimi daha az efektif hale getirebilir ya da ihracatın daha ucuz hale gelmesi talebi çok ciddi artırarak enflasyona sebep olabilir.
Türkiye'de devalüasyon, Türkiye ekonomi tarihinde çok sayıda gerçekleştirilen ve cari dengeyi sağlayabilmek amacıyla yapılan ekonomik müdahalelerden biridir. Devalüasyon yoluyla ülkenin dış satın alma gücü düşürülerek diğer ülke dövizleri karşısında Türk lirasına değer kaybettirilmiştir.
İhracatın Artar: Devalüasyon, ülke ihracatını daha rekabetçi hale getirir. Daha düşük para birimi değeri, ülkenin ihracat edilebilecek mallarının diğer ülkelere göre daha ucuz olmasını sağlar. İthalat Pahalı Hale Gelir: Devalüasyon sonucunda ithalat maliyetleri artış gösterir.
DEVALÜASYONUN SONUÇLARI NELERDİR ? İhracat artar, ithalat azalır. Dış ticaret açığı kapanır ya da kabul edilebilir seviyeye gelir. İhracatın artması ile milli gelire katkı sağlanmış olur.
İlgili 45 soru bulundu
Ulusal para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısındaki değerinin belirli bir oranda düşürülmesine devalüasyon, yükseltilmesine ise revalüasyon adı verilir.
Türkiye'de 7 Eylül 1946'da Recep Peker Hükümeti ve 4 Ağustos1958'de Adnan Menderes Hükümeti devalüasyon uygulamıştır. 7 Eylül devalüasyonunda 1 Dolar 2.80TL; 4 Ağustos Kararları'nda 1 Dolar 9 TL olmuştur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyükdevalüasyonu 10 Ağustos 1970 Kararları'dır.
Devalüasyon yaşandığında enflasyon yükselir, faizler artar bu da ekonominin yavaşlamasına neden olur. Bu durum o devleti ihracata yönlendirir çünkü ithalat pahalılaşmıştır devletin satın alma gücü düşmüştür.
Ulusal para biriminin devalüe edilmesinin en önemli nedeni, mevcut dış ticaret açığının dengelenme gereksinimidir. Dış ticaret açığı, ithalat miktarının ihracatın üzerinde gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkar. Bu durumda devalüasyon uygulanıp ülkenin satın alma gücü zayıflatılır.
Türkiye'de devalüasyon ne zaman oldu sorusunun cevabına şu şekilde cevap verilebilir: 1923'ten 24 Ocak 1980 kararlarına kadar sabit döviz kuru rejimi, 1980 - 2001 yılları arasında da müdahaleli kur rejimi uygulandı.
Devalüasyonun ithalatı kısıtlayıcı etkisi, ithal mallarının talep eğris negatif eğimli olduğu için kesindir. İhracat geliri kazandırıcı etkisi ise kesin değildir. Çünkü devalüasyon ihracatın hacminde genişleme etkisi ve ihraç mallarını döviz cinsinden ucuzlatma etkisi yaratır.
Devalüasyon, ulusal para biriminin satın alma gücünü düşüreceği için pahalı olan ürünlere talebin azalması muhtemeldir. İthalatın azalması ve ihracatın artışa geçmesi dış ticaret dengesini sağlar. Ucuzlayan varlık fiyatları yabancı sermaye girişini teşvik eder.
Bir para biriminin değeri, o ülkenin ekonomik performansı, para arzı, faiz oranları, enflasyon oranı ve dış ticaret dengesi gibi faktörlere bağlıdır. Bu faktörler, para biriminin değerinin yükseleceği veya düşeceği konusunda etkili olabilir.
Devalüasyon (devaluation) ekonomi noktasında cari açık veren ülkenin, diğer para birimleri karşısında kendi para biriminin diğer ülke paralarına karşı değerini kaybettirmesi olarak açıklanır.
Ülke para biriminin diğer dövizler karşısında değerinin azalmasıyla, satın alma gücü zayıflar ve ithal malların fiyatı alım yapacak ülke için artmış olur, ülkenin dış ülkelere ihraç edeceği ürünlerin fiyatı ise düşmüş olur.
Fiyat devaluasyon oncesine göre daha yüksek olur ancak yükselme devaluasyon oranının altında olur yani reel değeri (döviz cinsinden değer) aracın düşmüş olur. Bu dengelenme süresi uzadıkça cari açığın artması ve enflasyonun aşırı yükselmesi nedeniyle fiyatlar tekrar artış eğilimine girer.
Ülkelerin para birimleri bozulan ekonomi doğrultusunda değer kaybedebilir. Bu durumlarda hükümetlerin aldıkları kararlar doğrultusunda bazı işlemler uygulanır. Devalüasyon da bu uygulamalardan biridir. Söz konusu ülkenin ticaret açığını kapatmak için devalüasyon yapılır.
Dış ticaret fazlası veren, istikrarlı ekonomik yapı nedeniyle yabancı yatırımları çeken, nispeten yüksek faiz getirisi garanti eden, kârlı reel yatırım potansiyeli taşıyan ülkelerin paralarına olan talep artar, paralarının değeri yükselir.
R. F. Kahn'a göre, devalüasyon tediye muvazenesini, ihracatı artır- mak ve ithalâtı azaltmak suretiyle değil, fakat ihracatı artırmak ve dola- yısiyle daha fazla ithalât yapmak, ve kambiyo manilerini kaldırma- ya hizmet etmek suretiyle, düzeltir (20).
IMF'nin “ödemeler dengesi krizleri”nin çözümü amacıyla öne sürdüğü değişmez reçete ise devalüasyon, deflasyonist para ve maliye politikalarından oluşur. IMF, reçetelerini uygulayan ülkelere yeni ve cömert krediler vererek, eski borçları erteleyerek onları ödüllendirir.
Ancak 52 milyon dolarlık hacmi olan borsa para çekmekte yetersiz kaldı. Bankalar yüksek devalüasyon olacağını beklentisiyle hareket edince piyasaya sürülen döviz, fiyatı düşürmedi aksine arttırdı. Dolar, birkaç ay içinde 8 bin liradan 42 bin liraya fırladı, 38 bin lirada tutundu.
Faiz arttığında ulusal para biriminin döviz karşısında değeri azalır.
21 Şubat 2001: 1 dolar 1,200,000 TL
İlk kriz 22 Kasım 2000'de piyasadaki likidite sorunu nedeniyle patlak verdi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri