Uyku apnesi tedavisi için alanında tecrübeli bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır. Hastanelerin KBB polikliniklerine de başvurulabilmektedir. Doktorunuz öncelikle sağlık öykünüzü dinleyecek ve ayrıntılı bir fizik muayene uygulayacaktır.
Uyku apnesi problemi yaşayan kişilerin alanında uzman ve deneyimli kulak burun boğaz uzmanlarına başvurması gerekmektedir.
Uyku bozuklukları, nefes tıkanması, uyku apnesi gibi rahatsızlıkların teşhisi için Kulak Burun Boğaz ve Nöroloji bölümlerine gidilebilir. Bu birimler testin seyrine göre gerekli birime yönlendirme yapabilmektedir.
Astım, KOAH, solunum yolu infeksiyonları, reflü, kalp yetmezliği, panik hastalığı, akciğer sertleşmesi ve uyku-apne sendromu bu hastalıkların başlıcalarıdır. Siz de eğer nefes darlığı ile uykudan uyanıyorsanız, sebebini araştırmak için bir Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurmanız en uygun yoldur.
Pulmonolog, astım dahil olmak üzere solunum rahatsızlıklarının tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış bir tıp uzmanıdır. Aile hekiminiz astımınız olduğundan şüphelenirse, daha ileri değerlendirme ve tedavi için sizi bir göğüs hastalıkları uzmanına sevk edebilir.
İlgili 44 soru bulundu
Nefes Darlığı İçin Hangi Doktora Gidilir? Özellikle ani başlayan nefes darlığı sorununda mutlaka acil tıbbi yardım alınmalıdır. Kronikleşen nefes darlığı şikayetlerinde ise Göğüs Hastalıkları uzmanına gidilmelidir. Sorunun kalpten kaynaklı olması durumunda devreye Kardiyoloji uzmanı girer.
Nefes darlığının giderilebilmesi için, solunum yetersizliğine sebep olan rahatsızlığın ya da psikolojik durumun giderilmesi gerekir. Bu yüzden nefes darlığınız varsa dahiliye, kulak burun boğaz ya da psikiyatri servislerine başvurabilirsiniz.
Nefes darlığı genellikle akciğer kaynaklı sorunlardan kaynaklanır. Sigara kullanımına, kilo alımına, kondisyon eksikliğine ve çevresel faktörlere nefes darlığı gelişebilir. Ancak altında yatan çok ciddi akciğer ve kalp rahatsızlıkları da olabilir.
tedavi edilmezse ani ölüm, kalp krizi, kalp yetmezliği, inme, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık, kontrol edilemeyen kilo alımı ile karşılaşmak mümkündür. Ek olarak, uyku apnesi, gün içindeki konsantrasyon eksikliğinden dolayı trafik kazalarına ve iş kazalarına neden olabilir.
Uyku apnesi kesin ve etkili bir şekilde tedavi olur. Dünyada en yaygın kullanılan uyku apne tedavisi “Kesintisiz Pozitif Nazal Basınç (CPAP)” tedavisidir. Bu uyku apnesi cihazı, uykuda başucuna konulan küçük bir cihaz ile burun yoluyla yansıtılan çok hassas pozitif basınç oluşturulur.
Uyku apne sendromu olan kişide horlama, 3-4 kat daha fazla, çok kaba ve gürültülü şekilde gerçekleşir. Horlamanın yanı sıra nefes darlığı, sık sık iç çekme, el kol hareketleriyle çırpınarak uyanmaya çalışma, sık ve uzun süreli solunum durmaları, sabah yorgun uyanmak da uyku apne sendromu yaşayan kişilerde görülür.
Uyku Apnesi Kendiliğinden Geçer mi? Uyku apnesi kendiliğinden geçen bir durum değildir. Uyku apnesi, solunum yollarındaki tıkanıklıklar nedeniyle solunumun tekrarlanan duraklamaları ile oluşan bir uyku bozukluğudur.
Uyku polikliniğinde kalmanız gereken süre, genellikle 8 ila 10 saat arası kadardır. Uyku apnesi laboratuvarı içerisinde yapılan işlemler sabah saatlerinde sona sürecek olup, derin uyku esnasındaki tüm hareketleriniz gözlemlenecektir.
Uyku apnesi ilaç tedavisi ile iyileştirilebilmektedir. Ancak kesin tedavi yönteminin ilaç tedavisi olmadığı unutulmamalıdır.
Sağlık Raporu ve Reçete
SGK katkı payından yararlanmak isteyen hastanın önce yetkili bir sağlık kuruluşunda (hastane) polisomnografi (uyku testi, PSG) tetkiği olarak uyku apnesi sendromuna sahip olduğuna dair heyet raporu alması gerekir.
Bu şikayetleri olan hastalar vakit kaybetmeden uyku hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Uyku apnesinin kesin teşhisi polisomnografi yani uyku testiyle yapılır.
Uyku apnesinde kalp kası duvarları genişlemeye başlar. Akciğer basınçları yükselir (pulmoner tansiyon), kalp ve akciğer yetmezliği oluşur. Uyku apnesi, uzun vadede yaşam kalitesini düşüren ve ölümcül noktaya kadar ilerleyebilen bir hastalıktır.
Uyku Apnesi Nasıl Oluşur? Uyku hastalıklarını tetikleyen bazı durumlar sonucunda zamanla uyku apnesi diğer bir adıyla İnsomnia yaşanabilmektedir. Uzun süre uykusuz kalmak, fazla uyumak ya da sürekli olarak düzensiz uykular uyumak hastalığı tetikleyerek oluşmasına neden olabilir.
“Saat gece 3 ve 4 arası cinlerin en aktif saatidir” söylentisi. Hristiyan inancına mensup insanların yüzyıllardır süregelen söylentilerinden biri saat gece 3'te iblislerin en aktif olduğu zaman olmasıdır. Gece 3'ten Güneş'in doğuşuna kadar da şeytani olaylar gerçekleşir.
Panik atak geldiği zaman nefes darlığı ve kalp çarpıntısı da birlikte olduğu için öncelikle sakin olmaya ve telaş etmemeye çalışmalı, mümkünse ayakta durmak yerine bir yere oturmalı, derin nefes alıp, tutup tekrar vererek, nefes alıp vermeyi düzene sokmalı ve bunun geçeceğini unutmamalıyız.
Nefes darlığı ve çarpıntı anında bireyler nefessiz kaldığını hissederler. Kalabalıkta ve kapalı alanda durmak istemezler. Nefes almayla ilgili dikkatte artış, derin nefes alamamak, kendini dinlemek gibi altta yatan anksiyete bozukluğu psikolojik nefes darlığı ve çarpıntıyı işaret eder.
Tıkanık burun; sinüzit, kulak iltihabı, kulakta sıvı birikimi, farenjit(boğaz tahrişi), larenjit(ses kısıklığı), bronşit(bronş iltihabı), yumuşak damak sarkması, horlama ve uykuda nefes durması hastalıklarına neden olabilir.
Kan basıncının neden olduğu iki tür nefes darlığı var: “Birinde kalbi büyüterek kalp yetmezliği yapıyor; diğerinde ise kalbin esnekliğini azaltıp, kalp duvarlarını kalınlaştırarak aynı sorunlara neden oluyor.
Çünkü sırt üstü yatıldığında kalbe binen yük arttığı için nefes darlığı daha fazla yaşanıyor. Hatta bu durumun çok ileri safhalarında kişiler yatarak değil, yalnızca oturarak uyuyabiliyor. Gece atakları: Astımın ön belirtisi olarak kabul ediliyor. Bu ataklar uyku apnesi olanlarda da görülebiliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri