Vecd, vecit ya da ekstaz, kimi sözlüklerde «ruhun dünyevi gerçeklikten kurtulduğu kendinden geçme ve coşkunluk hali» olarak tanımlanmakta olup, kişinin bilinci ve hafızası yerinde olmakla birlikte kendisine (dünyevi-fiziksel varlığına, duyumlara) ilişkin hiçbir algılamasının olmadığı ve kişinin tümüyle kendisi ...
Sözlükte “yitiğini bulmak, istediğine kavuşmak, güç yetirmek; aşk ve iştiyak sarhoşluğu içinde kendinden geçmek, yüksek heyecan duymak” anlamlarındaki vecd kelimesi tasavvuf terimi olarak “kasıt ve zorlama olmadan Allah'ın bir ihsanı şeklinde sâlike gelen ve onu kendinden geçiren mânevî çarpıntı” (müsâdefe) demektir ( ...
Bu kelime, derin bir coşku veya zevk anında yaşanan duygusal durumu anlatmak için kullanılır. Örnek Cümle: Şairin dizeleri dinleyenleri vecde getirdi, salon coşkuyla doldu. Konser sırasında müziğin büyüleyici etkisiyle izleyiciler vecde kapıldı.
Arapça wcd kökünden gelen wacd وجد “1. bulma, 2. tasavvufta ekstaz haline ulaşma, coşku, ekstaz” sözcüğünden alıntıdır.
Vecd Nedir? Vecd kelime anlamı olarak hayranlık duyma, muhabbet, kendinden geçerek kendini unutacak kadar ilahi bir aşk hali, kısacası ilahi anlamda kendinden geçme ve ilahi aşk coşkunluğunu yaşama halidir. Vecd kelimesi genellikle tek başına değil, bir fiille birlikte kullanılır.
İlgili 19 soru bulundu
İnsan, yüce Allah'a yönelince bazen derin bir coşku bazen de hüzün hali yaşamaya başlar. Bu noktada insanın yaşadığı manevî heyecan, coşku ve hüzün haline 'vecd' denilir.
Zebil sözcüğü TDK'ya göre zayıf, yoksul ve perişan anlamlarına sahip olan bir kelimedir.
Vecd, vicdan ve vücud, Arapça v-c-d fiilinin mastarlarıdır. Buna göre vecd, sevgi muhabbet, aşk, güçlü duygu anlamlarına gelmektedir. Vicdan; duyarlılık, his, niyet anlamlarında da kullanılmaktadır. Vücüd ise bulma, varlık, olma, mevcudiyet, hazır bulunma manalarına gelmektedir (Mutçalı, 2012: 981).
Vecd sözcüğü kimi yerlerde aşk ve aşktan gelen coşkunluk anlamında kullanılmaktadır. Bu aşk, tasavvuf edebiyatına göre ilahi aşk olarak nitelenir. Vecd ile anlatılmak istenen, ilahi aşktan gelen heyecandır.
Vecd/trans/derin gevşeme ve istiğrak (İlâhî aşka gelip kendinden geçme), dış âlemden gelen uyarı ve tepkilerden sıyrılıp şuur gücünü bir merkezde toplama, dikkati güçlendirme, bir noktaya odaklanma, mana/metafizik âlemin derinliklerine dalmaktır.
Sohbet, zikir ve semâ meclislerinde kalbinde meydana gelen vâridâta (bk. VÂRİD) dayanamayarak kendinden geçen, gayri ihtiyarî sıçrayıp nâra atan kimselerin davranışlarına da cezbe adı verilmektedir. Türkçe'deki “cezbelenmek, cezbeye gelmek” gibi deyimler bu tür cezbe için kullanılır.
Vecd hâlinde kişinin vücudunda ânî değişimler yaşanır. Birçok etken dervişin vecd haline gelmesine etki edebilir. Mesela, bir kimse işittiği sesler münasebetiyle de vecde girebilir. En zahmetsiz ve en kolay vecde girme hâli budur.
Arapça kökenli sözcüklerden biri olan mütereddit, tereddüt kelimesinden türetilmiştir. Tereddüt, bir şeyi yapıp yapmama konusunda emin olamamak ve bocalamak anlamına gelir. Mütereddit kelimesinin sözlük anlamı ise kararsız ve tereddütlüdür.
🇹🇷VECT: Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk. 🇹🇷CERİHA:Yara. 🇹🇷MÜCERRET:Soyut. #100yıl #istiklalmarşı #mehmetakifersoy.
Türk Dil Kurumu açısından bakıldığı zaman mücerret kelimesi, 'soyut' anlamı taşımaktadır.
Ruhi mücerret aslında bir isim değil sıfat tamlamasıdır. Bu kelime soyut ruh ya da gözle göremediğimiz varlık anlamlarında kullanılmaktadır.
Vecd, zorlama ve yapmacık olmaksızın kalbe gelen şeydir. Bir başka deyişle kast ve tekellüfsüz olarak kalbe gelen feyz ve tecellidir. O, kalpte şimşek gibi parlayıp sonra aniden sönen parılıtılardır (Seyyid Şerif Cürcanî, Tarifat, İst.,1253,160).
TEVÂCÜD. (ﺗﻮﺍﺟﺪ) i. (Ar. vecd “istediği şeyi bulmak, şiddetle sevmek”ten tevācud) tasavvuf. Vecde gelmek, vecd hâline erişmek için gayret gösterme veya vecde gelmiş gibi davranma.
Kelime anlamı bakımından ise yaradır. Yara kelimesinin kullanılması ile ceriham ile kullanılması aynı şeydir. Ceriham eki ile birlikte yaram anlamına gelir.
El-Vâcid; Allahu Teala, dilediği her şeye sahip olur anlamı üzerinden tabir edilmektedir. Bu konuda hiçbir engelleme ile karşılaşmaz. Bir şeyi ele geçirmek istediği zaman tedbir almak, tuzak kurmak ya da zaman kollamak gibi gibi bir ihtiyacı bulunmaz. İstediği her şey arzu ettiği zaman O'nun huzurundadır.
Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş.
Esrime Ne Demek? (Felsefe Terimi) Kişinin, duyulur dünyanın dışına çıkarak kendinden geçmesi, kendini Tanrı'yla birleşmiş sayması durumu.
Türk Dil kurumuna göre zembil kelimesinin sözlük anlamı hasırdan örülmüş kulplu torba olarak kabul edilmektedir. Zembil kelimesinin diğer anlamı ise eşyaları veya gıdaları taşımak amacıyla kullanılan kenarlarında kulpları bulunan sepet veya küfe anlamına gelmektedir.
boşuna, boş yere harcanmak.
zibil-zebil ters, bok (dışkı) anlamına gelebiliyor. nişanyan'a göre her ikisi çöp, süprüntü, pislik, gübre; sulu çamur; bol bulunduğu için değersiz anlamlarında kullanılıyormuş. ve kökü arapça zibl "dışkı, çöp" ve ibranice zebal "dışkı" sözcüğüne kadar iniyormuş. daha eskisi olasılıkla akadça ziblu.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri