Arapçada vezin terimi, iştikâk (türeme) özelliğine sahip ke- limeler için kullanılmaktadır. Zamirler, ism-i işâretler, ism-i mevsuller gibi türeme özelliği olmayan kelimeler için vezin kelimesi kullanılmamaktadır. 7 Sarf ilminde çok sayıda vezin bulunmaktadır.
Vezin, Arapça kökenli bir sözcüktür. Bu bakımdan dilimize Arapçadan geçmiştir. Vezin kelimesinin anlamı ise ölçü, tartı manasına gelmektedir.
Örnek vermek gerekirse bir uzun, bir kısa ve iki uzun hecenin bir araya gelmesiyle (-.--) hece değerleri ile gösterilen fa'ilatün" cüzü oluşur. Bu cüzün dört defa peşisıra tekrarlanmasıyla bir vezin ortaya çıkar.
Vezinlerin adları sülasi kökleri temsilen sabit üç ünsüzün kullanılmasına dayanır: ف ع ل yani f, ˁ (ayn) ve l. Bu üç ünsüz cebirdeki x, y ve z gibidir. Yerlerine istediğimiz ünsüzleri ekleyerek yeni kelimeler türetebiliriz. Örneğin شمس şems sözcüğünde üç ünsüz bulunmaktadır: ش ,م ,س ş, m, s.
TDK'ya göre vezin kelimesi, tartı anlamındadır.
İlgili 17 soru bulundu
Nazım sistemi; kalıp ölçüsü anlamında terim. Sözlükte “bir şeyi ölçmek, tartmak; ölçü, tartı, ölçek” anlamlarındaki vezin (vezn) terim olarak şark kültüründe şiir, müzik, lugat ve sarf alanlarında kullanılmaktadır.
Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir. Aruz ölçüsü ya da aruz vezni (Osmanlıca: وزن عروض vezn-i arûz), nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçü.
سكوت Arapça ve farsça anlamları
سَكوت [مفرد]: ج سُكُت، مؤ سَكُوت، ج مؤ سُكُت: صيغة مبالغة من سكَتَ/ سكَتَ عن/ سكَتَ على: دائم السكوت قليل الكلام.
Anadolu'da ortak dil Türkçe idi ancak Rumca, Ermenice, Lazca ve Kürtçe de konuşulmaktaydı. Suriye, Irak, Arabistan, Mısır ve Kuzey Afrika'da ise halkın çoğu Arapça konuşurken elit tabaka Türkçe konuşmaktaydı.
Hece harflerindeki ziyâdelik, çeşitli nedenlerle kelimenin aslî harflerine bir veya birden çok harf ilave edilmesi ya da kelimenin aslî harflerden birinin tekrarlanması şeklindedir. Başka bir ifadeyle zâid harf, sözcüğün kök harfleri dışında ona eklenmiş olan harflerdir.
Murabba (Osmanlıca: مربع), bent adı verilen dört dizelik kıt'alardan oluşan şiir türüdür. Kelime anlamı "dörtlük" demektir. Aruz ölçüsüyle yazılır.
Nesir, edebiyatta düzyazı sanatı. Dil kurallarından başka hiçbir ölçüye bağlı olmayan düz ve tabu anlatma yolu.
Selis: Halk edebiyatında feilâtün (fâilatün) / feilâtün / feilâtün / feilün yazılan şiirlerdir. Genellikle 19. yy aşıkları tarafından kullanılan selisin en fazla yazılan tipi gazel biçiminde olanıdır. Hece ölçüsünün on beşli kalıbına da uyan selislerin en belirgin özellikleri farklı bir ezgiye sahip olmalıdır.
Bir şiirde aruz ölçüsü olup olmadığını anlamak için hecelerin kısalıklarına ve uzunluklarına bakılır. Hece ölçüsünde 4, 5 hatta 6 tane kısa ya da uzun hece yan yana gelebilir. Buna karşın aruz ölçüsünde kısa hecelerden en fazla iki tane, uzun hecelerden de üç tane kullanılabilir.
Sözlük anlamı “meylettirmek, bir tarafa eğmek” olan imâle, terim olarak “bir mısra'ı aruz veznine uydurabilmek için esasen kısa olan bir heceyi uzatarak okumak” anlamına gelir.
Aruz vezni olarak da adlandırılan aruz ölçüsü, uzun ve kısa hecelerin özel bir düzende yerleştirilmesi ile şiirde ahenk oluşturma tekniğidir. Arap edebiyatında ortaya çıkan aruz ölçüsü önce İran edebiyatına, 11. yüzyılda da Türk edebiyatına geçmiştir.
Eski Türkçe dönemi, Türk dilinin yazıya geçirildiği Köktürkçe (Orhun Türkçesi), Uygurca ve Karahanlı yazı dillerini (7-12. yy) kapsar. 13. yy'a kadar Türk dünyasının doğu kolunda iki ayrı bölgede iki ayrı yazı dili oluşmuştur.
Conversation. Türkçe Arapçadan daha eski, daha köklü ve daha zengin bir dildir. Türkçe Arapçadan daha eski yazılı belgeye sahiptir.
Osmanlıca bilenler Kuran-ı Kerim'i anlayarak okuyabiliyor mu? Anlayamazlar. Bunun için Klasik Arapça bilmek gerekmektedir.
ARAPÇA FİİLLERİN BABLARI (HARF SAYILARINA GÖRE FİLLERİN ÇEŞİTLERİ) 1) SÜLASI FİİLLER (Üç Harfli fiiller): Kök hali üç harften oluşan fillere denir. A) SÜLÂSİ MÜCERRED FİİLLER: Üç harften oluşan fiil köküne herhangi bir ilave yapılmamış olan fillere "mücerred (ilavesiz) fiil" denir.
Salip kelimesi Türkçe'de "haç, çarmıh" anlamına gelir. Arapça ṣalīb صليب z "haç, çarmıh" sözcüğünden alıntıdır.
Türk Dil Kurumu açısından bakıldığı zaman Sükut etmek kelimesinin anlamı, 'susmak veya sessizlik' şeklinde ifade edilmektedir. Özellikle sessizlik istenen bazı yerlerde bunun gerçekleşmesi için sükut kelimesi kullanılır.
Medli hece, "mest" ve "aşk"ta olduğu gibi çift ünsüz ile ya da "yâr" ve "dôst"ta olduğu gibi bir uzun ünlüden sonra gelen bir veya iki ünsüzle biten hecelerdir. Bu heceler aruza göre biri kapalı biri de kısa olmak üzere iki hece değerindedir.
(ﺗﻔﻌﻠﻪ) i. (Ar. fa'l'den tef'ile) Aruz vezniyle yazılan bir mısrâ veya beyitteki “fâilâtün, feilâtün, fâilün, mef'ûlü, mefâilün, müstef'ilün vb.” vezin parçalarından her biri, cüz.
İMALE (UZATMA)
İmale aruz terimi olarak, Türkçede uzun ünlü bulunmadığı için kısa okunması gereken hecelerin uzun okunmasına denir. Bu durum aruzda kusur sayılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri