Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının maddi olmayan tarafı ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin ilahîliğe iştirak eden kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.
Arapça rwḥ kökünden gelen rūḥ رُوح “nefes, soluk, esinti, ruh, (mecazi) güzel koku” sözcüğünden alıntıdır.
İnsanın hayatiyetini sağlayan, idrak edici ve bilici unsuru. İnsanın özü, kendisi, ilâhî latife, kötü huyların ve süflî arzuların kaynağı anlamında bir terim. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve onu sorumlu kılan temyiz gücü, düşünme ve anlama melekesi.
Ruh, eliyle tutar, gözüyle görür, kulağıyla işitir, ayağıyla yürür... Bedende bulunduğu sürece bedene muhtaçtır. Faaliyetleri bedenle sınırlıdır. Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir.
Ruh insanda bir özellik olarak görülen, kütlesiz bir enerjidir. Güneş, söndükten ancak sekiz dakika sonra kaybolur. Işığı dünyaya, saniyede 300.000 km hızla gelir. Onun dışındaki farklı bir enerji türü de ruhtur.
İlgili 15 soru bulundu
Ruh, evine her zaman gelir; ruh genellikle Cuma akşamları ve bayram akşamları gelir. O günlerde dua okunur ki, ruh ağlaya ağlaya gitmesin; güle güle gitsin. Olmadık zamanlarda evde sinek vb. canlılar dolaşırsa, bu birinin ruhu olduğuna yorulur.
Uyurken ruh gezintiye çıkar, can ve beden bir arada kalır. Karabasan sanılan şey aslında ruhun vücuda geri dönüşündeki anın zorluğudur. Bildiğiniz gibi uyurken ruhumuz gezintiye çıkar. Özellikle yorgun olunduğu zamanlarda kişi, ruh bedene geri dönerken uyandığında konuşamadığını, hareket edemediğini görür ve panikler.
Berzah, "geçit" demektir ve berzah alemi, dünya ile ahiret arasında bulunan bir "bekleme salonu"dur. Ruhlar, orada kıyameti ve dirilişi beklerler.
Bunlardan biri ruhun ilk kırk günden sonra üflendiği, çoğunluğun sahip olduğu ikinci görüşe göre ise üçüncü kırk günden sonra üflendiğidir. Cenine ruh üfleme zamanı, kocası ölen kadının beklediği iddet süresine kıyas edilerek dört ay on gün olması gerekir kanaati de bulunmaktadır.
Kalbin tarif cümlesinde açıkça görüldüğü gibi, akıl ve vicdan da kalbe bağlı iki temel latifedir. Vicdan hisler âleminin merkezidir, akıl ise fikir âleminin… Buna göre, ruh, kalb, akıl aynı şeylerdir. Kalbin hissiyat cihetine vicdan, fikir cihetine dimağ denilmektedir.
İnsan, bu dünyaya üç temel ihtiyaçla gelir. Bunlar bedenî gelişimi temin için gıda, rûhî hayatın tekâmülü için terbiye, zihnen ve kalben terakkî için de ilim ihtiyacıdır.
İlk çağlardan beri bilinen bir uygulama olan ruh çağırma, ölen kişilerle iletişim kurarak on- lardan bazı bilgiler alma amacıyla gerçekleştirilmektedir. Oysa ölen insanların ruhları ile iletişim kurulabilmesine ilişkin herhangi bir bilgi Kur'an ve sünnette bulunmamaktadır.
Onlar bir nevi tutuklu gibidirler. Ama tutuklu olmayıp serbest olan, yani nimet içindeki ruhlar birbirleriyle buluşup görüşürler, birbirlerini ziyaret ederler. Dünyadaki olmuş ve olacak şeyleri müzakere ederler. Her ruh, amelde kendi dengi ve kendi derecesinde olan arkadaşlarıyla beraber olur.
ruhi / ruhî / rûhî / روحى
Ruha ait, ruhla ilgili. Ruhça.
Ruh hastası kelime olarak sıkça kullanılan ve günlük hayatta da sıklıkla karşımıza çıkan bir kelimedir. Ruh hastası, akıl hastalığına tutulmuş demektir. Ayrıca ruh hastası kelimesinin zaman zaman saldırgan davranışlarda bulunan kimse anlamı da mevcuttur.
Arapça olan ruh kelimesi Kur'ân'da, çeşitli şekillerde yirmi yerde, yirmi bir defa22 kullanılmıştır. Kelime sözlükte "can, nefes, öz, ilham, vahy, Cebrail, hafif esinti ve rüzgâr"23 anlamlarına gelmektedir.
Duncan MacDougall isimli bir doktor, 1907 yılında yaptığı bir deney ile ruhun ağırlığını ölçmeye çalıştı. Ölüm döşeğindeki hastaların ölümden önce, ölüm anında ve ölümden hemen sonraki ağırlıklarını karşılaştıran MacDougall, insanların ölümden sonra 21 gram kaybettiğini ölçtü.
Ruhlar alemi, Hz. Âdem (as)'den önce yaratılmıştır. Nitekim birer ruhanî alemlerin üyesi olan melekler ve cinlerin Hz. Âdem'den önce var olduğu bilinmektedir. Ruhlar aleminden anne karnına, oradan çocukluğa, gençliğe, ihtiyarlığa ve kabir, berzah, cennet veya cehenneme giden yoldayız. Bu yolun başı ruhlar alemidir.
Yaklaşık 12. haftada, cenin tekme atabilir, ayak parmaklarını kıvırabilir, tutabilir. Tekme gibi hareketler devam eder ve genellikle annenin ilk hissettiği harekettir.
Ölü, ruhun cesedinden ayrılmasından sonra öldüğünü anlamaktadır. Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi, ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve azap başlamaktadır.
Nihat Hatipoğlu ile Sahur programında Zehra Demirci, "Ölen kişiler evlerine ziyarete gelir mi?" diye sordu. Hatipoğlu, "Tabii ki her şey Allah'ın müsaadesiyle olur. Ölü kendi kendine evini ziyaret edemez.
Hayatını kaybedenlerin bizden bekledikleri şunlardır: Dua beklerler: Peygamberimiz (SAV), "Ölülerinize dua etmekle emrolundum" buyurmuştur. Uhud'da Baki Mezarlığı'nda Hz Peygamber, ölülere dua etmiş, selamlamada bulunmuştur. Sadaka beklerler: Bir adam gelir ve Hz.
Kuran'a göre ölen bir insanın ruhu Allah'a rucü eder. Bu, ayetlerle sabittir. Ankebut Suresi 57.Ayet, Enam Suresi 62. ve benzeri diğer bazı ayetlerde, ölüm sonrasında ruhların esas sahibi olan Allah'a döneceği bildirilir. Kuran'a göre ölen bir insanın ruhu Allah'a rucü eder.
Evet dediğiniz olay gerçektir. Yani ruhlar (kişilerin kalbi temiz ise vede gerçek olan aşkı yakalayabilmişler ise) ruhların buluşması normal birşeydir.
Uyku sırasında kalp ve damar sistemimiz gereken dinlenmeyi alır, bedenimiz onarılır, iştahımızı kontrol eden hormonlar salgılanır, bir gün önce edindiğimiz bilgiler depolanır ve beynimizin atıkları daha etkili şekilde temizlenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri