Soğan; sarımsak, pırasa, yeşil soğan, frenk soğanı ve arpacık içeren bir bitki grubu olan Allium ailesinin bir parçasıdır. Bazı kişilerde soğana karşı alerji meydana gelir.
Özellikle kaşıntı ve lekeler alerjilerin en büyük belirtileridir. Soğan alerjisinin oluşma nedeni, içerisindeki bazı besin değerleri bazı vücutlarda kabul edilmiyor. Bu sebepten dolayı vücut tepki göstererek alerjiyi meydana getiriyor. Soğan içeren tüm gıdalar alerjiye sebep oluyor.
Yeşil Soğanın Zararları
Özellikle üzerindeki zarı hassas mideye sahip bireylerde mide sorunlarına, ağrı ve yanmalarına neden olabilir. Yine hassas sindirim sistemine sahip kişilerde gaz problemlerine ve hazımsızlığa neden olabilmektedir. Bu da kişilerde rahatsızlık oluşturabilir.
Peki Neden Mide Ağrıtır? Normal şartlarda kuru soğan yedikten sonra mideme dokundu diye yakınanlara bunun nedenini soğan zarı olduğunu söylemek doğru olur çünkü soğan zarı lifli bir zardır. Bu zar, bağırsaklarda sindirimi sırasında ortaya bir gaz çıkar böylece, bağırsaklarda bulunan gaz miktarında artış olur.
Soğan, farklı türdeki yiyecekleri pişirmek, tatlandırmak ve korumak için yaygın olarak kullanılmaktadır. Soğan alerjisi, soğanı yemek veya soğanla doğrudan temas yoluyla tetiklenir. Gerçek soğan alerjisi nadirdir. Araştırmalar, yetişkinlerin sadece % 3'ünün bu alerjiye sahip olabileceğini gösteriyor.
İlgili 34 soru bulundu
Alerji belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Alerjinin şiddeti de belirtiler üzerinde etkilidir. Kaşıntı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, kronik öksürük, nefes darlığı veya hırıltı, vücutta döküntü veya şişlik belirtiler arasında sayılabilir.
Vücudunuz soğanı zararlı olarak gördüğü için histamin gibi kimyasallar salgılayarak önlem alır. Bu kimyasallar ciddi belirtilerin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Gerçek bir soğan alerjisi nadir olarak görülür. Bazı kişilerde soğana karşı duyarlılık vardır.
Taze soğan anlamına gelir. Bu kelime genellikle yeşil soğan şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı yeşilsoğan şeklinde olmalıdır.
Bağışıklık İçin Kalkan
Düşük kaloriye sahip olmasının yanı sıra vitamin, mineral ve lif açısından zengin olan soğan, içeriğindeki yüksek C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek mikroplarla savaşır. Aynı zamanda kolejen üretimine, hücrelerin yenilenmesine ve demir emilimine yardımcı olur.
Yeşil soğan, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu şekilde etkileri bulunan C vitamini, potasyum, magnezyum ve demir içerir. Bu vitamin ve mineraller bağışıklık sistemini koruyarak, güçlendirmede etkilidir. Bağışıklık sistemi sadece vücut sağlığı için değil zihin sağlığı için de büyük önem taşır.
Çiğ olarak tüketilir. Zaman zaman yemeklerde pişmiş olarak da tüketilebilir.
Yeşil soğan barındırdığı zengin vitamin ve mineraller ile oldukça faydalı bir besindir. Kalp ver damar hastalıklarına, kansere ve bağışıklık sitemine bağlı hastalıklara iyi gelen yönleri oldukça fazladır. Yüksek oranda A vitamini ve C vitamini içerir.
Çim polenine alerjisi olan bireylerde patates ile; huş ağacı alerjisi olanlarda havuç, maydanoz, dere otu, rezene, patates ile; pelin otu alerjisi olan bireylerde kereviz ve havuç ile; farklı polen alerjilerinde bu sebzeler dışında, yaban havucu, enginar, hindiba, marul gibi sebzelerle de alerjik reaksiyonlar ...
Tıpkı kuru soğan gibi yüksek antioksidan içeriğine sahip yeşil soğan, sofralara lezzet katmasının yanı sıra içerdiği yüksek lif oranı nedeniyle tok tutar ve kilo vermeye destek olur.
Yeşil soğanlar küçük küçük doğranır. Tavada zeytinyağında kısık ateşte iyice kavrulur,. Üzerine yumurta kırılıp, tuz ve pul biber eklenir. Kahvaltı da harika tarif tadı gerçekten güzel oluyor .
Soğanın bozulduğunu anlamak çok kolaydır. Genellikle soğan bozulmaya başladığında kabuğu yumuşar, içinde siyahlık oluşur ve soğandan kötü bir koku gelir. Bozulan soğanlar da kesinlikle tüketilmemelidir.
Baş ağrısı, mide ve bağırsak ağrıları, ishal, ruh hali değişimleri, kaşıntı, kızarıklık ve şişkinlik gibi durumlar histamin intoleransı belirtileri arasında yer alır.
Histamin vücudumuzda bağışıklık sistemi, sindirim ve merkez sinir sisteminin çalışmasında rol oynayan bir kimyasal madde. Bir nörotransmiter olarak vücudumuzdan gelen önemli mesajları beyine taşıyor. Aynı zamanda mide asidinin salgılanmasını uyaran histamin, midedeki sindirime yardımcı olur.
Histamin kılcal damarların genişlemesiyle beraber yerel geçirgenliğin artmasına (karıncalanma), bronşların ve bağırsakların büzüşmesine, mide, tükürük ve böbrek üstü bezi özeği salgılarının artmasına ve vazodilatasyona (damarların genişlemesi) sebep olur. Dolayısıyla tansiyon düşürücü etkisi vardır.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Alerjiden en çok etkilenen bölgeler şöyle sıralanabilir: Burun, gözler, sinüsler ve boğaz: Alerjenler solunduğunda, histamin salgılanması, burnun daha fazla mukus üretmesine, şişmesine ve iltihaplanmasına sebep olabilir. Bunun yanında şiddetli hapşırma, burun kaşıntısı da meydana gelebilir.
Hassasiyet birkaç gün veya birkaç yıl sürebilir. Birçok durumda duyarlılaşma süreci tamamlanmamıştır. Hasta bazı semptomlar yaşar, ancak tam bir alerjiye sahip değildir. Alerjiler de mevsimlik olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri