20'lik dişlerin çekilmesini gerektiren problemlerin başında çürükler gelmektedir. En arkada bulunan 20'lik dişlerde besin artıkları çok kolay birikebilir. Yeterince düzgün ve düzenli fırçalanamadığında- ki arka bölgeye ulaşmakta güçlük çekilebileceğinden - çürükler daha çabuk oluşabilmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz gömülü yirmi yaş dişi sorunu için normal bir diş çekim işlemi uygulanmamaktadır. 20'lik diş çekimi yerine gömülü kalmış dişler için cerrahi bir operasyon yapılır. Ufak bir ameliyatla diş alınır ve hasta bir süre o bölgeyi kullanamaz.
Diş çürümeleri: Sıkışmış veya çene yapısına uyum sağlamayan 20'lik dişler, etrafındaki dişleri ve kendilerini çevreleyen bölgeleri zor erişilebilir hale getirebilir. Bu durumda, diş çürümesi ve diş eti hastalıklarının riski artar.
Eğer çürük gözlemliyorsanız, en sağlıklısı yirmilik dişin çekilmesidir. Çünkü tükürük , besin artıkları, bakteri oluşumu gibi nedenler dişin açtığı oyuk alanda birikmeye başlar ve sonuçta çürümeler gözlemlenir. Böyle bir durumda apse oluşumu kaçınılmaz olacaktır.
Yirmilik dişler, halk arasında 20 yaş dişleri olarak da adlandırılan, en son çıkan yetişkin dişleridir. Çenenin en arka kısmında yer alan azı dişleri olan 20lik dişler genelde çene yapısına uyum sağlamamaları nedeniyle çoğu bireyde ağrı, apse oluşumu ve rahatsızlıklara yol açar.
İlgili 45 soru bulundu
Gömülü diş, diş etleri üzerinde bir baskı oluşturabilir ve diş etlerinde enfeksiyon oluşması ile karşılaşılır. Bu durum, diş etlerinde ağrı, şişme ve kanama gibi belirtilerin görülmesine sebep olur. Gömülü 20 lik dişlerin çekilmesi, bu sorunların çoğunu önleyebilir veya tedavi edebilir.
Sinire yakın operasyonlarda sinirlerin zarar görme riski bulunur. Özellikle alt çene işlemlerinde zedelenme görülebilir. Operasyonların ortalama %10 ila 12'sinde birkaç günlük hissizlik görülmüş, %1'inde ise birkaç haftalık hissizliğe rastlanmıştır.
Yetişkin dönemde gelişen çürükler ve erken diş kayıplarının altında ise genetik etkenlerin yanı sıra, kötü ağız bakımı, şeker ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar ile ebeveynlerin yaptıkları hatalar yatar.
Dişe bakıldığında kahverengi veya siyah renklenmeler bulunuyorsa çürük varlığından şüphe edilir. Ardından hekim dişi muayene eder. Dişte siyah veya kahverengi renklenme olmasa bile diş içten çürümüş olabilir. Bu durumun varlığını belirlemek için ağzın genel bir röntgeni çekilmektedir.
Çekim Sırasında olabilecek komplikasyonlar:
Normal bir çekimde olabilecek kanama, ödem ve enfeksiyon riski bu dişlerde de vardır. Özellikle alt 20 yaş dişi çekimi sonucunda sinir zedelenmesi olabilir. Vakaların %10-12sinde birkaç günlük, %1inde birkaç haftalık bir hissizlik olabilir.
En zor çekilen diş, genellikle çenede yer alan ve dişeti altında kalmış olan yirmi yaş dişleridir.
Bölge tamamen uyuştuktan sonra ise diş çekimi işlemi gerçekleşir. Hastalar işlem sırasında, bölgenin uyuşuk olması sebebiyle herhangi bir ağrı veya acı hissetmezler. Oldukça kısa süren çekim işlemi için hastalar dinlenmeleri için eve gönderilirler.
Yirmilik dişlerin enfeksiyon kapması durumunda dolgu ve kanal tedavisi gibi yöntemler kullanılabilmektedir. Buna karşın özellikle gömülü olması durumunda bu dişlerin çekilmesi gerekmektedir.
Diş çürümesinin en yaygın nedenleri genel olarak şöyledir: Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmaması, plak birikimine ve diş çürümelerine yol açabilir. Şekerli ve asitli yiyecek ve içecekler, diş minesine zarar vererek çürümeye yol açabilir.
Düzenli diş fırçalama, diş çürüğü oluşumunu önleyebilir ve mevcut çürükleri ilerlemesini durdurabilir. Ancak, diş çürüğü tamamen fırçalama ile geçirilemez. Diş hekiminize düzenli kontroller yaparak çürükleri önleyebilir ve erken teşhis ile tedavi edebilirsiniz.
Dişlerde oluşan plaklar çürüklerin oluşmasına yol açan ana sebeptir. Çok fazla şekerli ve nişastalı gıda tüketmek, bunun ardından gerekli diş temizliğini yapmamak çürüklere neden olur. Şekerli ve nişastalı gıdaların tüketiminden sonra dişlerin temizlenmemesi halinde, plaklarda bulunan bakteriler beslenir.
Birçok araştırma D vitamini eksikliğinde diş çürümesi riskinin de arttığını göstermiştir. Çünkü D vitamini vücudun kalsiyum ve fosfatı kolayca kullanmasına yardımcı olur. Kalsiyum ve fosfat diş minesi oluşturmak ve korumak için oldukça önemlidir.
Dişte oluşan siyah leke sadece diş veya diş etlerinin sağlığını tehdit etmez. Aynı zamanda kötü bir görüntü oluşturur. Tartar, yapısı gereği daha gözenekli olduğu için dişte siyah leke oluşumunu artırır. Bu nedenle de fazla kahve – çay tüketimine dikkat etmek ve diş taşı oluşumunu önlemek özellikle çok önemlidir.
Diş çürükleri; sinüzit, şeker hastalığı, bademcik iltihabı, romatizma, kemik erimesi gibi önemli rahatsızlıklara neden oluyor. Bunların haricinde; kalp ve böbrek yetmezliği, şeker ve ülser gibi sistemik hastalıkların ağız sağlığıyla direkt olarak bağlantısı vardır.
Asitli ve Enerji içecekleri
Asit diş çürümesine neden olan en büyük tehlikedir. Asitli yiyecek ve içecekler şekerle birleşme olduğunda ortaya diş çürümesine sebep olan koşullar gerçekleşir. Kola, limon, soda, meyve suları ve benzeri türevler asit içerdiği için diş çürüten gıdaların arasında yer alır.
Stresten dişler çürür mü? Stres doğrudan diş çürümesine neden olmaz, ancak stresin bazı dolaylı etkileri diş sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
Hem anne sütü hem de inek sütü, şeker (laktoz) içerir. Uyku sırasında ağızda tükürük akışının da azalmasıyla birlikte, gece beslenmesiyle alınan süt, ağızda birikerek bakterilerin çoğalması ve diş çürüğü oluşumu için uygun ortam yaratır.
Bu durumda dişeti dokusunun altında, kemiğin altında kalmasına veya başka bir dişin yanında 20'lik dişlerin gömülü kalmasına yol açabilir. Dişler gömülü kaldıkları takdirde şişme, iltihap, çene kemik erimesi, kist, tümör ve çene-dudak sinir felci oluşturabilir.
Kökü ağızda kaldığı durumlarda diş yani ağızdaki kalan diş kökü diş etine etki eder, kemiğin bozulmasına ve diş eti hastalığına yol açabilir. Bu enfeksiyon, dişin tamir edilmesi veya daha sonraki tedaviler için zorluk yaratabilir ve daha sonra daha fazla cerrahi müdahale gerektirebilir.
Bu yüzden 70 yaşında dahi 20'lik diş çıkaran kişilere rastlanabilir. Gömülü kalan 20'lik dişler, diş eti dokusuna zarar vermedikleri ve diğer dişlerin köklerini zorlamadıkları sürece herhangi bir ağrı ya da sancıya yol açmayabilir. Diş köklerine dayanan 20'lik dişlerin ise cerrahi operasyonla alınması gerekebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri