Küçük yıldızlar, yaşamlarının sonuna geldiğinde sakin bir patlamayla ölürler. Ancak Güneş'ten milyonlarca kat daha büyük olan yıldızlar, ömürlerinin sonunda büyük ve korkunç bir patlamayla ölürler ve enerjilerini uzaya salarlar. Bu patlamaya süpernova patlaması denir.
Merkezde yeterince enerji üretilmediği için dıştan içe doğru olan kütle çekimi artık durdurulamaz. Bu nedenle yıldız içine çöker. Bunun sonucunda bir süpernova patlaması gerçekleşir ve bir nötron yıldızı veya kara delik oluşur.
Çekirdeğin çökmesini artık hiçbir şey durduramaz ve yıldız kara deliğe dönüşür. Genellikle yıldızlar süpernova halinde patlayarak nötron yıldızı veya kara deliğe dönüşürler ama bazıları o kadar ağırdır ki patlamadan direkt çökerek kara delik olurlar.
Güneş'in 5 milyar yıllık ömrü kaldı ve toplam ömrü 10 milyar yıl. Oysa kırmızı cüceler 100 trilyon yıl yaşayabiliyor ve Güneş'ten 25 kat kütleli en ağır yıldızlar da 8 milyon yılda ömrünü tamamlıyor.
Yıldızlar doğar, yaşar, ölürler ve her yıldızın ölümü aynı değildir. Bazıları büyük patlamalarla yaşamlarına son verir ve fırlattıkları her atom, her toz zerresi evreni, bildiğimiz her şeyi ve bizleri var eder. Evet, yıldızlar da ölür. Yıldızın ölüm şeklini ve sonrasını onun büyüklüğü, yani kütlesi belirler.
İlgili 37 soru bulundu
Canlıyı bir organizma olarak ele alırsak; çevresiyle madde alışverişinde bulunan, buna göre tepkiler veren ve kendi içinde uzmanlaşmış farklı alt birimlerden oluşan sistemleri canlı diye tanımlıyoruz. Yıldızlar bu anlamda, canlı değillerdir. Minik bir virüs kadar bile canlılığı yoktur.
Hidrojen tükenen yıldızda artık sönmeye başlar. Kütlesi küçük olan yıldız çok, kütlesi büyük olan yıldız ise az yaşar. Yıldız söndükten sonra gaz devlerine dönüşürler. Bunun sebebi çekirdek ısının genleşmesinden dolayıdır.
Yanıp sönme gibi algıladığımız durum aslında yıldızların parlaklığında çok kısa zaman aralıklarında ortaya çıkan değişimlerdir. Geceleri gökyüzüne baktığımızda yıldızların yanıp sönüyormuş gibi görünmesinin nedeni Dünya'nın atmosferinde, sıcaklık değişimleri nedeniyle meydana gelen düzensizliklerdir.
En önemli farklar içerisinde gezegenlerin kendine özgü Enerjileri yoktur. Ancak yıldızların kendi enerjileri bulunur. Yani diğer bir ifadeyle tamamen enerjiden oluşurlar ve kendi enerjilerini üretirler. Bu doğrultuda güneşinde kendi enerjisi olduğu için güneş bir yıldızdır.
Kimi gök bilimciler, en düşük rakam olan 200 milyarı tercih ederken, biz dahil kimileri de 400 milyar (ve belki biraz altı veya biraz üstü) sayısını kullanmayı yeğliyor. Galaksimiz Samanyolu'nda 200 milyar yıldız var derseniz, yanlış yapmamış olursunuz.
Bulutsu oluşumu
Bir bulutsu, oluşmadan önce bir yıldızdır. Bu yıldız büyüdükten sonra ya beyaz cüce nötron yıldızı ya da bir karadelik olur. Fakat bütün yıldızlar bunlardan biri olmadan önce kırmızı süperdev hâline gelir.
Kütlesi çok büyük olan yıldızlar, süpernova patlamaları sonrasında nötron yıldızlarına ya da karadeliklere dönüşebilir. Ancak Güneş'in kütlesi bu kadar büyük değil. Tahminler Güneş'in ömrünün sonunda bir beyaz cüceye dönüşeceğini gösteriyor.
Güneş'ten sonra bize en yakın yıldız yaklaşık 4,3 ışık yılı uzaklıktadır. Yani bugün biz bu yıldıza baktığımızda aslında 4,3 yıl önceki halini görüyoruz. Diğer gördüğümüz bütün yıldızlar ise çok daha uzaktadırlar hatta bazıları binlerce ışık yılı ötededirler. Yıldızlar gökada denilen büyük grupların içinde bulunur.
Yıldızların çoğu 1 milyar ile 10 milyar yıl arasında yaşa sahiptir. Bazı yıldızlar gözlemlenen evrenin yaşı olan 13,7 milyar yaşına yakındır. Yıldız ne kadar büyük olursa yaşam süresi de o kadar kısa olur çünkü büyük yıldızların çekirdeklerinde daha büyük olan basınç hidrojenin daha hızlı yanmasına neden olur.
Ancak hatırlayın, her galakside ortalama 200 milyar yıldız bulunduğunu varsayıyoruz. Evren'deki yıldızların toplam sayısını bulmak için, bu rakamları birbirleriyle çarpmanız gerek. Neticede muazzam büyüklükte bir rakama ulaşıyorsunuz, 22 sıfırlı. 10 sekstilyon. Evren'de 10 sekstilyon yıldız var.
Eğer uzayda bol miktarda bulunan bu göktaşlarının yörüngeleri Dünya'mızın yörüngesi ile kesişirse, göktaşı büyük bir hızla (12-72 km/sn) atmosfere girer. Bu sırada meydana gelen sürtünme ile göktaşı ısınır, yanar ve ışık saçmaya başlar. Halk dilinde bu olaya yıldız kaydı denir.
Güneş en büyük yıldız olarak bilinmektedir. Aynı zamanda dünyadan ve aydan da daha büyüktür. Güneşten sonra ise büyüklük sıralamasında dünya yer almaktadır. Son olarak ise en küçüklerinin ay olduğu bilinmektedir.
Gece gökyüzünün en parlak yıldızı olan Sirius -1.47 görünür kadir derecesiyle, en parlak ikinci yıldız olan Canopus'a oranla onun iki katı parlaktır. Bununla birlikte, Ay, Jüpiter veya Venüs kadar parlak görülmez. Merkür ve Mars ta bazen Sirius'tan daha parlak görünürler.
Avrupa Uzay Ajansı'na (ESO) ait Şili'deki Çok Büyük Teleskop (ÇBT) yardımıyla yapılan çalışma, Dünya'dan 12 bin ışık yılı uzaklıktaki, çapı Güneş'inkinin 1300 katından daha büyük olan HR 5171 A'nın evrende şimdiye kadar gözlenen en büyük yıldız olduğunu ortaya çıkardı.
Yıldızdan gelen ışık göz bebeğinden içeri girdiğinde de kırınıma uğrar kırınım saçakları yani parlak alanlar arasında karanlık yapılar onu bize 5 köşeliymiş gibi gösterir.
Dünya'ya en yakın yıldızın bilinen adı Proxima Centauri'dir ve bu 1915 yıldız yılında keşfedilmiştir ve Proxima Centauri 11,05 kadirle çıplak gözle göremeyecek kadar sönük olmasına rağmen Güneş'e bilinen en yakın yıldızdır.Proxima b'nin yaşanabilirlik potansiyelini inceleyince Güneş dışı gezegenin muhtemelen Güneş ...
Kendiliğinden ışık veren ve çevresini aydınlatan ışık kaynaklarına doğal ışık kaynakları denir. Güneş, yıldızlar, şimşek, yıldırım, ateş böceği ve fener balığı gibi bazı balıklar doğal ışık kaynağıdır.
Güneş, Güneş Sistemi'nin merkezinde yer alan yıldız. Orta büyüklükte bir yıldız olan Güneş, tek başına Güneş Sistemi kütlesinin % 99,8'ini oluşturur. Geriye kalan kütle Güneş'in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, gök taşları, kuyruklu yıldızlar ve kozmik tozlardan oluşur.
Yıldız, hidrojeni helyuma dönüştüren termonükleer füzyon reaksiyonlarını gerçekleştirir. Daha yüksek sıcaklıklarda, yıldızın içindeki termonükleer reaksiyonlar daha hızlı gerçekleşir, bu da daha yoğun bir enerji üretimine yol açar. Bu yüksek enerji üretimi, yıldızın parlak olmasını ve mavi renkte görünmesini sağlar.
Cambridge Üniversitesi'nde çalışan bir grup gökbilimci bugüne kadar bilinen en küçük yıldızı keşfetti. Bilimsel yazında EBLM J0555-57Ab olarak adlandırılan yıldız Dünya'ya yaklaşık altı yüz ışık yılı uzaklıkta. Çapı Satürn'ünkinden biraz büyük olan yıldızın kütlesi Güneş'inkinin sadece %8'i kadar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri