Ağır su (D2O), nükleer reaktörlerde kullanılan, hidrojen yerine ağır hidrojen (
g) Temiz su en yüksek yoğunluğa +4 derecede ulaşır.
Suyun yoğunluğu buz halindeyken daha azdır.
Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun hâlini 3,98 °C'de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması hâlinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir.
Suyun yoğunluğu, ısı arttıkça düşmeye başlar. 0 ℃ den 4 ℃ ye gelindiğinde ise özkütle artar.
İlgili 32 soru bulundu
Su, Güneş enerjisi sayesinde yeryüzünden buharlaşma ve terleme yoluyla atmosferin üst katlarına çıkarak bulutları oluşturur, bulutlar soğuk hava nedeniyle yoğunlaşır ve havanın sıcaklığına göre yağmur, kar, dolu gibi formlarda, yer çekiminin etkisiyle yeryüzüne geri iner.
Bir maddenin özkütlesi sıcaklığına bağlı olarak değişir. Sıcaklık artışı genellikle özkütleyi azaltır, ancak sıcaklığı arttıkça hacmi azalan ve özkütlesi artan maddeler de vardır. Su ve havanın sabit basınç altındaki sıcaklığa bağlı özkütleleri aşağıda verilmiştir.
Saf suyun yoğunluğu ve özkütlesi, sıcaklık ve basınca bağlı olarak değişir. Sıcaklık arttıkça, suyun hacmi artar ve yoğunluğu azalır. Basınç arttıkça, suyun hacmi azalır ve yoğunluğu artar.
Ama cismin kütlesi arttıkça yoğunluğu artmıyor. Çünkü cismin kütlesi arttıkça hacmi de artar. Onun için yoğunluk aynı cisim için sabittir. Sonuç olarak suyun kütlesi artsa da yoğunluğu artmaz.
Bu sadece suya özgü bir durumdur.Diğer sıvı maddeler ise katıya dönüşürken hacmi artmaz, azalır. Su donarken hacmi arttığı için yoğunluğu azalır. Bu ise özellikle suda yaşayan canlılar için çok önemli bir özelliktir.
Su molekülleri donarken birbirinden uzaklaşarak hacmi artar ve şişeyi çatlatır. Başka bir örnekte ise, kışın göllerde ya da su birikintilerinde buzların su üzerinde yüzdüğünü görmüşsünüzdür. Yoğunluğu daha az olan katı haldeki su molekülleri yani buz, sıvısının üzerinde yüzmektedir.
Yoğunluk, cisimlerin kapladıkları alana karşı gelen ağırlıkları olarak tanımlanır. Yoğunluğun hesaplanmasında formüller ve birimler kullanılmaktadır. Katı, sıvı ve gaz olarak yer alan maddelerin yoğunlukları, birbirinden farklıdır. Cisimlerin yoğunlukları katı halden gaz hale gidilmesi ile azalmaktadır.
Çünkü, aynı miktardaki su ve zeytinyağının moleküllerinin sayısı birbirinden farklıdır. Sudaki molekül sayısı zeytinyağındakinden daha fazladır. Yani su, zeytinyağından daha yoğundur. Yoğun olan sıvı altta kalır.
Buzun yoğunluğu sıvı hâldeki suyun yoğunluğundan düşüktür. Dolayısıyla su donarken hacmi artar yani genleşir.
Sıvılardaki yoğunluğu ise moleküllerin yakın oluşu ve dizilimine bağlıdır. Katıların yoğunluğunu hesaplarken kullanılan formül ( D=m/v) sıvıların yoğunluğunu hesaplarken de kullanılmaktadır. Suyun yoğunluğu ise 1g/sn metre küptür. Bir maddenin yoğunluğu hacmi ne olursa olsun aynı kalacaktır.
Yeryüzünde bulunan suyun tam 18 (onsekiz) türü vardır. Şimdi bunları açıklamaya çalışalım. Ayrıca, moleküllerinde bir atom protiyum ve bir atom döteryum, ya da bir atom döteryum ve bir tritiyum bulunan "KARIŞIK" sular da olabilir... Öte yandan suyun içerdiği oksijen de üç izotopun bir karışımıdır.
Su donunca boşluk daha da artar ve özkütle daha çok azalır. Yani, 0 °C ile +4 °C arasında hidrojen bağlanması baskındır; +4 °C'den yukarısında ise termal kuvvetler baskındır. +4 °C'de ise bu kuvvetler mükemmel bir denge içindedir; bu yüzden suyun özkütlesi +4 °C'de maksimumdur.
Aynı sıcaklıkta eş hacimdeki su, havadan yaklaşık 800 kat daha fazla kütleye sahiptir, yani 800 kat daha yoğundur.
Farklı maddelerin yoğunlukları da farklıdır. Yoğunlukları farklı ve birbiri içinde çözünmeyen sıvılar aynı kaba konduklarında yoğunluğu büyük olan sıvı altta, yoğunluğu küçük olan sıvı üstte kalır. Bu nedenle sıvı yağ ile su karıştırıldığında yoğunluğu küçük olan sıvı yağ üstte, yoğunluğu büyük olan su altta kalır.
Örneğin, yoğunluk artarsa sıvı basıncı da artar. "Sıvı Basıncı" konusunda deney düzenekleri olduğu için bağımlı değişken, bağımsız değişken ve kontrol değişkenini karıştırmamak gerekir. Sıvı basıncının kabın şekline bağlı olmadığını bilmek çok önemlidir.
Tarif denklemi: ρ = m / V 'dir. Öz kütleye mutlak yoğunluk veya kısaca yoğunluk adları da verilir.” diyerek, “öz kütle” ve “yoğunluk” terimlerinin eş anlamlı olduğunu ifade eder.
Yoğunluk, hacim ve kütle ile ilişkilidir. Eğer hava kütlesi sabitse, hacim arttıkça yoğunluk azalır, yoğunluk arttıkça hacim azalır. *Kapalı bir hacimde basınç arttıkça yoğunluk artar.
Suyun yoğunluğu 0°C ile 4°C arasında artar, sonra azalmaya başlar. Bunun nedeni, suyun 4°C'de en fazla hidrojen bağı kurabilmesi ve en sıkı paketlenmesidir. Bu sıcaklıktan sonra, hidrojen bağları kırılmaya başlar ve moleküller arası mesafe artar. Bu da suyun genleşmesine ve yoğunluğunun azalmasına yol açar.
Yoğunluk arttıkça basınç da artar.
Bir sıvının yoğunluğu sıcaklığa bağlı olarak değişir. Sıcaklık arttıkça sıvı genleşir, hacmi artar ve yoğunluk azalır. Hacim ve yoğunluk ters orantılıdır. (d=m/v) Sıcaklık azaldığında ise hacmi azalır, hacim azalırsa yoğunluk artar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri