Madde 112 - Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Bu şartlar; taraflar arasında geçerli bir borç ilişkisinin bulunması, borçlunun borca aykırı bir davranışının olması, borçlunun borca aykırı davranışı sebebiyle bir zarar doğmuş olması, herhangi bir hukuka uygunluk sebebinin bulunmaması, borçlunun kusurunun bulunması şeklinde sıralanabilir.
Kusurlu imkansızlık Borçlar kanununun 112. ci maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir. “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”
Başlangıçtaki imkânsızlık (anfängliche Unmöglichkeit) kurumunu düzenleyen TBK md. 27/I'de “(…) konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür” denilmektedir.
Eksik borçlar alacaklıya, borçluyu dava ve takip yetkisi vermeyen borçlar olarak tanımlanır. Bu gruba giren borçlar geçersiz veya imkânsızlık nedeniyle yerine getirilemeyen borçlar değildir.
İlgili 43 soru bulundu
Eksik borçlar, borçlu tarafından rızaen yerine getirilmediği takdirde alacaklı tarafından dava ve cebri icra yoluyla takip edilemeyen borçlardır. Bu borçlar hukuki olarak ve normal borç olarak mevcutlardır. Lakin edimlerin ifası dava edilemez.
Borcun doğumu anında eksik borç olarak nitelendirilen borçlardır. Bu borç türüne örnek olarak kumar ve bahisten doğan borçları, evlenme simsarlığından doğan ücret borçlarını, ahlaki ödevlerden doğan borçları, sözleşmeden doğan borçları ve malikin iyiniyetli zilyet karşısındaki borcunu verebiliriz.
TBK madde 132 ile 161 arasında, borcu sona erdiren sebepler düzenlenmiştir. Bunlar; ibra, yenileme, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi, ifa imkânsızlığı, takas ve zamanaşımıdır.
Sürekli borç ilişkisinde ise borç devri edimde olduğu gibi belli aralıklarla tekrarlanan ifa şeklinde değil, borçluyu belli bir süre boyunca kesintisiz bir ifa veya katlanma yükümlülüğü altına girmektedir.
Aşırı ifa güçlüğü; sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut koşulların, daha sonradan, taraflarca öngörülemez şekilde ve borçludan kaynaklanmayan sebeplerle değişmesi ve bu değişikliğin, borçlunun edimini aynen ifa edebilmesi için aşırı bir fedakarlığa katlanmasına sebebiyet vermesi halidir.
Zamanaşımı aslında borcu sona erdiren bir sebep değildir. Zamanaşımı sadece alacaklının dava ve icra yoluyla talep etme hakkını ortadan kaldırır (Tutumlu, 1991:7; Eren, 2001: 1269; Tandoğan, 1987: 612).
B-Mutlak Butlan (Kesin Hükümsüzlük):
Yokluk yaptırımına tabi bir hukuki işlem hiç doğmamış kabul edilirken mutlak butlanda işlem doğmuş ama geçersiz sayılmıştır. Yok işlem hiç doğmamış, mutlak butlanla batıl işlem ise ölü doğmuş bir işlemdir.
Giriş 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) uyarınca ifa imkansızlığı, borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşması halinde borcun sona ermesidir.
İfa imkansızlığı kurumu yukarıda belirtildiği üzere TBK'nın 136. maddesinde düzenlenmiş olup, borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsız olmasını ifade etmektedir.
Eksik ifa, ifanın tam olarak yerine getirilmemesi durumudur. Örneğin, bahçedeki yabani otları temizlemesi için anlaşılan bahçıvanın bu otların bir kısmını temizledikten sonra işi tamamlamadan bırakması durumunda eksik ifa söz konusu olacaktır.
İFA KAVRAMI: Borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı gereği gibi yerine getirilmesi suretiyle borç ilişkisinin sona ermesidir. İFANIN KONUSU: Borcun konusudur. Parça borcu ya da cins borcu olabilir. TAM İFA: Borcun bütünüyle yerine getirilmesidir.
Zamanaşımı ise yukarıda bahsettiğimiz gibi kanunda belirtili süreler içinde dosyanıza hiçbir işlem yapılmaması halinde borcunuzun sürekli olarak kapanmasıdır. Borçlar kanuna göre icralarda zamanaşımı süresi açıldığı tarihten itibaren 10 yıldır. Alacaklı her yıl yenileme yapması durumunda bu süre 20 yıla çıkmaktadır.
Yasal takibe gelmeden önce önünüzde 3 ay kadar daha doğrusu 90 günlük bir süre bulunur. Bu 90 günlük süre aralıksız olmak zorunda değildir. Ödeme yapmadığınız toplam süre 90 günü bulduysa yasal takip başlatılır. Eğer bu süre zarfında borcunuzu kapatırsanız yalnızca gecikme faizi ödersiniz.
Banka 90 gün içerisinde borcun ödenmesini talep eder. Bu süre içerisinde borç ödenmezse haciz başlatılır. Haciz kişi belirli bir sigorta kurumuna ya da belirli bir maaşı alıyorsa ilk olarak maaşına haciz gelir. Yeterli olmadığı takdirde evine haciz işlemi uygulanır.
00:48 Borçlar Kanunu, 146. Madde - Taraflar karşılıklı olarak aksini kararlaştırmamışlarsa, borç 10 yıl sonunda zaman aşımına uğrar.
Borçlar Kanunu 146 ıncı maddede genel zamanaşımı süresi 10 yıl olarak düzenlenmiştir. Sözkonusu genel zamanaşımı süresi kanunda aksi hüküm bulunmadığı hallerde uygulama alanı bulacaktır. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.
Zaman aşımına uğramış bir borç, eksik borç haline gelir. Yani borçlu tarafından zaman aşımına uğradığı ileri sürüldüğünde dava ve icra yoluyla borçludan tahsil edilemeyen bir borca dönüşür. Zaman aşımı, Borçlar Kanunu'nda tek maddede öngörülmemiştir.
Borçluyu ifaya zorlama yollarının hiçbirine başvurmanın hukuken mümkün olmadığı, borçlunun borcunu ödemeyebileceği borç türleridir. Eksik borçlar yerine getirildiği takdirde mevcut bir borcun ifası sayılacaktır. [1] Eksik borçlar “ifa edilebilen, ancak dava edilemeyen borçlar”[2] olarak formüle edilmektedir.
Borç çeşitleri kendi içerisinde 3'e ayrılmaktadır. Bireysel borçlar, kurumsal borçlar ve kamu borçları borç çeşitlerini oluşturur.
Borçlu, bu borçları ifa ettiği zaman, iadesini de talep edemez. Eksik borçların ifa edilmesi sebepsiz zenginleşme ve bağışlama olmaz. Ortada geçerli bir ifa vardır. Ancak alacaklı tarafından dava ve takip edilemezler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri