Yaraları tuzlu suyla durulamak, yara modern bir dezenfektanla temizlenene kadar geçici koruma sağlayabilir, ancak sağlığınızı riske atmamak ve tıbbi yardım istemek en doğru seçenektir. Tuzlu su ciltte oluşan yaralar için iyi bir çözüm olmasa da ağız yaraları ve boğaz enfeksiyonlarına karşı oldukça faydalıdır.
Tuz bir yara ile temas ettiğinde, ozmoz adı verilen bir süreçle çevredeki dokulardan nemi çeker. Bu da dokuların susuz kalmasına ve hücrelerin zarar görmesine ya da ölmesine neden olabilir. Ayrıca tuz, yarada iltihaplanma ve tahrişe neden olarak ağrıyı artırabilir ve iyileşme sürecini yavaşlatabilir.
Yaranızın etrafındaki cildi temizlemek için gazlı bez veya yumuşak bir bez kullanabilirsiniz: Normal bir tuzlu su çözeltisi (tuzlu su) veya hafif sabunlu su kullanın.
Boğaz iltihabı için tuzlu su ile gargara yapın
Tuzlu su ile gargara yapmak, birçok iltihap ve enfeksiyonun iyileşmesinde etkili olduğu gibi boğaz iltihabının iyileşmesinde de adeta ilaç rolü üstlenir.
Aydın, “Tuz ve suyun birlikte özel düzeneklerle elektrolize edilmesi ve elde edilen çözeltinin içerisindeki yoğunlukla olan bileşen hipokloröz asittir. Bu; bakterileri, virüsleri öldüren etkin bir dezenfektan ya da antiseptik bir madde olarak yer alır” dedi.
İlgili 18 soru bulundu
Tuzlu su, burunda ve solunum yollarında biriken mukusun atılmasına yardımcı olur ve kişiyi rahatlatır. Tuzlu su ayrıca iltihabı ve tıkanıklığı azaltarak boğazı rahatlatır.
Tuz, doğal bir antiseptiktir. Su ile karıştırıldığında, ağız içindeki bakterileri öldürmeye yardımcı olur. Tuzlu su gargarası, özellikle ağız içi yaralar, aftlar ve diş eti iltihapları gibi durumlarda etkilidir. Bu yöntem, ağız içindeki mikroorganizmaların dengesini sağlayarak, enfeksiyon riskini azaltır.
Meşhur deyim "yaraya tuz basmak" aslında kötü bir durumu daha da kötü hale getirmek anlamına gelebilir. Bir yaraya tuz koymak ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Tuz kristallerinin keskin ve pürüzlü yapısı, zaten hassas olan yaralı bölgeyi daha da fazla tahriş edebilir.
01 - Bir bardak kaynak suyu ile kaya tuzu ile hazırlanan su artrit, romatizma, böbrek ve mesane taşlarında rahatlama sağlayabilir. Bu tuzlu sudan yapılan lapa, sivilceleri ve yaraları tedavi etmek için ve gut veya artrite bağlı ağrıları azaltmak için kullanılabilmektedir.
Açık Yaraların Pansumanı
Yaranın deri ile kaplı etrafı silinir. Açık yaranın içi kesinlikle antiseptik ile temizlenmez. Yara içi, enjektöre çekilen ve basınçlı püskürtülen serum fizyolojik ile yıkanır ya da serumla ıslatılmış steril gazlı bezle çok yumuşak bir şekilde silinir. Temiz yaralarda bu işleme gerek yoktur.
Yarayı açık bırakmak daha çabuk iyileştirmez
Yara iyileşmesi için oksijen gerektiği doğrudur ancak yaranın hızla iyileşmesi için kuru değil nemli bir ortam gereklidir. Kurumuş bir yarada iyileşme beklemek güçtür. Yaranın kuruması sonucu oluşan kabuk aslında yaranın gerçek anlamda iyileşmesini de geciktirmektedir.
Temas ettiği yüzeydeki bütün canlı hücreleri yani iyi ve kötü tüm bakterileri öldüren bir sıvıdır. Bu sebeple yaranın sağlıklı deri kısmına iyot içeren sıvı, yara içerisine ise sadece antibiyotikli merhemler uygulanır. Bu işlemler tamamlandıktan sonra temiz kuru bir pansuman bezini yaraya kapatarak yapıştırırız.
Güçlü bir antiseptik olan tuzlu su bakterilere karşı savaşır, boğazınızı temizler ve kolayca yutmanıza yardımcı olur. Öte yandan tuzlu su mucizesi ile burun temizliği ve tedavisi de yapabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, ihtiyaç duyduğunuzda düzenli olarak biraz tuzlu su koklamak ve burnunuza çekmektir.
Halkımızda yaygın olarak yaraya su değmedeğirme korkusu var maalesef. Oysa ki su hariç her tür sıvı, bitki, ekmek, diş macunu ve aklınıza gelen herhengi bir nesnenin uygulanmasında sakınca görülmemektedir.
BepanJel®, kesikler, ciltteki kesik, çatlak veya sıyrık, yanıklar ve güneş yanıkları gibi küçük yaraların tedavisi için özel olarak geliştirilmiştir. Hidrojel batma hissi oluşturmadan, serinletici yapısı ile hızlı etki göstererek ağrıyı hızlıca yatıştırır. Bunun yanı sıra, yara çok nemli ya da çok kuru olmamalıdır.
Sadece 20 dakika gibi kısa bir süre bile tuzlu suyun bu etkisini göstermesi için oldukça yeterlidir. Stresi azaltmaya, kasları ve sinirleri rahatlatmaya yardım eden tuzlu su, kan şekeri seviyesini de dengeleyebilir. Özellikle eklemlerde görülen ağrıları da azalabilir.
Protein, yaradaki zarar görmüş dokuların yenilenmesine yardımcı olur. İyileşme sürecine yardımcı olmak istiyorsanız normalden daha çok protein almanız gereklidir. Bu, günde 2-3 porsiyon protein anlamına gelir ve her porsiyon en az 2-3 parça et içerir (1 fincan fasulye veya 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi alternatiftir).
Tuz, antibakteriyel bir bileşiktir.
[1] Acısı taze olan kimsenin üzüntüsü, bir takım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır. [2] Üzüntüsü büyük olan bir kimsenin, onun acılarını artıracak söz ve davranışlardan kaçınmalıyız.
Dr. Taş, "Kesik bölgeye doğrudan oksijenli su, tentürdiyot ile uygulamalar yapılmamalıdır. Yaraya kül basma, tütün basma veya şeker basma gibi geleneksel uygulamalar yapılmamalıdır. Bu uygulamalarda istenmeyen mikro organizmaların vücuda girişine ve enfeksiyonlara neden olabilmektedir" şeklinde uyardı.
Tuzlu suya gereğinden fazla maruz kalmak, sudaki çözünmüş tuzun bedeninize geçmesine sebep olabiliyor. Uzmanlar, vücuttaki tuz oranını artırarak tansiyonu yükselttiği ve yüksek tansiyonun da kalp krizine sebep olabileceği belirterek denizde uzun süre kalınmamasını öneriyor.
Belirli sürede ve doğru bir şekilde içilen tuzlu su, gerçek bir iksir görevi görür. Uzmanlar, yedi gün boyunca aç karnına içilen sıcak tuzlu suyun, vücudun her hücresini iyileştirebileceğini söylüyor. Ayrıca kemiklerin güçlendiriyor, kan şekeri seviyelerini normalleştiriyor, metabolizmayı hızlandırıyor.
Türkçede şap olarak bilinen bir grup tuz bileşiğidir. Şap yaraya uygulandığında kan pompaladığı bölgelerde kanın sıvı içeriğini kandan ayırarak kan proteinlerinin yoğunluğunun arttırarak kılcal damarda kasılmaya uğrar böylece kanı durdurur.
Deniz suyu gibi aşırı derecede hipertonik sıvıları tüketmek, vücudun savunma mekanizmasını bozar. İnsan hücreleri yarı geçirgen zarlara sahiptir. Bu zarlar tuzun ya da diğer maddelerin kolaylıkla hücrelerin içine girip yayılmasını engeller. Ancak su, rahatlıkla hücre içine girip çıkabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri