Konuşurken hissedilen ve gittikçe artan ağız içi ağrıları, Ağzın dış bölümüne yayılan yaralar aft belirtileri arasındadır. Eğer aftlar erken teşhis ve tedavi edilmezse ilerle ve ilerleyen aft durumlarında lenf bezleri şişer, ateş ve yorgunluk meydana gelir.
Aft, genellikle 5-10 gün içerisinde kendiliğinden geçer, ancak aftların ağrısı şiddetli ve uzun sürüyorsa konuyla ilgili bir doktora başvurmak en iyisi olacaktır.
Aft bu durumlar ile ilgili olabilir: Hastalıklar: Aft, kronik iltihaplı bağırsak hastalığı, çölyak hastalığı (ince bağırsak mukozasının kronik hastalığı), Behçet hastalığı (vasküler iltihap) HIV enfeksiyonu, Herpes enfeksiyonu, el, ayak ve ağız hastalığı gibi hastalıklar bağlamında ortaya çıkabilir.
Ağız içi yaralar olarak bilinen oral aftlar ya da ağız ülserleri bazı durumlarda oluşmadan önce ağız içinde karıncalanma ve kızarıklık ile kendini hissettirir. Herhangi bir tedavi uygulanmadığında 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçer. Ancak ağrılı olduğu için kişinin hayat kalitesini düşürebilir.
Aftın nedeni henüz tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Ancak birçok farklı etken gelişiminde etkili olabilmektedir. Genellikle ağza alınan darbeler (ağzın iç kısmını ısırma vb.), gıda hassasiyetleri, vitamin eksikliği, stres, kötü ağız ve diş sağlığı, birtakım hastalıklar aft gelişiminde etkili olmaktadır.
İlgili 27 soru bulundu
Aft, kanserleşmez ve kansere dönüşmez.
-Kesinlikle aftın yüzeyine dokunulmamalı ve tahriş edici işlemlerden kaçınmalıdır. -Halk arasında yaygın olan ve ağrıyı hafifletebileceği düşünülen aftın üzerine tuz basmak, asitli ürün sürmek veya rakı basmak gibi yanlış ve sorunu daha da kötüleştirecek işlemlerden kaçınmak gerekmektedir.
Karbonatlı veya tuzlu suyla gargara yapmak aftın iyileşme sürecini hızlandırıp ağrıyı azaltabilir. Eczanelerde satılan antiseptik içerikli gargaralar veya spreyler de kullanılabilir.
Uygunsuz bir şekilde yapılan protezler ve diş telleri nedeniyle ağız içinde yaralar oluşmaktadır. Vücuttaki B12 vitamini ile demir ve folik asit eksikliği de ağız yaralarının önemli bir sebebidir.
Zayıf bağışıklık sistemi, vitamin ve mineral yetersizliği, ergenlikte hormonal faktörler ve çölyak hastalığı aftöz ülsere neden olabilmektedir. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Kadınlarda daha yaygın olarak görülür. İltihaplı bir doku ile çevrili olan aft yaraları kısa zamanda kendiliğinden geçer.
Ağız içinde, dudak, dil ya da damakta 10 günden uzun süren, normal olmadığını düşündüğünüz renk değişimi ya da kitlelerle ilgili kulak burun boğaz doktoruna muayene olmanızı öneririz.
Ağzı tuzlu suyla çalkalamak, aftların kurutulmasına yardımcı olabilir. Yarım bardak ılık suda bir çay kaşığı normal ev tuzunu eritin ve tükürmeden önce çözeltiyi 15 ila 30 saniye boyunca ağzınızın içinde döndürün. Gerekirse birkaç saatte bir tuzlu su ile çalkalamaya devam edebilirsiniz.
Yemeklerden önce aft bölgesine "xylocaine" solusyonu ya da ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir. Aft üzerine uygulanacak "orabase", "Gly-oxide", "Cankaid","Ambesol" gibi ağız içi kremler uygulanabilir.
Aft bulaşıcı mıdır? Aftöz ülser olarak da adlandırılan aft bulaşıcı değildir.
“Ağız kanseri nedir?” sorusu ağızda bulunan bazı hücrelerin yapısının değişmesi ve hücrelerin kanserleşmesi olarak da cevaplanabilir. Ağız ve dudaklarda kolayca kanayabilen ve 2 hafta içinde iyileşmeyen yaraların gelişmesi, ağızda ve dilde beyaz lekelerin oluşması gibi yaygın belirtiler açığa çıkarabilir.
Bu lezyonlar, ağız içinde dil, diş eti, yanak ve damak gibi hassas olan bölgelerde ortaya çıkar ve ağrılı olabileceği için kişinin yemek yemesine veya sıvı tüketmesine engel olabilir.
– Aft üzerine uygulanacak “orabase”, “Gly-oxide”, “Cankaid”,”Ambesol” gibi ağız içi kremler uygulanabilir. – “sucralfate” tableti ılık suda eritip gargara yapılabilir.
Dilde görülen lezyonlar, genellikle iyi huyludur ve çabuk iyileşebilir. Basit yaraların tedavisinde doğal yöntemlerden ve gargaralardan yararlanmak mümkündür. Ancak 14 gün içerisinde kendiliğinden geçmeyen dil yaralarının bir kulak burun boğaz uzmanı veya diş doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Ağız İçi Sağlık Problemleri: Diş problemleri, ağız içi enfeksiyonlar, ağızda çıkan ülser veya aftlar, damak problemleri, tükürük bezi hastalıkları gibi çeşitli sorunlar ağız kokusuna neden olabilir.
Ayva: Ayva ağız içi yaralarında doğal ve bitkisel bir ilaç olarak karşınıza çıkıyor. Yaralardan dolayı ayvayı çiğnemek zor olacağından, ayva dilimini yaranın üzerinde tutmak daha etkili olmaktadır. Karanfil: Karanfili gün içinde çiğnediğiniz takdirde ağız içinde oluşan bakterileri yok edebilirsiniz.
Aft tedavisinde amaç, aftın sebep olduğu şikayetleri azaltmak, iyileşmeyi hızlandırmak ve hastalığın tekrarlanmasını önlemektir. Tedavi için; ağız gargaraları, steroid içeren kremler, pomatlar, sistemik immünsüpresif ilaçlar ya da antibiyotikler reçete edilebilmektedir.
Bal: Doğal antibakteriyel özelliklere sahip olan balı aft üzerine doğrudan uygulayabilirsiniz. Bal, ağrıyı hafifletebilir ve iyileşme sürecini destekleyebilir. Hindistan cevizi yağı: Hindistan cevizi yağı, antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu için aftların iyileşmesine yardımcı olabilir.
Başlangıçta sirke daha çok ağrı yaratabilir ama aftların ağrısının giderilmesinde etkinliğini göreceksiniz. Kabartma tozu da doğal aft tedavilerinden birisidir. Direkt aftın üzerine kabartma tozu (karbonat) uygulayabileceğiniz gibi, su ve kabartma tozu ile bir hamurda oluşturup uygulama yapabilirsiniz.
Sirkeyle gargara yapmanın ağız yaralarına iyi geldiğinden bahsetmiştik. Benzer şekilde asidik yapısıyla limon suyu da aynı işlevi görüyor ve ağzınızı yaralardan temizliyor. Tek yapmanız gereken limon suyuyla düzenli olarak gargara yapmak.
Yarım bardak ılık suda bir çay kaşığı normal ev tuzu eritilir ve bu suyla günde birkaç kere hatta birkaç saatte bir bu suyla, yutmadan 15-30 saniye gargara yapılabilir. Karanfil yağının ağrı dindirici özelliği bulunmaktadır. Çok ağrılı olabilen ağız içi aft benzeri lezyonlarda ağrıyı hafifletmekte kullanılabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri