Alak, 96: 1,2, (Mekki,1) “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı.” Sa'd,38: 71, (Mekki,39)“Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.”
Müslümanlar, Âdem'in yaratılmış ilk insan ve ilk peygamber olduğuna inanırlar. Kur'an'da, Âdem'in çamurdan yaratıldığına, Allah'ın ona diğer varlıklara öğretmediği isim koymayı, manalarını bulmayı öğrettiğine inanılır. Sonra bedenine ruhu üflediğini söylenir.
“(Allah), insanı ateşte pişmiş gibi kuru (olan) bir çamurdan yarattı.”
Kur'ân'a Göre İnsanın Yaratılışı ve Mahiyeti
Toprak ile suyun karışımından ise çamur-balçık oluşmaktadır. İşte üstün vasıflarla Allah'ın donattığı, biçim verdiği insanın aslı budur. Bu, bir âyette; “Gerçek şu ki biz insanı çamurdan alınmış bir özden yarattık.” ( Mü'minûn 23/12.) şeklinde ifade edil- mektedir.
Kur'an-ı Kerim'e göre insan; Allah'ın bizzat kendi eliyle yaratarak ruhundan nefhettiği, maddî ve manevî organ ve cihazlarını düzgün ve dengeli bir şekilde düzenleyerek en güzel sureti verdiği en değerli ve en şerefli mahlûkudur.
İlgili 28 soru bulundu
O, insanı alekadan yarattı. (Alak 2) [Aleka'yı, embriyo, döllenmiş yumurta veya kan pıhtısı olarak tercüme edenler oluyor.] Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan Odur.
O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Her şeyi o yaratmıştır. Yarattığı hiçbir varlık O'na benzer ve denk olmamıştır.” Demek ki, yaratılmış olarak ne hayal edilse o ilah olamaz, mahlûktur.
Hadislerde de kalem hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
Yüce Allah c.c. binlerce hikmeti olmakla beraber ilk insanı Âdem a.s. yarattı. Kur'an-ı Kerim'de insanın yaratılışıyla ilgili ayetlere baktığımızda; “O, insanı ateşte pişirilmiş toprak kaplar gibi kurutulmuş çamurdan yarattı”(Rahman/14).
Tefsir (Kur'an Yolu)
Eldeki Tevrat nüshalarında Allah'ın evreni altı günde yarattığı, yedinci gün –yaratmayı bitirmiş olduğu için– istirahat ettiği ve o günü kutsal kıldığı belirtilir (Tekvin, 1-2).
“Dünya, ahiret haftalarından bir hafta olup, yedi bin senedir ve bunun altı bini geçmiştir." "Dünyanın ömrü, ahiret günlerinden yedi gündür. Allah teala buyurdu ki: “senin rabbinin yanındaki bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.” - Bu ve benzeri hadislere göre Dünyanın yaşı 7000 yıl.
Hz. Âdem'in neslinin nasıl çoğaldığı öteden beri merak konusu olmuştur. Kur'ân veSünnet temelli İslamî anlayışta topraktan yaratılan Hz. Âdem ve daha sonra ona eşolarak yaratılan Havvâ ilk insanlardır. Onların çocuklarından oluşan ilk nesil kendiaralarında evlendirilmiştir.
Hayatın yegane gayesi Allah'ın varlığını birliğini sezmek, O'nun sevgisini kazanmak, O'nun yarattığı biçimde kalmak, hilkate tabi olmak, O'nun istediği gibi yaşamak, yani iyi kulluk etmek, rızasını kazanmak, gerçek insanları ayırt etmek için koyduğu kuralları uygulayarak imtihanı başarmaktır.
İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayete göre de yeryüzünde daha önce cinler yaşamaktaydı; Allah bunları oradan uzaklaştırdı ve yerlerine Âdem ile soyunu yarattı.
Bununla beraber, Hz. Âdem'in dili İslami telakkiye göre Arapça, Yahudi ve Hristiyanlara göre ise Aramîce idi. Cennette Arapça, yeryüzüne inince de Süryanice konuştuğu, on iki yazı çeşidi ile 700 dil bildiği de öne sürülmüştür.
İslam inancına göre Allah'ın yasakladığı meyveden yiyen Hz. Adem cennetten kovulunca Sri Lanka'a indirilmiştir. İlk Peygamberin indiği yerin Hicaz olduğuna dair ihtilaf olsa da Sri Lankalılar Hz. Adem'in kendi topraklarına indiğine inanıyor.
Kur'ân ve sünnete göre ilk insan ve ilk peygamber Adem'dir.
O, insanı “alak”dan yarattı.” Sa'd,38: 71, (Mekki,39)“Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.” Sa'd,38: 72, ““Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.” Sa'd,38: 73, “Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler.”
Hz. Âdem'in (a.s) çocukları yeryüzünde daha önce yaşayan başka nesillerin kızlarıyla evlendiler. Sonradan onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti. Bu iki görüşten birincisi el-Mizan tefsirinin yazarı Allâme Tabatabâî tarafından kabul edilmektedir.
“Allah mahlukatı yaratmadan önce bir 'ÂMÂ'da idi. Âmâ'nın altında da hava, üstünde de hava vardı.” (bk. El-Futuhatu'l-Mekkiye, I/148). Alimlerin bildirdiğine göre, 'Amâ'dan maksat, Allah ile birlikte hiçbir şey yoktu' demektir.
Çünkü Allah'ın ilk yarattığı şeylerdendir su; O'nun Cemal ve Celal sıfatlarını temsil eder, yani O'nun sonsuz güzelliğinin ve sonsuz kudretinin simgesidir su.
konudaki sözleri şu mahiyettedir: Allah'ın ilk yarattığı ruh-ı müdebbirdir, bu da Hz. Peygamber (a.s.) bütün varlıkların hakikati, aslı, esası olarak ilk yaratılan ruhtur.
(Bakara 115) ayetinde geçen "Allah'ın yüzü" ne anlama gelmektedir. "Allah'ın yüzü" ifadesi, mecazî bir anlatım olup, burada "Allah'ın rahmeti, rızası ve nimeti" demektir. Kul, tümüyle Allah'a ait olan yeryüzünün neresinde ve hangi cihetinde, ne tür bir taat ve işe girişse, Allah'ın lütuf ve rahmetini orada bulur.
Allah dünyada görülemediği gibi O'nun âhirette de görülmesi mümkün değildir. Zira Kur'an'da gözlerin Allah'ı göremediği açıkça belirtilmiş (el-En'âm 6/103), Hz. Mûsâ'nın kavminden Allah'ı görme talebinde bulunanların dünyada cezalandırıldığı haber verilmiştir (el-Bakara 2/55; en-Nisâ 4/153).
Görülüyor ki, Peygamberimizin Mi'rac'da Allah'ı görüp görmediği konusunda iki görüş vardır. Hz. Aişe ve taraftarlarına göre peygamberimiz Allah'ı görmemiş; İbn Abbas ve onun görüşünde olanlara göre ise, Allah'ı görmüştür. En doğrusunu Allah bilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri