Kas gerginliği, özellikle baş, boyun ve sırtta ağrılara yol açar. Sıkışma ve baskı tarzındaki baş ağrıları tipiktir. El becerilerini bozacak bir düzeye varabilen el titremeleri görülebilmektedir.
Anksiyete, kişide büyük strese neden olur ve stres, hipokampüsü küçültür. Bu bölge uzun vadeli ve bağlamsal anıları işlemek için çok önemlidir. Maalesef anksiyete ilerledikçe; anksiyeteyi, travmayı ya da stresi destekleyen anılar dışında her tür hatıra sınırlanmaya başlar.
Bu hastalarda anksiyete bozukluğu görülür. Migren hastalarında anksiyete bozukluğu: Normalde şakakların etrafında veya bir gözün veya kulağın arkasında meydana gelen, başın bir veya iki tarafında hissedilen şiddetli ağrıdır.
Anksiyete, düşüncelerimizden beslendiği gibi bedenimizi de harekete geçirir. Bedenimiz kendi dilini kullanarak duyguduruma uygun tepkiler verir. Çarpıntı, baş ağrısı, baş dönmesi, terleme, kaslarda gerginlik, nefes alış verişlerinde hızlanma, ellerde titreme gibi bedensel tepkileri kendimizde gözlemleyebiliriz.
İlgili 38 soru bulundu
Anksiyetenin 10 belirtisi
Kaygılı, sıkıntılı, gergin, tuhaf hissedersiniz. Kendi değerinizden şüphe duyarsınız, özgüveniniz sarsılır. Başınız döner, gözleriniz hafif kararır, çevrenizden kopmuş hissedersiniz. Çabuk gerilirsiniz, nefes alıp verişiniz sıklaşır, kaslarınız ağrır.
Yaygın anksiyete bozukluğu: Günlük hayatta karşılaşılan sağlık, para, iş ve aile gibi rutin sorunlar bile bu kişilerde aşırı kaygı ve endişeye neden olur. Genellikle depresyon ile görülen bir türdür. Endişe kontrol altına alınamaz. En az 6 ay boyunca her gün aynı şiddette tepkiler devam eder.
Anksiyete krizi belirtileri nelerdir? Anlık olarak gelen kötü bir şey olacakmış şeklinde endişeli haller, sürekli terleme, ellerde titreme hali, nefes darlığı, odaklanma sorunları, huzursuzluk ve panik hali anksiyete krizi belirtileri arasında yer almaktadır.
Anksiyetenin temel tetikleyicileri arasında çevresel stres faktörleri, genetik yatkınlıklar, diğer hastalıklara bağlı komplikasyonlar ve beyin kimyasındaki düzensizlikler sayılmaktadır.
Denetlenemez nitelikte olan bu endişe hali en az altı ay boyunca, hemen her gün ve gün boyunca sürer. Genellikle yaşla birlikte kaygı duyarlılığı arttığından en çok yaşlılarda ve bir de ergenlik döneminde görülür.
Kafadaki basınç hissi, gerilim sonucu yaşanan baş ağrısı olarak tanımlanır. Bu ağrı bazen migren ağrısı ile karıştırılmaktadır. Bu tarz ağrıların nedeni yaşanan stres kaynaklı olabilir. Stres kaynaklı olmasının dışında da farklı nedenleri olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Kafa içi basınç genellikle başka bir rahatsızlıkla ilişkili olarak yükselir. En yaygın neden kafa travmalarıdır. Kafa travmaları subaraknoid kanamaya neden olarak intrakranial basıncı arttırır.. Beyin tümörleri, iskemik inme, beyin kanaması, hidrosefali kafa içi basıncı arttıran diğer nedenlerdir.
Gerilim baş ağrısının nedeni bilinmemektedir. Artan duygusal gerginlik ya da stres sonucu, yüz, boyun ve kafa derisi kaslarının kasılmalarından kaynaklanabildiği düşünülmektedir. Ancak bazı araştırmalar da kas kasılmasını belirgin bir neden olarak göstermemektedir.
Bu ataklar titreme, kafa karışıklığı, baş dönmesi, mide bulantısı ve nefes almada zorluklara neden olabilir. Panik ataklar, 10 dakika sonra zirveye ulaşarak hızla ortaya çıkma ve artma eğilimindedir.
Araştırmacılar, anksiyetesi ve hafif bilişsel bozukluğu olan hastaların beyinlerinin medial temporal lobunda daha yüksek atrofi oranlarına sahip olduğunu bulmuştur. Çalışmalar, kaygı ve stresin, beynin anıları oluşturan diğer bir parçası olan hipokampusa da zarar verebileceğini göstermektedir.
Anksiyete Bozukluğu “akıl hastalığı”, “delilik”, “zeka geriliği” veya “kişilik bozukluğu” DEĞİLDİR.
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmezse genelde kendiliğinden düzelmez. Kronikleşir ve zamanla bireyde depresyon gelişir. Bu durumda tedavisi daha da zorlaşır.
Günlük yaşamda karşılaşılan sorunlara karşı belli bir oranda anksiyete hissetmek normal olsa da 'Anksiyete krizi' ya da 'anksiyete atağı' endişe, korku ve kaygının şiddetli deneyimlenen halidir. Bu haliyle kişinin yaşam kalitesinde bozulmalara yol açabilmekte, ilişkilerini ve işlevselliğini bozabilmektedir.
Örneğin önemli bir sınav veya sosyal anksiyetesi olan birinin sunum yapmak zorunda kalması gibi durumlar anksiyete krizine sebep olabilir. Anksiyete krizinde nefes darlığı, sıcak basması veya soğuk terleme, ağız kuruması, göğüste baskı hissi gibi bedensel belirtilerin şiddeti panik ataktakine göre daha azdır.
Anksiyete Bozukluğu Nedir? Ani başlayan yoğun korku, ölüm hissi, yaklaşan kıyamet veya özdenetim kaybıdır. Bu yoğun korku, kişinin yaşamı için herhangi bir risk içermeyen durumlarda ortaya çıkar. Panik atak yaklaşık otuz dakika sürer.
Anksiyete tedavi süresi, 4 ila 8 hafta olabileceği gibi kişinin yaşantısına ve anksiyete derecesine bağlı olarak daha fazla sürebilir.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, yoğun, sürekli devam eden bir endişe hali ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku vardır. Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir. Bu duyulan aşırı endişe, kaygı, panik durumu günlük aktivitelerin süregelmesini sekteye uğratır.
Anksiyete İlaçsız Geçer mi? Anksiyete tedavisinde belirtilerin çok şiddetli olması, uzun süredir deneyimlenmesi gibi durumlarda ilaç tedavisinden faydalanmak gerekebilmektedir. Ancak anksiyete belirtilerinin kalıcı olarak değişebilmesi için psikoterapi gereklidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri