Atatürk'ün son nefesini vermeden önce “aleyküm selam” dediği iddiası doğru değil. Gerek son anında yanında bulunan gerekse o dönemi yazan Falih Rıfkı, Cemal Kutay, Şevket Süreyya Aydemir, Hasan Rıza Soyak gibi isimler Atatürk'ün son sözünün “Saat kaç” olduğunu belirmektedir.
İnsanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken, Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak “VE ALEYKÜM SELAM” diyerek gözlerini kapatmıştır.
Bunun üzerine Atatürk dilini tamamen içeri çekip sağına döndü. Orada birisiyle konuşur gibi 'Aleykümselam' dedi ve derin bir komaya girdi. Bundan 38 saat 5 dakika sonra da tıbben ölümü gerçekleşti."
Neşet Ömer İrdelp Atatürk'ten dilini uzatmasını istiyor ama Atatürk dilini içeri çekiyor.” “Kafasını sağa çevirip, biriyle konuşur gibi "Aleykümesselam" diyerek 8 Kasım 1938 saat 19.00'da komaya giriyor.” “Vefat edene kadarki 38.5 saat boyunca konuşmuyor.”
Atatürk'ün ölmeden önce son isteği enginar yemekti.
İlgili 28 soru bulundu
Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille, ayak başparmağını ise bandajla bağladı. Cenazesi erteleneceği için cenazesi, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) bu amaçla gelen patolog Prof. Lütfi Aksu tarafından mumyalandı.
10 Kasım 1938'de vefat etmeden önceki günlerde, daha önce hiç tadına bakma fırsatı elde edemediği halde, canı enginar istemişti. Hastayken enginar yemek isteyen Ulu Önder için, Hatay'dan enginar ısmarlanmıştı. Ancak Atatürk enginar yemeğini yiyemeden komaya girerek hayatını kaybetti.
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde öldü. Ölüm saati tam olarak 09:05'te, yani sabahın 09:05'inde vefat etti. Bu nedenle "9'u 5 geçe mi öldü" ifadesi, Atatürk'ün ölüm saatiyle ilgili doğru bir ifadedir.
Son sözü ise "Aleykümselam" oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, son günlerini Dolmabahçe Sarayı'nda geçirdi.
Son sözü "Aleykümselam" oldu.
- Türk Dil Kurumu'na göre selamünaleyküm, Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun demek. - İbranice şalom ve Arapça selam, ortak atadan türeyen kelimeler. İki dil de Sami dil grubundan. - Çağdaş Türkçe etimolojisi üzerine çalışmaları olan Sevan Nişanyan'a ait sözlüğe göre selam Sami dillerine Sümerce'den geçti.
İslâm âlimleri selâm vermenin sünnet, almanın farz olduğunu ve selâm verenin alana göre daha fazla sevap kazanacağını belirtmiştir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 4/164).
Bir ortama giren veya ilk gören kişi, “es-selâmü aleyküm” yani “Allah'ın selamı üzerinize olsun” der. Bu selamı alan kişi de “ve aleykümü's-selâm” yani “Allah'ın selamı sizin de üzerinize olsun” diyerek selamlaşmayı tamamlar.
Soyadı Kanunu'nun çıkmasından beş ay sonra 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM tarafından oy birliği ile kabul edilen 2587 sayılı kanunla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.
O yılların en popüler dansı olmasının da etkisi ile vals, Atatürk'ün en sevdiği dans olmuştur.
"Ya istiklal ya ölüm", Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivas Kongresi'ne dayanan sözüdür.
27 Kasım 1934'te Mustafa Kemal'e “Atatürk” soyadı verilmiştir. Türk milleti, Mustafa Kemal'e ataları gibi soyuna, töresine, vatanına, milletine bağlı olduğu için “Atatürk” soyadını uygun görmüştür. Atatürk: “Ataları gibi Türk” demektir. Atatürk, “Ataları gibi Türk” demektir.
2 Mart 1942'de sona eren yarışma sonrasında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesinin, birtakım değişikliklerle uygulanmasına karar verildi ve 9 Ekim 1944'te gerçekleştirilen temel atma töreniyle inşaata başlandı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de Fenerbahçeli'ydi. Atatürk, 10 Ağustos 1928 günü, 3-3 berabere biten Gazi Kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan beş kişinin önünde aynen şunları söyledi: "Burada üçe üçüz... Çünkü ben de Fenerbahçeliyim!"
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım'da hayata gözlerini yummadan önce son olarak ne yediği kesin olmamakla birlikte son isteğinin enginar olduğu konusunda bilgiler mevcut. İzmir'den gelmesi gereken enginarın yetişmemesi nedeni ile bu isteği malesef ki gerçekleşmemiş.
Tatlıyla arasının pek iyi olmadığını bildiğimiz atamız, tatlı yemeyi tercih ettiği nadir günlerde aşçısından irmik helvası istermiş. Atamızın sevdiği yemekler, arzu edip de tadamadığı enginar, annesinin elinden yemeyi sevdiği ıspanaklı böreğin yer aldığı bu liste sayesinde onu bir kez daha anmış ve duygulanmış olduk.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri