Afrika'da yapılan kazılarda bulunan verilere göre yaklaşık 500.000 sene yaşamış olan ve Pekin Adamı ismi verilmiş olan insan türü, ateşi bilinçli olarak kullanan ilk türdü. Bunlar günümüzden 1 milyon 420 bin sene önce yaşamış olan ilkel insan türleriydi.
Uzun yıllar boyunca, yaklaşık 500 bin yıl önce yaşamış olan ve Pekin adamı denen ilkel insan, ateşi bilinçli olarak kullanan ilk kişi olarak bilindi; ancak 1981 yılında Kenya'da ve 1988'de Güney Afrika'da bulunan kanıtlar hominid denen ilkel insanların bundan 1,42 milyon yıl önce ateşi kontrollü olarak kullandığını ...
Uzun yıllar boyunca, yaklaşık 500 bin yıl önce yaşamış olan ve Pekin adamı denen ilkel insan, ateşi bilinçli olarak kullanan ilk kişi olarak bilindi; ancak 1981 yılında Kenya'da ve 1988'de Güney Afrika'da bulunan kalıntılar hominid denen ilkel insanların bundan 1,42 milyon yıl önce ateşi kontrollü olarak kullandığını ...
Ateş Ne Zaman Bulundu? İnsanlığın ateşle ilk tanışmasının, binlerce yıl önce dünyaya yıldırım düşmesi sonucu olduğu tahmin edilmektedir. Bugüne kadar keşfedilmiş olan en eski ateş kalıntısı ise yaklaşık 476 milyon yıl öncesine aittir. Yeryüzünde bu ve buna benzer birçok ateş kalıntısına rast gelmek mümkündür.
Wonderweck mağarasında bulunan kalıntılar insanın, ateşi yakan atasının, Homo Erectus olabileceğine işaret ediyor. Homo Erectus yaklaşık 1,8 milyon yıl önce ortaya çıkmış bir tür.
İlgili 16 soru bulundu
Ayrıca bazı parçaların yüzeyde renk değişikliğine neden olduğu, bunun da kontrollü bir ateş yakıldığını gösterdiği kaydedildi. Tarih öncesi çağlarla ilgili yapılan araştırmalar şimdiye dek ateşin 700 ila 800 bin yıl önce bugünkü İsrail'in bulunduğu bölgede keşfedildiğini gösteriyordu.
Yaklaşık 1 milyon yıl önce başlayan Homo Erectus tarafından kontrollü ateş kullanımı olarak "odun külünün mikroskobik izlerinin" kanıtı büyük oranda bilimsel desteğe sahiptir. Bilinen en eski kontrollü yangın izlerinden bazıları, İsrail'deki Jacob Bridge'de bulundu ve yaklaşık 790.000 yıl öncesine tarihlendi.
Hz. İbrahim'in Ateşe Atılması - YouTube.
Od, Eski Türkçede ateş anlamına gelen sözcüktür.
Alt Paleolitik dönemde insanoğlunun en büyük atılımı ateşi üreterek onu kullanmaya başlamasıdır. Ateşin kullanımına ilişkin en eski izler Etiyopya'da Gadeb'de bulunmaktadır. Burada ateş Homo Erectus tarafından kullanılmıştır ve bir milyon yıldan eskiye inmektedir.
İnsanların normalde sindiremedikleri -buğday,patates,pirinç- gibi yiyecekler, pişirebilme becerisi sayesinde şu anda beslenmemizin temelini oluşturuyor. Şempanzeler günde 5 saatlerini çiğ besinlerini çiğnemeye harcarken, insanların pişmiş besinleri yemeleri için 1 saat yetiyordu.
Yani alev bir gazdır. Ya da çoğunlukla gaz, az bir miktar ise plazmadır. Aynı zamanda ateş gaz olduğundan gazların da bir kütlesi ve hacimlerinin olmasından dolayı ateşlerin de bir kütlesi ve hacmi vardır ve alevin, rengi ve sıcaklık derecesi yakan ve yanan maddelerin türüne bağlıdır.
Her alev üç bileşeni gerektiriyor: oksijen, yakıt ve ısı. Bunlardan bir tanesi bile olmadığında bir ateş yanmıyor. Havanın bir bileşeni olması nedeniyle oksijen genellikle bunların en kolay bulunanı oluyor ve rolü de yakıtla birleşmek.
Bunların dışında ateş, insan hayatında arındırıcı, şifa veren, güç-kuvvet sağlayan, bereket dağıtan, yardım eden, koruyan yönleriyle yer almıştır. Bu özelliklerinden dolayı ateş, kutsal bir varlık konumunda olmuş ve etrafında birtakım inanış ve uygulamalar oluşarak bir kült haline gelmiştir.
Örneğin ateş, doğada kendiliğinden de var olabilen bir şeydir. İnsanlar onu ilk defa görüp, kullanmaya başladıklarında bir keşif yapmışlardır. Veya gemi yolculukları sırasında tesadüfen keşfedilen kıtalar, Newton'un yer çekimini bulması da yine keşif örneğidir.
Kur'an'da ve hadislerde daha çok cehennem ateşini ifade etmek için kullanılan bir kavram. İnkârcıların ve günahkârların âhirette cezalandırılacakları yer. Eskiden bir savaş silâhı olarak kullanılan yanıcı, yakıcı ve patlayıcı bir madde.
Farsça ātaş آتش “ateş” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Orta Farsça aynı anlama gelen ātarş veya ātaş sözcüğünden evrilmiştir.
Ateş, Türkçe kökenli bir erkek adı olup, alev, yangın veya hararet anlamına gelmektedir.
Ateş; Latince febris (Febris; mitolojide, insanları malariaya karşı koruyan tanrıça) sözcüğünden köken alan, vücut ısısında normalin üzerine çıkış olarak ta- nımlanabilecek sık rastlanan bir belirtidir.
Ateş ilk insanlardan olan Homoelektusların 1.7 milyon yıl öncesi ateş yakmayı tesadüfen bulduğuna dair ipuçları bulunmaktadır. Ancak ateşin kontrollü olarak yakılmaya başlaması milattan 400000 yıl öncesini işaret eder.
Yaygın inanışa göre, ateş elementi hareketliliği, canlılığı ve dışa yönelik olmayı temsil ediyor. Ateşin, tarih boyunca ilahi gücü simgelediği de pek çok kaynakta kendini gösteriyor. Örneğin, tarihte önemli kişilerin mabetlerinin sunaklarında her zaman bir ateş bulundurulduğunu görüyoruz.
Ateş, tarihi süreçte bazen çokça yüceltilip tanrılaştırılmış, etrafında çeşitli inanç ve kültler oluşturulmuş kimi zaman varlık âleminin özü olarak benimsenmiştir. Dolayısıyla ateşe derin anlamlar yüklenmiş, özellikleri çeşitli benzetim ve mecazlara konu olmuştur.
İlkel toplumlar üzerinde yapılan araştırmalar, ilk ateş yakma yönteminin “sürtme” olduğunu gösteriyor. Eskiden Avrupalı köylüler, bir boşluğa tahtadan bir delgi koyar ve elleriyle bunu döndürürlerdi. Bu işlem, delginin çevresine bir ip sarıp, her iki taraftan çekerek hızlandırılıyordu.
Hayatta kalma açısından bakıldığında, ateşin icadı daha önemlidir. Bilgi ve kültürün gelişmesi açısından bakıldığında ise, yazı daha önemlidir. Sonuç olarak, her iki icadın da insanlığın tarihinde önemli bir yeri vardır ve hangisinin daha önemli olduğunu kesin olarak söylemek zordur.
Ateş ölçer 2-3 dakika yanak içinde ya da dil altında tutulur. Değer 37.3'ün üzerindeyse ateş olduğu kabul edilir. Yenidoğan döneminden sonra çocuklarda en çok tercih edilen ölçüm yöntemi; kulaktan ölçümdür. Değer 37.5 üzerindeyse ateşin varlığından söz edilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri