Azgın At hayvanının ağzına onu yönetmek ve kumanda edebilmek için GEM takılırdı. Bu GEM dizgine bağlıdır. Ucunda düz bir demir parçası bulunur.
Gem veya oyan, bir binek hayvanını yönlendirmek için ağzının içine takılan metal veya sentetik parça. Üst ve alt dişlerin arasındaki boşluğa yerleştirilir. Gemin sağ ve soluna dizginler iliştirilir.
Her biri bir ata belirli bir şekilde baskı uygulamak için yapılan oldukça fazla sayıda gem tipi ve çeşidi var. Ama sonuç değişmiyor, gem atın ağzında acıya neden oluyor. Kendinizi bir atın yerine koyun, ağzınızda dişlerinizle diliniz arasındaki boşluğa yerleştirilmiş bir demir parçasını sürekli ağzınızda tutuyorsunuz.
Nal; at, eşek, öküz gibi yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçasına denir. Atın hareket etmek için harcadığı kuvveti önemli ölçüde destekler ve tırnaklara gelen basıncı dağıtarak dengeler.
Gem ya da diğer bilinen adıyla kantarma, özellikle atların veya diğer büyük hayvanların çektiği taşıtların kontrol edilmesi, yönlendirilmesi için kullanılan araçtır. Gem, hayvanın ağzına takılır ve bu ekipman aracılığıyla hayvanın ağız - baş bölgesine baskı uygulanarak yönlendirilmesi sağlanır.
İlgili 38 soru bulundu
Ancak bu aynı zamanda bir dezavantaj. Çünkü atlar burunlarının önündeki şey göremiyorlar. Öte yandan bu canlıların bu hayvanlar burunlarının hemen önünde olan şeyleri görmezler. Öte yandan insanlara göre doğayı daha az renkli görürler.
Atı durdurmak, yönünü değiştirmek ya da hızını kontrol etmek için dişlerinin arasına takılan alete gem denir.
At nalı atın canını yakar mı? Hayır, ata nal çakmak ona acı vermez. Nal atın tırnağının cansız kısmına çakıldığı için hiçbir his duymaz.
Köylerdeki zorlu arazi koşulları gücünden faydalanılan hayvanların ayaklarının ciddi şekilde yaralanmasına sebep olur. Bu nedenle öküz, at vb. hayvanların ayaklarına nal çakılırdı yani bu hayvanlar nallanırdı.
Ahır veya Hara; atların çalışma dışında yerleştirildikleri ve korundukları 4 tarafı kapalı yerdir.
Bir at en fazla 7 yıl koşabilir. Atların ömrü genellikle 25 ile 35 yaş arasında değişir. Atların cinsi kadar beslenmeleri de önemlidir.
Atlarda yorgunluk hissi bulunmuyor. Bu da bazı atların kendilerini öldürene kadar koşmalarına neden oluyor. Bu duruma da "at çatlaması" denmekte.
Yaş tayinini yaparken kullanılan en önemli kriter DİŞ'lerdir. Diş, cement, mina, dentin ve diş pulpası tabakalarından oluşur. Cement tabakası dişlerin birbirine sürtünmesi sonucu zamanla aşınıp kaybolmaktadır. Bu nedenle dişlere bakarak yaş tayininde diğer diş tabakalarının durumu önemlidir.
Atlarda safra kesesi bulunmamaktadır dolayısı ile karaciğerde üretilen safra direkt olarak ince bağırsağa akarak yağların sindirimine yardımcı olur.
Özellikle genç ve sağlam atların beslenmesi, taze saman meralarıyla sağlanmalıdır. Her at aynı olmadığından, beslenme alışkanlıklarında değişiklikler görülebilmektedir. Kepek, şeker pancarı, buğday, yulaf, kıyılmış saman ve arpa atın beslenmesini desteklemek için kullanılmaktadır.
Antik çağda atların ayaklarına nal çakılmazdı. Zamanla tırnakları kırılan ve ayakları yaralanan atlar iş göremez hâle gelirlerdi. 10. yüzyılda bu duruma çözüm bulundu ve ilk olarak süvarilerin atlarına çivilerle nal çakılmaya başlandı. Nal çakma işlemi gelişerek günümüzde de devam etmektedir.
Atların ayak bölgesindeki kan yalnız toynak dokusuna besin sağlamıyor, aynı zamanda nalsız ayakların hidrolik bir sistem gibi işlemesini sağlıyordu, tıpkı atletlerin jel dolu ayakkabıları gibi. Vardığı bu bulgular, yalın taban akımına ivme kazandırdı. Ona göre, “hareketli sıvılar, enerjiyi dağıtmanın en iyi yolu”ydu.
En önemlisi atlar birer canlı. Siz ayakkabısız asfaltta ne kadar yürüyebilirseniz, at da nalsız o kadar yürüyebilir" dedi.
Atlar küser, ağlar, üzülür. Geçileceğini anlar mesela.
Beygir gücü, bir atın bir dakikada oluşturabileceği güç olarak varsayılmasına rağmen, gerçekte bir at 15 beygir gücünden fazla bir güç oluşturur. Bir insan ise tek bir attan daha fazla güç üretebilir özellikle atletlerde ve bisikletçilerde bu değer daha yüksektir.
Atların derilerinin üst katmanı insanlarınkinden çok daha kalın olsa bile, darbelere sanıldığı kadar fazla koruma sağlamıyor. Atların kırbaçlandıklarında acı hissetmediğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı, yeni yapılan bir araştırmayla ortaya kondu.
Secretariat dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı yarış atıdır. Belmont Stakes'de kırmış olduğu derecenin 38 senedir yanına bile yaklaşan bir at olmamıştır henüz.
İnsanların yıllardan beri ata sol taraftan binmesinin sebebi genelde sağ elin aktif olarak kullanılmasıdır. Kılıç, kalkan ve at ile sürdürülen savaşlar zamanında savaşçılar kınlarından kılıçları rahatlıkla çıkarabilmek için kınları sol tarafına yerleştirirdi ki sağ el ile kılıca rahatlıkla ulaşılabilsin.
Birçok mecazi anlamı da var; "sürgün, "piyasaya sürmek", "seni Doğu'ya sürdürürüm"deki "sürmek", bitkilerin büyümesi ile ilgili de kullanılır, vs... "Sürmek" fiili, otomobil kullanırken, kulağa daha doğru geliyor. "Binmek" fiili ise "ata binmek" ya da "eşeğe binmek"ten türediğinden, bisiklet için daha uygun bence.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri