Bu nedenle yufka gibi yapısı katı olmayan, iç kısımlarına küf geçişi zor olmayan besin maddelerinde küflenme görüldüğünde tüketilmemelidir.
Özellikle aflatoksin adı verilen bir mikotoksinin kansere neden olabileceği düşünülmektedir ve bu madde en çok mısır ve yer fıstığında bulunur. Küflerden kaynaklanan toksinler genellikle ısıya dayanıklıdır, bu nedenle pişirme sürecinde yok olmazlar. Ayrıca, küfler buzdolabında ve donmuş ortamlarda bile büyüyebilir.
Bununla birlikte, kontamine gıda maddelerinden hastalanma riski daha yüksek olduğundan ve sağlığınız için riske atılmaya değmeyeceğinden, küf bulunduğunda diğer herhangi bir yiyecek türü atılmalıdır. Sonuç olarak, herhangi bir türden küflü yiyecek tüketmek için kendi yolunuzdan çıkmamak en iyisidir.
Uzmanlar küfün tüm besine yayıldığını ve bunun yenmesi durumunda zamanla vücudun bağışıklık sistemini çökerttiğini, iç organlarda ve karaciğerde tahribata yol açtığını söylemektedir. Ve küfün vücut üzerindeki zararı yavaş ama öldürücü olabilmektedir.
Bir kısmı hayvanlar ve insanların üzerinde parazit olarak yaşarlar. Küf mantarları, penisilinin icadında kullanılmıştır. Hastalık yapan küf mantarları ise çok çeşitli hastalıklara yol açar. Bu hastalıklar öldürücü olabilirler.
İlgili 28 soru bulundu
KÜF YENİRSE NE OLUR ? Aflatoksin alındıktan sonra vücutta karın ağrısı, kusma, çeşitli yerlerde ödem oluşması, karaciğer, kalp ve böbreklerde yağlanma, koma ve ölüm gibi sonuçları olabilir. Kısaca küf yenir mi sorusuna verilebilecek cevap bütün küflerin yararlı denilip tüketilemeyeceğidir.
Bazı zehirlenmelerde belirtiler 30 dakika ile 1 saat içinde görülürken, gıda zehirlenmelerinin çoğunda belirtiler 6-12 saat içinde meydana gelir. Diğer türlerde ise belirtilerin görünmesi için birkaç gün ile bir haftaya kadar süre geçmesi gerekir.
Tereyağı yumuşak bir besin olduğu için küflendikten sonra tüketilmemeli.
Eğer yoğurdun rengi normal değilse veya kötü bir koku algılıyorsanız, tüketmeyin. Eğer küflenmiş yoğurt, aynı kabın içindeki başka bir yiyecek ile temas etmişse, diğer yiyecekleri de kontrol edin. Küfün yayılmasını önlemek adına bu yiyecekleri atmak daha güvenli olabilir.
Küflenen gıda yumuşak yapıdaysa derhal imha edilmeli
“Eğer gıda sert bir yapıya sahipse küf mantarları gıdada derinlere doğru ilerleyemez. Bu nedenle küflü kısımların kesilip kullanılmasında herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. Aksine gıda israfının önüne geçen bir yaklaşımla gıdalarımızı tekrar değerlendirebiliriz.
Fakat ekmek üzerinde üreyen Rhizopus stolonifer ve benzeri küf türleri zehirli, hatta ölümcül olabiliyor. Özetle söylemek gerekirse, küflenmiş ekmeğin temiz kısmı diye bir şey yok. Ekmekte en ufak bir küf oluşumu gördüğünüz anda o ekmeği hiç düşünmeden doğruca çöpe atmanız en doğrusu.
Maalesef hayır. Nitekim küfler, sapları yardımıyla köklerini ekmeğin en iç kısımlarına kadar ulaştırabilir. Sağlığı ciddi derecede etkileyebilecek olan mikotoksinlerin oluştuğu yerlerin de kökler olduğunu düşününce, ekmeği kesip yemenin bile oldukça tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.
Küflü besinler ilerleyen zamanlarda vücudunuzda kanser gelişebilme riskini büyük ölçüde arttırıyor. Ayrıca, küflenmiş ekmeklerin küflü kısımlarını ayırıp pişiriyorsanız son derece hatalı bir davranış gerçekleştiriyorsunuz demektir. Çünkü küflenmiş ekmeğin sağlam olan kısımlarına da zararlı bakteriler yayılır.
Yoğurt, krema, reçel, salça, ekmek,meyve suları gibi nemli ve su oranı yüksek, kırmızı et beyaz et sosis salam gibi et ürünleri, yumuşak sebze&meyveler özellikle dolapta arka tarafta unutulmuşlar (salatalık, domates, şeftali vb.) ve pişmiş tüm yemeklerde küflenme varsa o bölge kesilse bile gıda tüketilmemelidir.
Turşu suyunun üzerinde oluşan beyazlıklar küf tabakasıdır. Bu beyazlıklar sağlığa faydalı bakteri oranının bozulduğu anlamına gelmektedir. Turşu suyu üzerinde beyazlıklar oluştuğunda tüketmekten kaçınılmalıdır.
Küflenmiş salça tüketilmemelidir. Birçoğumuz salça küflendiği zaman küflü kısmı sıyırıp kalan kısmını tüketiyoruz. Bu durum gıda güvenliği açısından doğru bir uygulama değildir. Çünkü salça yumuşak yapıya sahip bir gıdadır.
Eğer ki peynir yarı-yumuşak veya sert yapılıysa, küf derinlere inemeyeceği için kesilip atıldıktan sonra yenebilir. Bu peynirler arasında çedar, kolbi, Parmesan, İsveç peynirleri bulunur. Bunlar bile küfle birlikte yenmemelidir. Küfün etrafında en az 2.5 santimetre peynirden de alacak şekilde kesilip atılmalıdır.
Hijyenik koşullarda hazırlanan yeşil renkli Konya küflü peynir nasıl yenir derseniz yanıt çok basittir. Tek başına bile afiyetle tüketebilirsiniz. Çok lezzetli bir peynir olduğu için birçok yemekte de kullanabilirsiniz. Özellikle İtalyan usulü pişirilen makarnalara çok yakışır.
Bazı peynir çeşitleri, özellikle küf içeren türler, küflü bir görünüme sahip olabilir ve bu durum doğal bir süreçtir. Bu peynirler genellikle yenilebilir. Ancak, bazı durumlarda, dolaptaki diğer peynirlere bulaşan istenmeyen küfler de olabilir. Ancak, genel kural olarak, küflenmiş peynirleri tüketmekten kaçınılmalıdır.
Bu aşamada peynirin doğal küflü olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer yanlış saklama veya uzun süreli bekletme gibi nedenlerden ötürü kaşar peynirinin üzerinde küf oluştuysa, bu peynir kesinlikle tüketilmemelidir. Sağlıksız koşullar nedeniyle oluşan küfün kanserojen özellikleri bulunur.
Bunun için Dünyaca ünlü Mayo Clinic'in çok net bir cevabı bulunmaktadır: süzme/çökelek peyniri, krem peynir ve rikotta peyniri gibi "yumuşak peynirler" ile biçilmiş, ezilmiş, kesilmiş, parçalanmış, dilimlenmiş peynirler üzerinde küf varsa, kesinlikle o peynir hiçbir şekilde tüketilmemelidir!
Ancak salçanın küflenmesi, bozulduğunu göstermez. Küflenen bölge temizlendikten sonra tüketilmeye devam eder. Salçanın üzerinde küflenmeye ek olarak kabarcıklar oluştuysa, salçanın suyu koyu veya sarımtırak bir renge büründüyse bozulmuş demektir. Bu salçayı hiçbir şekilde tüketmemelisiniz.
Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir.
Beyaz veya gri renkteki küf
Bu özel küf türü, pamuk benzeri bir dokuya ve küf kokusuna sahiptir. Genellikle çatı, bodrum veya lavabo gibi nemli alanlarda görünür. Bu küfün deri ve tırnak enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. Kendini beyaz olarak gösteren bir başka yaygın küf ise aspergillus'dur.
Küf, hem estetik hem de sağlık sorunlarına yol açabilir. Küf, kötü koku, lekeler ve yüzey hasarı gibi estetik sorunlara neden olabilir. Ayrıca, küf sporları havaya yayıldığında, alerjik reaksiyonlar, solunum yolu rahatsızlıkları, astım atağı ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri