Az yemek aslında yıllardır faydaları bilinen bir konu ancak pek çoğumuz bunu pas geçiyor. Bilimsel araştırmalar, günlük kalori miktarını kalıcı olarak azaltmanın sağlık üzerinde önemli olumlu etkileri olduğunu ve ömrü uzattığını gösteriyor.
1000 kalorinin altındaki bir diyet uyguladığınızda metabolizma hızınız yavaşlar, temel vücut fonksiyonlarınızı karşılayacak kadar kalori almadığınız için yorgunluk baş gösterir.
Uzmanlar ömrü uzatan beslenme şeklini anlattı PLOS Medicine dergisinde Salı günü yayınlanan araştırmaya göre, bir kadın 20 yaşında optimal beslenmeye başlarsa ömrünü 10 yıldan biraz fazla uzatabilir. 20 yaşından itibaren sağlıklı beslenmeye başlayan bir erkek ise, hayatına 13 yıl ekleyebilir.
Dr. Canan Karatay, sık yemenin insülin direncini artırdığı için hastalığa sebep olabildiğini belirterek, "Vücutta kan şekerini hızla artıran ve kilo aldıran yüksek glisemik indeksli gıdalardan uzak durulması gerekir. Ben senelerden beri 'yüksek glisemik indeksler kanser yapar' diye söylüyorum." dedi.
ABD'de California'daki Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü'nde klinik araştırmacı ve "Ne zaman yemek yemeli?" başlıklı 2019 makalesinin yazarı Emily Manoogian, günde en az 12 saat yemek yememenin sindirim sisteminin dinlenmesini sağladığını söylüyor.
İlgili 29 soru bulundu
Uzun vadede ki sonuçları ise özellikle böbrek ve karaciğer işlev soruları, kas tonusu azlığı ve güçsüz bağışıklık sistemine sebep olarak enfeksiyonlara sık yakalanmalar olarak sıralanabilir.
Dolayısıyla sağlığı korumak ömrü uzatmak için suya ihtiyaç olması çok normal. Su, vücudun sıcaklığını dengeler, organları korur; çünkü hücrelere oksijen taşınmasına yardımcı olur. Bu nedenle de vücudun su dengesini korumak gerekir. Günde 8-10 bardak su içme alışkanlığı kazanarak ömrünüzü uzatabilirsiniz.
Kitapta, uzun ömrün sırrı olarak şu faktörler sıralanıyordu: Bol sebzeli, az etli, az şekerli ve az unlu bir diyet, bol hareket, iyi diş bakımı, haftada bir ılık su ve sabunla banyo, iyi bir uyku düzeni, temiz hava ve uzun ömürlü ebeveynden doğmuş olmak.
Yine hadis-i şeriflerde peygamberimiz “Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır” (Heysemî, Mecmaü'z-Zevâid,3/63) olarak ifade etmektedir Allah rızası için infakın faziletini. Verilen sadakalar, bir takım belalardan uzak kalma vesilesidir.
Günde tek öğünle beslenen kişilerin vücudu "açlık moduna" geçer ve tüketilen tüm besinleri depolar. Ayrıca tek öğün beslenme tipine geçenlerin metabolizması yavaşlar, vücut stres hormonu olarak bilinen "kortizon" üretimi artırır. Tüm bunların birleşimi sonucu kilo vermek isterken kilo alırsınız.
Kuşluk yemeği sabah namazından bir müddet sonra, akşam yemeği ise gün batımında yenirdi.
Yapılan çalışmalar da gösteriyor ki, uzun süreli açlık sayesinde: Beynin büyüme hormonu olan BDNF artıyor. Bu da, hem yeni beyin hücrelerinin oluşmasına hem de sinir sistemi hücrelerinin işlevlerinin artmasına katkı sağlıyor. Mitokondrilerin sayısının artmasına yardımcı oluyor.
Buna göre ecel, hayat süresi ve ölüm için takdir edilen zamanı ifade ettiğinden kaderle ilgili bir konudur. Bu sebeple canlıların her birinin yaşayacağı ecel tek olup kesinlikle değişmez.
Tefsir (Kur'an Yolu)
Cenâb-ı Allah dilediği insanların daha gençlik çağındayken hayatını sona erdirmekte, dilediklerine de uzun ömür vermektedir. Fakat uzun ömür vermesi insanın asla ölmeyeceği anlamına gelmemekte, aksine yaşlanan kimse gün be gün ölüme yaklaştığının alâmetlerini daha iyi görebilmektedir.
Fakat, ecel hasıl olmadan önce, sadaka, dua ve amel-i salih ile, ömür uzar. Zira Fâtır sûresinde meâlen; (Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep yazılıdır) buyurulmaktadır' dedi.”
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yapılan yeni bir araştırma, günde 6-8 saat yemek yiyip 16-18 saat oruç tutmanın (aralıklı açlık diyeti) ömür süresini uzatabileceğini ortaya koydu.
Aşırı uyku da ölüm riskini artırıyor. Düzenli olarak günde sekiz saatten uzun uyuyanların ölüm riskinin yüzde 25 oranında arttığı belirlendi.
Aslında atalarımızın 30 bin yıl önce Avrupa'ya göçmesinden Ortaçağa kadar ortalama insan ömrü pek uzamadı. Yetersiz ve sağlıksız beslenme nedeniyle ortalama ömür 18-20 yılla sınırlı kaldı. Ancak, Ortaçağ'da ortalama ömrün 30 yıla çıktığını ve İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 50 yıla ulaştığını biliyoruz.
Spor yapanların ömrü ortalama 6 yıl uzuyor
Hareketsizlik birçok hastalığa zemin hazırlar. Spor yapan kişiler, yapmayanlara oranla 6 yıl daha uzun yaşamaktadır. Fakat spor yaparken kişiler, fizyolojik sınırlarını zorladığı takdirde bu durum aleyhlerine dönebilir. Bu nedenle sporun tipi çok önemlidir.
BÖBREK YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİYOR
Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atıyorlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor.
Hergün 25 dakika tempolu yürümenin, kalp krizinden ölüm riskini yüzde 50 azalttığı, yaşlanma sürecini geciktirdiği, ömrü 7 yıla kadar uzattığı tespit edildi. Uzmanlar, yürüyüşün doğal antidepresan olduğunu, zihinsel fonksiyonları geliştirdiği, hatta demans başlangıcını da geciktirebileceğini söylüyor.
Tüm bu araştırmalar ve bilimsel veriler neticecsinde et yemezsek ölür müyüz endişesine girmemize gerek olmadığını görüyoruz. Yaşamak için ihtiyacımız olan besinleri bitkilerden alabildiğimiz gibi aynı zamanda et ve diğer hayvansal ürünleri tüketmediğimizde bunların sebep olduğu zararlardan da korunabiliriz.
Aşırı yemek, endişelerinizi ve stresinizi yönetmenize yardımcı olmanın bir yolu olabilir. Genler, depresyon ve duygudurum bozuklukları, travma, bağımlılık ve istismar gibi faktörler, duygularınızı yönetmenin bir yolu olarak yemek yeme olasılığınızı artırabilir.
Tek öğünde büyük bir porsiyonun tüketimi ve devamında bunu takip eden uzun süreli yememe periyodu özellikle yatkınlığı ya da geçmişi olan kişilerde hazımsızlık – şişkinlik – gastrit – kabızlık – ishal gibi sindirim/boşaltım sistemi sorunlarına neden olabilir.
- Hz. Enes'ten gelen bir rivayete göre Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Kıyametin alametlerinden biri de ani ölümlerin vuku bulmasıdır.” Bu hadis de zayıftır (bk. Mecmau'z-Zevaid,7/325). - Ani ölümlerin iyi karşılanmaması, insanların gaflet içerisinde ölüme yakalanma ihtimalinden dolayıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri