Kalbinizi korur, Alzheimer riskini ve kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Mevsim geçişlerinde sıklıkla kapımızı çalan enfeksiyonlara karşı da bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Vücudun kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyduğu A, B1, B2 ve D vitaminlerini düzenli balık tüketimi ile karşılayabilirsiniz.
Balık yemek, vücut direncini arttırır, enfeksiyonlara karşı korur, kolesterolü düşürür, kalp damar sistemini destekler, beyin ve hücrelerin gelişimine katkıda bulunur, yaşlanmayı geciktirir, depresyona karşı mutluluk duygusunu artırır.
Kanıtlar balık yağından zengin diyetlerin Chron hastalığı ve ülseratif kolit gibi ciddi bağırsak hastalıklarına karşı koruma sağladığı yönündedir. Bazı hastalarda Omega 3 yağ asidinin inflamatuvar bağırsak hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı saptanmıştır.
Her balık türü insan sağlığına olumlu etkiler bırakmaz. Bu yüzden yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar; somon, uskumru, ton balığı, alabalık, hamsi ve morina gibi türlerin daha sağlıklı olduğunu vurguluyor. Bu balıklar diğerlerine oranla omega-3 yağ asidi bakımından daha zengindir.
İlgili 16 soru bulundu
Kara levreği adıyla da bilinen eşkina balığı besin değeri yüksek balıklardan biridir. Lezzeti ile damaklarda tat bırakan bu balık, her bir parçasında sağlık için şifa saklamaktadır. Ülkemizde tüm denizlerde görme ihtimaliniz çok yüksek olan eşkina balığının, ılıman denizlerde görülme olasılığı daha yüksektir.
Dengeli ve düzenli bir beslenme için haftada en az 2 porsiyon balık tüketilmelidir. Tüketilen porsiyonda yağlı balık olarak sınıflandırılan sardalya, somon gibi balık çeşitlerinin de bulunması faydalı olur. Tüketilmesi gereken balık miktarı, hamile, emziren kadınlar, bebek ve çocuklar için farklılık gösterebilir.
Balık tüketiminin ardından mide ve sindirim sistemlerimizde tahribatlar meydana gelir. Sindirim sistemimiz ve midemiz alt üst olur. Bu sebepten ötürü mide bulantısı, şişkinlik ve halsizlik meydan gelerek kan şekerimiz düşer. Kan şekerimizi yükseltmek içinde hemen ardından helva yeriz.
Bağışıklık sistemini koruyor
Özellikle mevsiminde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için son derece gerekli olan bir besindir. Balığın gribe ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruduğu, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Yağlı balıklar aynı zamanda iyi bir D vitamini kaynağıdır. Omega-3 gibi D vitamini de iltihabı ve artrit belirtilerinin şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Anti-inflamatuar özelliklerinden yararlanmak için diyetinize haftada en az iki porsiyon yağlı balık eklenmesi önerilmektedir.
Balık yedikten sonra çoğu zaman halsizlik, mide bulantısı ve şişkinlik hissedebiliyoruz. Bununla birlikte kan şekerimiz de düşüyor. İşte tam da bu yüzden, balıktan sonra tatlı yemek gerekiyor.
Balığın Yanında Ne Yenmez? Güzel bir balığın yanında roka tüketmek çok yaygın bir alışkanlıktır. Tercih ettiğiniz balığın, genellikle yanında roka olmadan hayal etmek çok zordur. Lakin roka, kılçığı ile tüketilen balıklardan elde edecek olduğunuz kalsiyum emilimini azaltmaktadır.
Balıktaki proteinin içerdiği yağın sağlıklı olması, A, B, D vitaminleri içermesi, demir, iyot, selenyum ve çinko gibi minerallerin içeriğinde bulunması balığı protein tercihinde öne geçiriyor. Balık kırmızı ete göre daha yağsız ve düşük protein kaynağıdır.
Çolakoğlu, günde 200 gram kadar balık eti yiyerek vücudun günlük protein ve yağ asitleri ihtiyacının karşılanabileceğine işaret ederek, şu uyarılarda bulundu: "Sağlıklı bir yaşam için balığı haftalık sınırlamayla değil günlük alışkanlıkla tüketin.
Balıklar kış aylarında oda sıcaklığında yaklaşık bir gün tazeliklerini koruyabilir. Eğer daha uzun süre muhafaza edilecekse muhakkak temizlenip buzdolabına konulmalıdır. Buzdolabının +5 derecelik bölmesinde 3 güne kadar balıklarınızı saklayabilirsiniz.
Siyah etli balıklar, Omega-3 yağ asitlerini daha fazla tutar. Doymamış yağ olan Omega-3′ün EPA ve DH olmak üzere iki çeşidi de, balıklarda ve deniz ürünlerinde bulunur. VİTAMİN İÇERİĞİ: Balıklar B grubu vitaminlerinden B1, B2, B3, B6 ve B12; ve yağda eriyen A ve vitaminlerinin iyi kaynakları olarak kabul edilirler.
Ceviz, keten tohumu ve özellikle somon, uskumru, hamsi ve sardalya gibi soğuk su balıkları önemli Omega3 kaynağı olarak dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, beyin sağlığı ile beslenme arasındaki ilişkinin önemli olduğunu söyledi.
Hamsi gibi omega-3 bakımından zengin balık yemek, KOAH gibi inflamatuar akciğer hastalıkları olan kişiler için özellikle yararlı olabilir. Ayrıca omega-3 açısından zengin bir diyet tüketmek astımlı kişilerde semptomları azaltmaya yardımcı olabilir.
Aslında bütün balıklar D vitamini içerir fakat yağlı balıklarda yağsız balıklara oranla vitamin D oranı daha fazladır.
Balık zehirlenmesine iyi gelen yiyecekler elma, muz, limon ve haşlama sebzeler olabilir. Zehirlenmeden dolayı yorulan midenizi çorba ve sulu gıdalar ile rahatlatmanız tavsiye edilir. Az yağlı ve az tuzlu gıdalar ile birkaç gün geçirip eski sağlığınıza kavuşabilirsiniz.
Özellikle balıktan vücudumuza geçme ihtimali yüksek olan zararlı ağır metallerin balıktan sonra yenen tahin helvası ya da tahin pekmez karışımı içindeki tahin tarafından emilerek, sağlığımıza zarar vermeden dışarı atılmasını sağlar.
Sağlık açısından taze balık tüketmek elbette daha önemli. Ancak, taze olmayan balıklarda ise dondurulmuş balık tüketmek, hiç tüketmemekten iyidir. Lezzetinden bir şey kaybettirmeyen bu dondurulmuş balıkların çözülmesini bekleyip tekrardan dondurmak yapılan en büyük hatalardan biridir.
Çocukların ve yetişkinlerin düzenli olarak tüketmesi gereken balık, bağışıklık sistemini koruyor, çocukların zeka gelişimine katkı sağlıyor, kemikleri güçlendiriyor, hücreleri onarıyor ve depresyonun zararlı etkilerini yok ediyor.
Balığın kılçığında bulunan yüksek miktardaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından son derece önemli. Bu nedenle özellikle kemik erimesi sorunu yaşayanların, hamsi gibi küçük balıkları kılçığıyla tüketmesinde fayda var.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri