Balikligöl balıkları kutsal sayılır ve kimse yakalayıp yemez. Görevliler göl içerisinde ölen balıkları sudan çıkarıp başka bir yerde toprağa gömüyorlarmış. Efsaneye göre bir gün bir Albay bu inanış bir hurafedir demiş ve Balikligöl den bir balık tutturarak yemiş. Sonrasında felç olmuş.
BALIKLIGÖL'DEKİ BALIKLAR NEDEN YENMEZ? Halk arasında balıkların kutsal olduğuna inanılır ve yiyenlerin hastalandığı söylenir. Gölde bıyıklı sazan balıkları bulunur. Bu tür zehirli olduğundan yenmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır.
1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında gölde balık kalmadığı, harekâtın bitmesiyle balıkların ortaya çıktığı ve hepsinin yaralı olduğu anlatılan efsanelerden sadece birisidir.
15 Mart'ta yaşanan Şanlıurfa'daki sel felaketi nedeniyle tarihi Balıklıgöl ve çevresi de çamura bulanmıştı. Selin verdiği hasar nedeniyle, Balıkların öldüğü bile iddia edilmişti. Yapılan incelemelerde balıkların ölmediği, deprem ve sel nedeniyle strese girdikleri, bu yüzden de saklandıkları ortaya çıktı.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez.
İlgili 45 soru bulundu
Balıkların sağlığı, Balıklıgöl'ün durumuyla ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Kılıç, "Maalesef dünkü sel felaketiyle birlikte Topdağı'ndan, mağaralar bölgesinden, üstüne üstlük de diğer kanalın taşmasıyla birlikte Balıklıgöl'ü 1-1,5 metre yüksekliğinde su kapladı. Gelen çamur yükü Balıklıgöl'ü kirletti.
Balikligöl balıkları kutsal sayılır ve kimse yakalayıp yemez. Görevliler göl içerisinde ölen balıkları sudan çıkarıp başka bir yerde toprağa gömüyorlarmış. Efsaneye göre bir gün bir Albay bu inanış bir hurafedir demiş ve Balikligöl den bir balık tutturarak yemiş. Sonrasında felç olmuş.
Urfa'da sel sonrası çamur rengini alan Balıklıgöl'de suyun rengi düzeldi. Urfalılar, Balıklıgöl'deki balıkları görmeye gitti. DUVAR - Urfa'da yaşanan sel sonrası şehrin simgelerinden biri olan Balıklıgöl'ün rengi değişti.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır. Yahudi mitolojisi sadece İbrahim'in Urfa'da ateşten kurtulduğunu söyler.
Balıklıgöl'de kontrol ve denetimleri sürdürdüklerini belirten İlhan, "Yer altı sularının depremler nedeniyle çok hareketli olmasından kaynaklanan sebeple su çamurlu vaziyette geliyor. Balıklarımız sazan türü olduğu için bu tür duruma daha dayanıklı.
Allah'ın balıkları, culukları asker olarak değil insanlara rızık olarak takdir ettiğini bilir, o kadar. Savaşa çıkarken de bu hikâyelerin dopingi ile kendini avutmaz, kalbini Allah'a yöneltir, imanını kontrol eder, duasını artırır, bu imanla ölürse şehit olur.
Balıklı Göl Hikayesi
Bu esnada Allah tarafından ateşe" Ey Ateş İbrahim'e karşı serin ve Selamet ol" emri verilmiştir. Bu emrin üzerine ateş suya dönüşür ve içinde bulunan odunlar da balığa dönüşür. Böylece Allah'ın mucizesi gerçekleşmiş durumda olur.
BALIKLIGÖL NE ZAMAN YAPILDI? Tarihsel ve bilimsel verilere göre Balıklıgöl havuzları, yarı kadın yarı balık olan tanrıça Atargatis için yapılmış birer antik pagan tapınaklarıdır. MÖ 1000-300 yılları arasında net olmayan bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir.
Peygamberler şehri Şanlıurfa dendiğinde ilk önce akla efsanelere konu olmuş Balıklıgöl gelir. Balıklıgöl'ü bu kadar özel kılan hikaye onun nasıl oluşmuş olduğuyla ilgili. Her mevsim yerli-yabancı milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Balıklı Göl, Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı yer olarak anlatılır.
Burası görülesi bir yerdir.” Diyarbakır Suriçi'nde bir zamanlar efsanelere, türkülere konu olan balıklı havuz, 1978 yılında tamamen tahrip edilir ve havuzun üstüne beton dökülerek şehir suyu şebekesine bağlanır. “Aynı-ı Zülâl”, “Zelha” ve “Zelal” olarak adlandırılan su, şimdilerde Anzele olarak biliniyor.
Bu çeşmeden gelen ziyaretçiler şifa niyetine bu sudan içerler, hatta evlerinde bulunan hastalarınada götürerek onların içmelerini de sağlarlar. Bu şifalı suyun içilmesi ve Balıklı Göl'le yapılan ziyaretlerle bir çok hastalığın şifalandığı görülmüştür. Türkiye'nin en önemli ve kutsal göllerinden biridir burası.
En önemli fazileti Allah'ı ilk tanıyan kimse olmasıdır. Onun bir, üç, on veya kırk sekiz yaşında Allah'ı tanıdığı ileri sürülmektedir. Bir put ustası olan babasının putlarını reddettiği için Kral Nimrod (Nemrûd) onu ateşe atmış ve Cebrâil kendisini ateşten kurtarmıştır.
Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, nörolojik ( Nevralji, Nevrit, Felç ) ortopedik ve travmatolojik sekellerde (kırıklarda, eklem travması ve kas hastalıkları) Jinekolojik sorunlarda, deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yaralı olduğu rapor edilmiştir.
İbrahim'e düşmanlık besleyen Nemrut, Hz. İbrahim'i küçük bir tepenin üzerine kurduğu mancınıklara (sütunlara) gerdiği halat ile tepenin aşağısında yanan ateşe fırlatır. Hz. İbrahim'in atıldığı yerdeki ateşin göle, ateşte yanan odunlarınsa balıklara dönüştüğüne inanılır.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır.
15 Mart'taki o sel felaketinin üzerinden 6 ay geçti. Çamura dönen göl eski haline geri döndü, ballılara gün yüzüne çıktı. Tarihi Balıklıgöl şimdilerde cıvıl cıvıl. Ziyaretçilerini adeta büyülüyor, fotoğraf tutkunlarının adresi oluyor.
Şanlıurfa gezilecek yerler listenize mutlaka eklemeniz gereken bölgelerden biridir. Balıklı Göl'ü ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Eski bir rivayete göre de Anadolu toprakları tümü işgal durumuna düşerse bu kutsal balıklar melek asker olup kurtuluş savaşlarına katılacak denilir. Kutsal balıklara da asker balık denir. Bugün her iki gölün karşısındaki tepenin üzerinde iki sütun hala ayaktadır.
Şanlıurfa'nın simgesi olan Balıklıgöl de depremden etkilendi. Depremin ardından çamur rengini alan gölde, vatandaşlar kaybolan balıklar için yem attı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Şanlıurfa'da kentin simgesi olan tarihi Balıklıgöl suyu çamur rengine büründü.
Eğirdir Gölü'ndeki sudak ve sazan balıklarında görülen parazitler neredeyse 10 santime ulaşınca uzmanlar uyardı: “Parazitli balıkları kesinlikle yemeyin!”
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri