Bir kulakçık ve karıncıktan meydana gelen yüreklerinde daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir.
İki büyük uzatılabilir kanatçık “kanatları” oluşturur.
Yüzerken, bunlar suda daha hidrodinamik hale getirmek için balığın vücuduna yaslanır.
Balıklarda kapalı dolaşım sistemi vardır ve kalpte kirli kan bulunur. Dipnoiler dışında balıklarda tek bir dolaşım yolu vardır. Kalpten çıkan kan arterlerle solungaçlara gider, orada gaz değişimi olur ve diğer dokulara dağılır. Dokularda kirlenen kan venalar ile tekrar kalbe döner.
Kanlanma çoğunlukla olumsuz su şartlarından ileri geliyor. Filtresiz ve hava motorsuz bir ortamda kaçınılmaz son aslında. O yüzden fanusta yaşamayı bitki dışında hiçbir canlı haketmiyor.
Temizliğe dikkat ederek takip et. İyileşirlerse ne ala iyileşmezlerse komple dezenfeksiyon yapıp yeni balık al derim. Kızıllıklar ve kan toplanmalarını gidermenin en uygun yolu günlük yüzde 20 (dinlenmiş) su değişimidir. Ama ekleyeceğiniz suyun çok soğuk olmaması lazım.
İlgili 35 soru bulundu
Temizlik işlemi için bir elinizin avcuna balığı yerleştirin. Diğer elinizin parmağıyla balığın ortasına nazikçe delik açıp parmağınızı kaydırın. İçindeki tüm pisliği kolayca çekip alın. - Palamut, çipura, levrek gibi büyük balıklara aynı izlemi uygulayıp kılçıklarını cımbızla temizleyin.
*Kendilerini kontrol edemeyip akıntıya direnemiyor ve sürükleniyorsa, *Üzerlerinde beyaz noktalar belirdiyse, *Yüzgeç ya da kuyruklarında herhangi bir deformasyon, yırtılma ya da şekil bozukluğu varsa, *Vücutlarında yara ya da renk değişimi gözlemliyorsanız balıklarınız rahatsızlanmış olabilir.
Bu kırmızı pigment tek hücreli organizmalar ve algler tarafından üretilir, bu tek hücreli organizmalar ve algler ise karidesler tarafından yenir. Önce karideslerin kabuğunda ve vücudunda depolanan bu pigment , ardından somon balığı karidesi yediği zaman balığın yağlı dokusunda birikir.
Bayat balık suda havada kalır. Taze balığın ağız kısmı genelde kapalıdır. Bayat balığın ağız bölümü açılmaya başlar. Taze balıkta, doku kılçıklarından daha zor ayrılır.
Kuyruk ve yüzgeçlerin kanlanması: Akvaryum suyunda ciddi bir sorun olduğunun kesin bir işaretidir. Sık su değişiklikleri ve akvaryumun büyütülmesi ya da balık sayısının azaltılmasını öneririm.
Eldeki kaynaklara göre balıklar geniş bir aralıkta sesleri duyabilirler. Bu 40 Hz ile 4000 Hz arasındadır. Ancak bir çok yayında 100 Hz ile 1000 hz arası ses frekanslarına duyarlı oldukları bildirilmiştir.
Yaşamın kaynağı olan su, canlıların vücutlarında farklı yoğunluklarda bulunur. Bu, suyu tüm canlıların -su içinde yaşayanlar da dâhil- fizyolojik olarak kullandığı anlamına gelir. Evet, balıklar da su içer.
hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir.
Balıkların kalbi bir sıra odacıklardan oluşur.
Minerallerden iyot, selenyum, magnezyum, çinko ve en önemlisi fosfor içeren balık aynı zamanda insan sağlığı için çok faydalı olan Omega3 yağ asidini de barındırır.
Protein düzeyi ve besleyiciliğine ek olarak balık tüketimi, B vitaminleri, çinko ve demir başta olmak üzere çeşitli mineral ve vitaminlerin vücuda alınmasına yardımcı olur. Yağlı, soğuk su balıkları omega-3 yağ asitleri açısından da zengindir.
Bombeli bir yapıya sahiptir. Ancak bayat balığın gözleri matlaşmıştır. Balık suyun içine atıldığında dibe çöküyorsa tazedir. Ama eğer çökmeyip suyun üstünde duruyorsa bayattır.
Balık zehirlenmesi genel olarak balık tükettikten sonra 2-3 saat içinde kendini belli eder. Daha sonra bu zehirlenme 3 güne kadar sürebilir. Destek alınmadığı takdirde semptomları 2 haftaya kadar kendisini belli eder. Tedavi edilen kişi aynı günde normal yaşamına devam eder.
Balık Yedikten Sonra Vücutta Kızarıklık, Ateş Basmasına Dikkat! Histamin zehirlenmesi baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, karın ağrısı, yüzde- vücutta basmakla solan kızarıklık, yutma zorluğu, düşük kan basıncı, kaşıntı, vücutta şişme ve ishal gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır.
Şayet balık bütünse pişip pişmediğini anlamak çok kolaydır. Sırt yüzgecini çektiğinizde kolayca kopuyorsa balık pişmiş demektir. Eğer kopmuyorsa biraz daha pişirmeniz gerekir.
Bu balıkların en fazla ölüm nedeni olarak fazla yemleme gösterilmektedir ve bu da beslenme konusunda bilinçsizce yapılan davranışların çokluğunu göstermektedir. Aşırı yemlemeden uzak durulması gereken Japon balıklarının günde 1-2 defa yemlemek yeterlidir.
Şunu söyleyeyim: Çok ama çok taze çiğ balık güvenle yenebilecek bir malzemedir. Gerçek taze balığın kokusu falan da olmaz ve çok da lezzetlidir. Hele de güzel bir sosla birleşirse. Balıklar ince, uzun ve gevşek kas yapılarından dolayı çiğ olarak yenmeleri kolaydır.
Bu nedenle ölünce hemen çıkartılmalı..Eğer hastalık sonucu öldüyse akvaryumda yıkanmalı.. Ölen balık akvaryumdan çıkarılmalıdır. Eğer akvaryum fazla karmaşık dekorlu ise, yani ölen herhangi bir balığı fark etmek mümkün değil ise, leş ile beslenen bazı canlıları akvaryumda bulundurabilirsiniz.
Uzmanların balıkların yüzdüğü akvaryumdaki suyun sıcaklığını artırınca balıkların yavaşladığını fakat suya morfin ya da aspirin eklenmesi durumunda balıkların daha rahat hareket ettikleri belirtildi.
Japon balıklarının diyeti bitkisel ağırlıklı olmalıdır. Gereken şartlar sağlandığında japon balıkları 25 yaşına kadar yaşayabilir. Üreme olgunluğuna minimum 1-1,5 yaşlarında ulaşırlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri