Investing.com - Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, vadesiz mevduatın dinen uygun olmadığını söyledi. Vatandaştan gelen soruları yanıtlayan Din İşleri Yüksek Kurulu, zorunluluk olmadıkça paranın vadesiz hesapta tutulmasının dine uygun olmadığını belirtti.
Çünkü bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır. Söz konusu faiz oranlarının enflasyonun altında ya da üstünde olması, bu işlemi faiz olmaktan çıkarmaz. Bu itibarla bankaların vadeli mevduat hesaplarına para yatırmak caiz değildir.
Böyle bir uygulama faiz değildir, caizdir. Ancak, vadesiz mevduat hesabına yatırılan paranın faiz gibi dinen meşru olmayan işlemlerde kullanılması da söz konusu olabileceğinden, bu hususta meşru seçenekler olduğu sürece, zorunluluk olmadıkça paranın böyle bir hesapta tutulması dinen uygun değildir.
Kuran'da faiz (riba) konusuna dört yerde değiniliyor. Bunlardan birisi (belki de en önemlisi) şöyledir: “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır.
Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak veya vermek caiz değildir.
İlgili 27 soru bulundu
Oysa Allah alışverişi helal, ribayı haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüde uyarak) riba'dan vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır (dilerse Allah onu affeder.) Kim tekrar (riba'ya) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir.
Dâr-ül-harbde, yalnız kâfirlerden faiz alan bir bankaya para yatıran bir müslümanın, bu paranın faizini alması helal olur. Bu bankadan ödünç para alıp faiz verenlerin hepsi müslüman ise, bankaya yatırılan paranın faizini almak haram olur.
Daha sonra nazil olan Bakara suresinin 275-281. ayetleriyle her türlü faiz kesinlikle haram kılınacaktır. Faizi kesinlikle yasaklayan bu ayetlerin mealleri şöyledir: “Faiz yiyenler, mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların 'Alışveriş de faiz gibidir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, 'Alım satım da ancak faiz gibidir' demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helal, faizi ise haram kılmıştır.
Ve men Ade, kim dönerse deki dönülen şey faiz hakkında, alışverişte faiz gibidir itikadına (kasdedilen faiz de alışveriş gibidir manasıdır) dönülmesidir. Bu çerçevedeki bir anlayış üzerine faiz yemek küfürdür ve sahibi ebedi cehennemliktir. Helal kabul etmeden faiz yiyen büyük günah sahibidir, kafir değildir.
Diyanet İşleri Başkanlığı “Altına yatırım yapmak haram değildir,” dedi. Nedenlerini ise şöyle açıkladı: “ Kural olarak bedeli peşin olarak ödenerek ve herhangi bir faiz uygulanmadan, bir kuruluştan altın veya döviz alım-satımı yapmak caizdir.”
Hiçbir ekonomik değeri olmayan vade: zamandan dolayı bir kişinin parasını almak onu karşılıksız almak demektir. Bu yüzden dinimiz faizi başkasının malını haksız yere almak olarak tanımlamış ve haram kılmıştır. Para kazanmak, ticaretle, üretimle, emekle olmaktadır.
Evet, bir mahzuru yoktur. Sual: Seadet-i Ebediyye'de, (Hiçbir ülkede, hiçbir kimseden, bankadan ve kooperatiften, zaruret olmadıkça, hiçbir sebeple ödünç para alıp, faiz ödemek caiz değildir) deniyor.
" diyanet işleri yüksek kurulu başkanlığı, vadeli mevduat hesaplarına para yatırmanın dini hükmünü açıkladı. "faizli mevduat hesaplarına bilerek ve isteyerek para yatırmamalı" diyen diyanet, "bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır.
İslam hukuku açısından, internet üzerinden altın alıp satmak caizdir, ancak bazı şartlar ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. İnternet üzerinden altın alıp satarken dikkat edilmesi gereken temel kurallar şunlardır: Satıcı ve alıcı arasında güvenilir ve şeffaf bir işlem gerçekleştirilmelidir.
Vadesiz hesaplarda bulunan paralara, vadeli hesaplarda olduğu gibi faiz işletilmediği için vadesiz hesap para biriktirme amacına uygun bir hesap türü değildir.
Haram lokmanın yendiği toplumlarda da güzel amel, iyi davranış, iyi hizmet yapılamaz. Zira haram yiyenlerde azgınlık ziyadedir. Haram yiyen topluluklarda mutluluk olmaz, güzellik olmaz. Tam aksi anormallikler baş gösterir.
Meal (Kur'an Yolu)
Artık kime Allah'tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah'a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.
Faiz bir kapıdan girince evin diğer kapısından huzur çıkar gider- YENİ- HD - YouTube.
İslam'da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır.
Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. Ev, araba, vb. satın almak üzere özel kişi, kuruluş veya bankalardan alınan faizli krediler de böyledir.
İşte faiz, insanlar arasında bu şekilde ortaya çıkmıştır. Faiz, ekonomi ve ticaretin genişlemesi ve paranın da alışveriş aracı olması sonucu giderek yaygınlaşmıştır (Komisyon, 2014:15). Tarihi kayıtlara göre, faizle ilgili ilk düzenleme Mezopotamya'da Hammurabi Kanunları'nda yer almaktadır.
İslâm hukukunda faizin iki türü bulunmaktadır. Bunlardan biri “borç faizi” (ribe'd-düyûn), diğeri ise “alış-veriş faizi” (ribe'l-büyû) olarak isimlendirilir. Piyasada daha çok bilinen ve modern iktisatta da faiz olarak isimlendirilen riba, fıkıhta yalnızca borç faizine tekabül etmektedir.
İslam'da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır. Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak da vermek de caiz değildir. İş kurmak veya genişletmek; ev, araba satın almak üzere kişi, kuruluş veya bankalardan alınan faizli krediler de bu kapsamdadır ve caiz değildir.
Mudârebe başta olmak üzere müşâreke ve murâbaha akitleri, faizli finansman yerine istifade edilebilecek uygulamalardır.
Bankada vadeli hesapta bekleyen paranın aslı helal olduğu için bu para ile hacca gidilebilir. Ancak bu yolla elde edilen faiz gelirlerinin sevap beklemeksizin fakirlere veya hayır kurumlarına dağıtılması ve tövbe edilmesi gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri