B2B firmadan firmaya satış anlamına geliyor. Pratik bir e-ticaret modeli olan B2B, ülkemizde çok yaygın bir iş modelidir. B2B tedarikçileri, satış bayilerini ve müşterileri tek bir yazılımda buluşturuyor.
see [saw|seen] {fiil}
görmek {fi.}
teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı Peki, daha sonra görüşürüz. - Well, I'll see you later. Şimdilik hoşça kal, sonra görüşürüz. - So long, see you later.
arka arkaya, sırt sırta. back-to-back bus seats. birbiri ardınca, ardarda, birbiri arkasından.
İngilizcede see you (later)'ın anlamı
İlgili 38 soru bulundu
i'm fine teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
Ben iyiyim.
let's say interj
diyelim ki ünl. varsayalım ki ünl. farzedelim ünl. Let's say we don't make a profit this quarter.
geri dönmek f. I came back from the office at about 6.30pm.
Hemen döneceğim, sen burada bekle.
Yedekleme yani backup (genellikle veri yedekleme olarak adlandırılır), herhangi bir veri kaybı durumunda orijinal veriyi geri yüklemek için başka bir bilgisayar sisteminde güvenli bir şekilde saklanan verilerinin dijital bir kopyasıdır.
Görüşürüz! Görüşmek üzere! Daha sonra görüşürüz sanırım. - I guess I'll see you later.
ben iyiyim. No, I'm OK, thanks. Hayır, ben iyiyim, sağ ol.
Şimdilik hoşça kal, sonra görüşürüz. - So long, see you later.
İşletmelerin son müşteriler yerine diğer işletmelerle ticaret ve işlem yaptığı ticaret yapma yöntemidir. Bu, bir işletmenin ürünlerini doğrudan tüketicilere satmak yerine başka bir işletmeye sunması durumudur.
oraya, şuraya. Put it there: Onu oraya koy. o noktada, orasında.
Present continuous tense için
“Am / Is / Are” formlarını present continuous tense ile kullanırken olumsuz cümleler ve soru cümleleri oluşturmak da çok kolay.
I'll be gone, and you'll still be here. Ben gitmiş olacağım ve sen hala burada olacaksın.
Ben, kabul edeceğim, eğer sen, öyle diyorsan. Sure, if you say so. Evet, eğer sen öyle diyorsan.
Seni tekrar arayacağım. Yes. - I can't talk now, I'll call you back. Şu an konuşamam, seni sonra ararım.
"I am coming, just a moment." "Geliyorum, bir saniye daha."
I'm getting old, Pol. Yaşlanmaya başladım, Pol.
May I come in? Girebilir miyim?
İçten olmasa bile, sadece söyle. If you can't help, just say it. Bana yardımcı olamayacaksan, sadece söyle.
I just say yes to everything. Her şeye "evet" diyorum.
I said yes, İngilizce bir tanımlamadır. Anlamı ise evet dedim demektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri