hızlı solunum • hırıltılı solunuma benzeyen sesli solunum • Soluk alıp vermede zorlanma – nefes alıp verirken kaburgaların ya da boynun altındaki derinin içeriye çöktüğünü ya da burun deliklerinin genişlediğini görebilirsiniz; daha küçük bebeklerin nefes alıp verirken kafaları sallanabilir • asabilik ve ateşlenmek • ...
Bebekler erişkinlere göre daha hızlı nefes alıp verirler.
Solunum güçlüğü belirtileri
Solunum sayısının normalden fazla yani dakikada 20-40 arasında olması, göğüs kafesinde çekilmeler olması, burun kanatlarının açılıp kapanması, inleme, cilt renginin morarması ve solunumun aralıklı durması belirtiler arasında sıralanıyor.
Dakikadaki solunum sayısının 60 üzerinde olması bebeğin solunum sıkıntısının olduğunu düşündürür. Aynı zamanda bebeğin beslenememesi, emme isteksizliği, inlemesi, burun kanatlarının açılıp kapanması, göğüs kafesinde çekilmelerin olması da solunum sıkıntısı olduğunun göstergeleridir.
Yenidoğan Bebek Nasıl Nefes Alır? Yenidoğanlar sadece burunlarından nefes alır. Bebeğinizi uyurken izleyin: eğer sakin ve horlamadan burnundan (ağız kapalı) nefes alıyorlarsa, bu doğru nefes aldıkları anlamına gelir.
İlgili 23 soru bulundu
✓ Solunumun saymak için saniyeli saat gereklidir. İşlem öncesi eldiven giyilmelidir. ✓ Kola nabız sayıyor gibi pozisyon verilir. Her soluk alma ve soluk verme aralığı bir solunum olarak değerlendirilir. ✓ Göğüs iniş ve çıkışları rahatlıkla görüldükten sonra, saatin saniye göstergesi kontrol edilmelidir.
UNICEF ve Amerikan Pediatri Akademisi, bebeklerin 1 yaşına kadar hem gece hem de gündüz uykularında mutlaka sırt üstü uyutulmalarını önerir. Sırt üstü pozisyonu bebeğin rahat nefes alabilmesini sağlar. Bu da ani bebek ölümü sendromu (ABÖS) riskini düşürür.
Kişinin 1 dakika içinde nefes alma ve verme sayısı solunum sıklığını gösterir. Sağlıklı yetişkin bir kişide dakikada solunum sayısı 12–20, çocuklarda 16–22, bebeklerde 18-24'dür.
Bazı bebeklerde, doğumdan hemen sonra bazı solunum sorunları meydana gelebilir. Solunum sıkıntısı sendromu, akciğerleri tam olarak gelişmemiş prematüre bebeklerde görülür. Bebek ne kadar erken doğarsa, bebeğin solunum sıkıntısına sahip olması ve ekstra oksijene ihtiyaç duyması o kadar olasıdır.
Ayrıca bebeklerin bronşlarının çok küçük olması nedeniyle burada biriken balgam benzeri sıvılar, bebeğin nefes almada zorlanmasına sebep olur. Bu durumda bebek daha hızlı nefes alır ve bu da burun ve göğüsten hırıltı gelmesine yol açar.
Bebekler 3 aylık olana kadar ağızdan nefes alabilme yeteneğine sahip değildir. Ayrıca bebekler biz yetişkinler gibi sümkürerek burunlarını temizleyemezler.
Bebeklerde boğazda hırıltı ve balgam olduğu düşünüldüğünde mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir. Bebekte olan bu soruna aynı zamanda öksürük ve ateş de eklendiğinde kesinlikle ihmal edilmemesi gerekmektedir. Bebeğin nefes alışverişi hızlandığı takdirde de bu durum tehlikeli kabul edilmelidir.
Hiperventilasyon (Hızlı Nefes Alıp Verme)
Doğal olarak enerji harcanmasına yol açan, O2 tüketiminin ve CO2 üretiminin arttığı hareketli durumlarda (yürüme, koşma vb) kişinin nefes alıp verme hızı da artar. O2 ihtiyacının azaldığı ve az CO2 üretildiği dinlenme pozisyonunda ise nefes alıp verme hızı yavaşlar.
Tıpta hiperventilasyon gerekenden daha hızlı ve/veya daha derin nefes alma durumudur. Genellikle panik atakla birlikte gelen bayılma hissi ve diğer istenmeyen semptomlara yol açar. Hiperventilasyon ayrıca metabolik asidoza cevap olarak ortaya çıkabilir.Bu durum kan damarlarında sıkılaşmaya da sebep olabilmektedir.
Solunum sıkıntısı, stridor, kaburga aralarının çökmesi, hızlı nefes alıp verme durumunda hastaneye başvurulması gerekiyor. Bu hastaların yeterince oksijenlenmesinin sağlanması ve ödem çözücü ilaç uygulamalarının yapılması gerekebiliyor. Bunlar steroid uygulamaları ve inhalasyon ile adrenalin uygulamalarını oluşturuyor.
Bebeklerinin rahat nefes alıp verememesi aileleri sürekli endişelendiren ve bebeklerini gözetim altında tutmalarına neden olan bir sorun. Bebekler rahat nefes alıp verdiklerinde mışıl mışıl uyur, ancak bebeğin nefes alma sorunu varsa rahat nefes alacağı bir pozisyonda uyur.
Bazen istediklerini yapsanız da, gazları olmasa da ağlarlar. Bebeğin ağlamasıyla ciğerlerinin açılması arasında mantıklı, bilimsel bir ilişki yoktur. Bebek açsa, zayıfa, güçsüz düşmüşse ve yorgunsa ciğerleri de güçlü olamaz. Dolayısıyla ağlaması bebeği ancak yorar.
Katılma nöbetinde genellikle çocuklar sadece nefessiz kalmış gibi sessizleşir, rengi morarır veya solar, sonrasında da derin bir nefes alma ile ağlamaya devam eder. Bazı durumlarda ise bu ağlamalı ve düzgün nefes alınamayan dönem genel bir kasılma ve kendini kaybetme ile sonlanır.
Solunum sayısı basit olarak, istirahat halinde olan bir kişinin 1 dakika süresince yaptığı solunum sayısı (göğüs kafesinin kaç kere kalktığı) sayılarak bulunur. Normal sayı 1 dakikada 15-20 kezdir.
2- Hyperpnea: Solunum sayısı (frekansı) ya da derinliğinin veya her ikisinin birden artmasına denir.
SOLUNUM; Yaşamın ilk birkaç dakikasında yenidoğanın solunum hızı dakikada 80 gibi oldukça yüksektir. Düzenlikten sonra istirahat halinde solunum hızı ortalama 30-60 arasında değişir.
Yenidoğan bebekler, uzun bir süre kendilerini hala anne karnında sanırlar. Bu nedenle yaklaşık 1 ay boyunca cenin pozisyonunda dururlar. 4 aylık olana kadar anne sesi ve annenin kalp atışları onları rahatlatır. Bu pozisyonda rahat edecekleri şekilde uyutulmaları gerekir.
Bebekler, güvenli bir şekilde uyumaları için sırt üstü pozisyonda yatmalıdır. Sırt üstü yatış pozisyonu, bebeğin ani bebek ölüm sendromu (SIDS) riskini azaltmaya yardımcı olur.
En Önemli Güvenlik İpucu: Bebeğinizi Sırt Üstü Yatırmak
Sırt üstü yatmak, ABÖS riskini azaltmaya ve olası boğulmayı önlemeye yardımcı olduğu için yenidoğan ve bebeğiniz için en güvenli ve en iyi uyku pozisyonudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri