Psikolojik ağrının herhangi bir ağrıdan farksız olmadığını belirten Erkmen, “Yani en az onun kadar şiddetlidir hatta çok çok daha şiddetli olur. Psikolojik ağrıların tahrip gücü çok yüksektir ve kişinin hayatını perişan ediyor. Bir işi yapıyorsun ve sırtın, başın veya herhangi bir yerin ağrıyor, performansınız düşüyor.
Bazen ortada bir sebep yokken kişi ağrı hissedebilir, bazen ağrıya fazla ya da az tepki gösterilebilir ya da bazen ağrı yapan fizyolojik durum ortadan kaldırılsa dahi ağrısı hissedilmeye devam edilir. Bu tür ağrılara somatik yani psikolojik ağrı denir.
Psikosomatik ağrılar, fiziksel olarak hissettiğimiz ancak tıbbi literatürde hiçbir açıklaması olmayan rahatsızlıklardır. Zihinsel yorgunluğumuz bazen kendisini bedensel ağrılar olarak dışa vurur.
Genellikle yaşanılan psikolojik sorunlar veya olumsuz olayların vücutta kendini gösterdiği ilk yer boyun ve omuz bölgesidir. Baş Ağrısı/Migren:Baş ağrısı/Migren genellikle stres kaynaklı psikosomatik ağrılardır.
Buna göre, baş ağrısı - stres ve rahatlayamamaktan, boyun ağrısı - affedememek ve kinden, omuz ağrısı - duygusal yükler ve suçluluktan, sırt ağrısı - duygusal destek ve sevgi eksikliğinden, bel ağrısı - maddi kaygılardan, el ağrısı - iletişim eksikliği ve kendini ifade edememekten, kalça ağrısı ve dirsek ağrısı - ...
İlgili 15 soru bulundu
Savaşmanın ya da kaçmanın mümkün olmadığı durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı için ağrılı kas spazmları ortaya çıkar. Vücudun her bölgesinde ortaya çıkabilir.Stresin etkilerine karşı en hassas bölge olan sırt ve boyun kaslarında ise ağrılar daha yoğun hissedilir.
Günümüzde birçok kişi strese bağlı kas ağrısının termal su tedavisi ile kısa sürede geçtiğini deneyimlemiştir. Siz de bu yöntemi muhakkak denemelisiniz. Kimi zaman termal suyla dolu bir havuzda saatlerce bol bol yüzmek, kimi zaman ise termal suyun kullanıldığı bir hidroterapi seansına katılmak size iyi gelecektir.
Bedenimizin her yeri sinirlerle kaplı olduğu için vücudumuzun her yerinde nöropatik ağrı olabilir. Mesela şeker hastalarında en fazla ayaklar ve ellerde ağrılar görülür. Hastanın ayağı yanıyor, uyuşuyor, karıncalanıyor ve hastalık ilerledikçe ağrının ellere de yayıldığını söylüyor.
Bizim suçumuz olmadığı halde, uzun süreli duygusal taciz ya da çocuklukta yaşanan bazı olaylar kendini kronik psikosomatik ağrı yoluyla yansıtabilir. Yine aynı şekilde, küçük duygusal sıkıntılar da kendilerini farklı ağrılar yoluyla gösterebilirler. Bu ağrı yıllarca sürebilir.
Nöropatik ağrılar, sinir sisteminde uzun süredir var olan ve sürekli hale gelen hasarlar nedeniyle gelişir. Bu sinir hasarları beyin tarafından “hoş olmayan his” şeklinde tanımlanır ve ek olarak omurilik ile beyin sinirlerinin hasar karşısında hassasiyet kazanmasına neden olur.
Tıbbi açıklaması olmayan ancak kronik ve fiziksel semptomları olan ağrılara psikosomatik ağrılar denir. Psike (zihinsel durumu ifade eden) ve soma (vücut) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Psikosomatik ağrılar, kişinin psikolojik durumundan kaynaklanan fiziksel bir ağrı türüdür.
Ruhsal hastalıkların oluşma sebebi genellikle insan yaşamında karşılaşılan zorluklardır. Bu zorluklar arasında işsizlik, yalnızlık, özgüven kaybı, sevilen kişilerin ölümü bulunur. Ayrıca bireyler karşılayamadıkları beklentilerden, yaşadıkları çevreden etkilenerek bu rahatsızlıklara yakalanabilir.
Psikojenik ağrı, kişinin psikolojik ihtiyaçları, problemleri, yoğun kaygı hali ve çevresel stres ile ilişkilidir. Sebebi psikolojik temellere dayanan bu ağrıların etkileri fiziksel olarak kişiye zarar verebilir. Ağrının şiddeti zamanla artabilir ve katlanılmaz bir hal alabilir.
Bu hastaların pek çoğu özel sara ilaçları (Gabapentin, Pregabalin, Karbamazepin, Lamotrigine vb.), beyin hormonları üzerinden etki eden ilaçlar (amitriptilin, venlafaksin, duloksetin vb.), özgün kas gevşeticiler ve morfin türevleri gibi ilaçlar ile tedavi edilir.
Nöropatik ağrı yaşamlarımızda fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal etkiler yaratır. Uzun süreli ağrı; uyku bozukluğuna, sosyal yaşamın aksamasına, depresyon ve gerginliğe yol açar. Ağrı, kişiden kişiye farklı derecede olabilir, hatta aynı kişide günün farklı saatlerinde farklı algılanabilmektedir.
Psikojenik ağrı ise ağır ve uzun süreli olan, doku hasarı bulunmayan ağrı yakınmalarıdır. Psikojenik ağrı da, ağrıları açıklayacak fiziksel hiçbir neden bulunmaz, başımız, sırtımız ya da midemiz ağrıdığında doktora gittiğimizde herhangi bir sebep bulunamaz. Bu durumda sorun psikolojiktir.
Zamanında tedavi edildiklerinde bu hastalıklar düzelir ve yarattıkları sıkıntılar da ortadan kalkar. Ancak psikiyatrik hastalıkların diğer hastalıklardan farklı olarak tedavi edilmediklerinde kendi başlarına geçmezler ve ilerler.
Bilim adamları, ağrı kesicilerin etken maddesi parasetamolün baş ağrılarını dindirdiği gibi zor kararlar alması gerekenlerin kapıldığı endişe ve stresi de azaltabileceğini vurguladı.
Sakinleştirici Etki. Kas gevşetici kullanımın son derece rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi de bulunuyor. Özellikle spor sonrası için kas gevşetici stresi azaltıyor. Bununla beraber zihni rahatlatma görevi de üstleniyor.
Sürekli kas ağrısı olur mu? Kas ağrısı kısa sürede geçebileceği gibi sürekli de olabilir. Sürekli olan kas ağrısı, kronik bir hastalığın işareti olabilir. Kas yaralanmaları, kas spazmı, fibromiyalji (kas romatizması), kas ve iskelet sistemi bozuklukları (skolyoz, osteoartrit gibi) kronik kas ağrılarına neden olabilir.
Kas ağrıları, mide bulantıları, baş dönmesi ve ağrısı anksiyetenin belirtileri arasında yer alır.
Vücudumuzdaki kemik dokusu, sürekli ve kuvvetini aşan bükülme gücüyle karşılaşırsa, stres kırıkları oluşabiliyor. Özellikle yürürken ağrıya yol açtığı için önemli bir iş kaybına neden olan stres kırıkları genellikle kadınlarda ortaya çıkııyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri