Karbonhidratlar sinir dokusu için gereklidir ve beynin tek enerji kaynağıdırlar. Bazı karbonhidratlar sindirim için gerekli olan ve bağırsaklarda bulunan sağlıklı bakterilerin oluşumunda yer alır. Karbonhidrat eksikliğinde sindirim sistemi problemleri görülür. Karbonhidratların çoğu iyi birer lif kaynağıdır.
B vitamini büyüme ve gelişmeyi sağlamasının yanı sıra hafıza ve beyin sağlığı için oldukça önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek kansızlığı engeller. B vitamini hayvansal gıdalar, erik, patates, brokoli, bezelye, kuşkonmaz, muz ve avokadoda bulunur.
İlgili 15 soru bulundu
Uyku düzenine dikkat etmek, düzenli egzersiz yapmak, beslenmeye özen göstermek, stres yönetimi teknikleri uygulamak ve mola vermek beyin yorgunluğunu yönetmenize yardımcı olabilir.
Science dergisinde yer alan makaleye göre beyin hücreleri, uyku sırasında küçülerek nöronların arasındaki çatlakların genişlemesine ve dolayısıyla buradan sıvıların geçerek beyni temizlemesine olanak sağlıyor.
Normal koşullarda beynin tek enerji kaynağı glikoz yani şekerdir. Şeker düzeyinin beyinde azalmasına bağlı olarak, şuur kaybından komaya kadar birçok belirti oluşabilir. Bunun yanında beyinde şeker düzeyinin artması da tahribata yol açar.
Ne yazık ki ölen beyin hücreleri, vücuttaki diğer hücrelerin aksine yenilenmiyor. Ancak nöroplastisite dediğimiz tedavi yöntemi komşu hücrelerin ölen beyin hücrelerinin yerine görevi üstlenmesini sağlıyor. Komşudaki 1 beyin hücresi 2 kat çalışarak onun da işlevini yerine getirebiliyor bu sayede.
Yeterli ölçüde muz, yağsız süt ve yoğurt tüketin. Hafıza ve zeka gelişimi açısından B vitaminlerini içeren yiyecekler birinci sırada gelmektedir. B vitamini özellikle beyin ve sinir sisteminin sağlığını korumak açısından önem taşımaktadır.
Aerobik egzersiz, koşu ve yüzme beyin sağlığı için en iyi yol olmaktadır. Kişinin kalp atış hızını arttırdığı için vücudun beyne daha fazla kan pompalaması anlamına gelmektedir. Ancak ağırlık kaldırma gibi egzersizler kalp hızını artırarak beyne fayda getirebilmektedir.
Kronik stres depresyon, anksiyete, demans ve Alzheimer hastalığı ile ilişkilidir. Strese bağlı tetiklenen beyindeki iltihaplanma, nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların önemli bir kaynağıdır. Kronik yüksek kortizol seviyeleri, sinir yapıda değişiklikler yapar ve yeni sinir bağlantıları kurma yeteneğini zayıflatır.
Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA, yaşamın tüm aşamalarında normal beyin fonksiyonu ve gelişimi için kritik öneme sahiptir. EPA ve DHA, gelişmekte olan bebeğin beyninde önemli rollere sahiptir.
Mental egzersiz ile öğrenme artırılarak yeni nöronlar ve bağlantıları artar ve korunur. Özellikle daha önce yapılmamış aktiviteler (yabancı dil öğrenme gibi) ya da rutinin dışına çıkmak nöronlarda yeniden yapılanmayı tetikleyen en önemli unsurlardan biridir.
Vücut boyunca fazla şeker zararlıdır. Kan dolaşımındaki tek bir yüksek glukoz örneğinin bile beyne zarar vermesi, dikkat eksiklikleri ve bilişsel fonksiyonlarda azalmalar ile sonuçlanabilir. Şeker aynı zamanda ruh halini de etkiler.
Beyinleri Temizleyin: Beyinleri pişirmeden önce iyice temizlemeniz gerekiyor. Beyinleri soğuk su altında yıkayın ve kan, zar gibi kısımlarını temizleyin. Beyinleri Dinlendirin: Beyinleri pişirmeden önce birkaç saat boyunca tuzlu suda bekletin. Bu sayede beyinlerin kanı temizlenir ve daha lezzetli olurlar.
Muz potasyumdan zengin olması sebebiyle beynimizin daha uyanık ve konsantrasyonun maksimum düzeyde olmasını destekliyor. Seratonin hormon sentezini destekleyerek çalışma performansını arttırıyor. Muz mutlaka tüketilmeli ve düzenli olarak en iyi seviyede beynin işleyişini tutuyoruz.
Beyinden bilgi silinemez
Hâlihazırda hafızanın belli bir anıya yönelik olarak silinmesi zaten tıbben olanaksızdır. Beynimizde bilgiler bir bilgisayarın hard-diskindeki gibi kayıtlı değildir ve bilgisayarın hafızasından seçili bir dosyayı veya datayı siler gibi beyinden bilgiyi silemezsiniz.
Kronik yorgunluğun nedenleri kişinin yaş grubuna göre de değişiklik gösterebilir. Genç insanlarda iş stresi, kansızlık, depresyon veya düşük tansiyon gibi sebepler yorgunluğa neden olurken, daha yaşlılarda diyabet, börek, kalp ve karaciğer sorunları da yorgunluğa neden olabilir.
Sürekli yorgunluk hissinin birçok sebebi olabilmektedir. Anemi, tiroit hastalıkları, kalp hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar, kanser, uyku bozuklukları, depresyon ve stres sonucu sürekli yorgunluk hissi görülebilmektedir.
Amnezi, geçici ve kalıcı olabildiği gibi altta yatan pek çok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar arasında inme, ensefalit (beyin iltihabı), demans, anoksi, hipokampus hasarı, kafa travmaları, psikolojik travmalar ve stres, aşırı alkol kullanımı ve elektro konvülsif tedavi yer alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri