Bebeklikte başlayan bu bilinç öncelikle kendisini görsel olarak tanıma, ismine ve “ben, sen, biz” kavramlarına duyarlılaşma olarak ortaya çıkar. Benlik kavramının oluşması ve ben bilincinin gelişimi 22-24 aylar arasında olur.
5 aylık bebek gelişimi bebeğin hareketlerinin arttığı, bilinçli olarak vücudunu çok daha iyi kullanabildiği bir dönemdir. Bu döneme kadar nesnelere uzanan ve onu elleriyle kavrayabilen bebek, 5. ay itibariyle bu eylemleri bilinçli olarak yapmaya başlar.
Aslında sinir hücrelerinin beyin tarafından oluşturulan elektromanyetik alana bağlanmasıyla 'özgür irade' ve istekli eylemlerden oluşan bilinç ortaya çıkıyor" açıklamasında bulunuyor.
Zihin ya da bilinç; düşüncenin, algılamanın, belleğin, duygunun, isteğin ve düşlemenin bazı birleşimlerinde görünür olan bilincin ve zekânın kolektif görünüşlerini kapsar. Zihin bilinç akışı olarak tanımlanabilir. İnsan beyninin bilinçli süreçlerin tümünü içerir.
Bilinç kavramının hep insan öz imgesinin (self-image) temel taşı, ana ögesi olduğu kabul edilir. Bu bakımdan bilincin ne olduğunu ve insanda nasıl oluştuğunu anlamaya çalışmak önemlidir. Farklı çağlarda, farklı uygarlıklarda bilinç fikri, o kültürün ve çağın kavramları kullanılarak irdelendi.
İlgili 29 soru bulundu
Bilinç öncesi kavramı, kişinin şu anda farkında olmadığı ancak her an kolaylıkla bilinçli akla geçebilecek zihinsel süreçleri ifade eder.
Bunlar; Bilinçlilik, Somnolans, Stupor ve Koma'dır.
Nitekim insanda var olan enerji de belirli bir algoritmaya sahip ve bilinç dediğimiz olgu, bu algoritmaya sahip enerjiden oluşmakta.
Bilinçaltının ve bilincin kaynağı Ruh'tur. Bilinç, enerji olan Ruh'un fiziksele dönüşmüş kısmıdır. Bilinç ve bilinçaltındaki bilgiler atom altı seviyede enerji halinde Ruh ile devam ediyorlar.
Ama akıl temel olarak, bilgiden bilgi üretme kapasitesidir. Eğer bir bilgisayar programı, bilgiden bilgi, sorunlara çözüm üretebilseydi (yani yapay zeka) artık sadece zeki değil aynı zamanda akıllı da olurdu. Ruh, varlığı kanıtlanmamış ve deneye tabi tutulamamış bir kavramı ifade etmektedir.
Bilinçaltı ise “subkorteks” olarak adlandırdığımız alt beyin bölgesinde konuşlanmıştır ve bu bölgenin işleyişi üst beyinle koordineli olmakla beraber bağımsızdır. Bilinçaltımızı tanımadan insan gerçeğini doğru anlayabilmemiz zordur.
Nihayet, öz-bilinç doğuştan gelen bir şey ve herhangi bir zihinsel içerikten bağımsızsa insan deneyiminin daimî bir özelliği olmalıdır.
Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir , Yardım çağrılır (112), Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir, Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.
Gülmek, bebeklerin duygusal gelişiminin ilk göstergesi ve sosyal tepkilerinin ilkidir. İlk gülücükler, bebeğin ani bir seste veya harekette irkilerek kolunu bacağını çekmesi gibi reflekse dayalı bir tepkidir, fakat 2. Aydan sonra artık etrafa bilinçli gülücükler atmaya başlarlar.
İlk başlarda bilinçsiz olarak gülümser. Ancak 1. aydan sonra anneyi tanır ve bilinçli olarak gülümser. Bebekler anne-babalarının sesini tanır ve daha anne karnındayken işitmeye başlamış olduğu sesleri duymak onları rahatlatır.
1 yaş çocuğu neler yapar, neler söyler? -Beş farklı kelime söyleyebilir. "Bitti, gitti" sözcüklerini kullanır. -Jest ve mimik yardımı olmaksızın söylenen 3 farklı yönergeyi uygulayabilir.
Ruhun var olduğuna dair bir kanıt yoktur ve bilim hipotezlerini ruhun var olmadığı üzerine kurar. Bilinci sağlayan beyindeki özel yapılardır ve bu yapılar arasındaki sinyallerdir. Ölünce tüm vücut parçaları gibi beyin de çürü ve işlevsiz hale gelir. Yani bilincimizi de kaybederiz.
Devamlı olarak karışık ve zor olan işleri sürdürmek ilk zamanlar bilinç tarafından yapılsa da bunu zaman içerisinde bilinçaltı devreye girer. Böylelikle zihin aynı olan hareketlerin yapılması için uğraşmaz. Bilinçaltının olumsuz durumları algılamaz: Bilinçaltı olumlu olmayan cümleleri var saymaz ve tersi gibi algılar.
Bilinçaltının genel yaşı da yedidir. Bilinçaltı demiş olduğumuzda çocukluğa dair altı sekiz yaşa kadar bilinçaltının oluşturmuş olduğu kayıtlardaki çocukluk algılarımızın devamıdır.
Bilinçsizlik, benlik ve çevre farkındalığını koruma yeteneği kaybolduğunda ortaya çıkan bir durumdur. İnsanlara ve diğer çevresel uyaranlara karşı tam veya tama yakın bir tepki eksikliği içerir.
Bilinç kaybının farklı dereceleri vardır, uyuklama, dalgınlık durumu, bayılma ve koma şeklinde meydana gelir. Bilinç kaybolmasının en tehlikelisi koma durumudur. Bilinç kaybının farklı şekillerde meydana gelmesinden dolayı, bilinç kaybının her derecesinde farklı belirtiler meydana gelir.
Normal koşullarda beynin tek enerji kaynağı glikoz yani şekerdir. Şeker düzeyinin beyinde azalmasına bağlı olarak, şuur kaybından komaya kadar birçok belirti oluşabilir. Bunun yanında beyinde şeker düzeyinin artması da tahribata yol açar.
➢ 1.derece bilinç kaybı; sözlü ve gürültülü uyaranlara cevap verir. ➢ 2.derece bilinç kaybı; ağrılı uyaranlara cevap verir. ➢ 3.derece bilinç kaybı; tüm uyaranlara tepkisizdir, cevap vermez.
1- Bilinç dışa dönükken öz bilinç kişinin benliğiyle ilgilidir. 2- Bilinç somut bir kavramken öz bilinç soyuttur. Örneğin bir kişinin konuştuklarının içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmak için bilinç yeterlidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri