Hidatod, bitkilerde fazla suyun dışarıya atılmasına sağlayan stoma benzeri yapılardır. Havanın neme doyduğu ve terlemenin gerçekleşmediği durumlarda suyun dışarıya atılmasını sağlar. Genellikle kapalı tohumlularda görülen hidatodlar suyu epidermis ya da yaprak kenarı uçlarından dışarıya atar.
Bitkiler 3 çeşit boşaltım yaparlar.Terleme,gutasyon ve yaprak dökme;terleme ile gaz,gutasyon ile sıvı,yaprak dökme ile katıları vücuttan atarlar.
1-Toprak gözenekleri içindeki havanın yerini suyun doldurması sonucu kökler yeterli havayı alamayacağından boğulur. 2-Havasız kalan kökler yeterince çalışamayacağı için gerekli besin maddelerini alamazlar. 3-Kök bölgesi sürekli nemli olduğu için, kökte değişik kök hastalıkları başlar ve ağaçların kurumasına sebep olur.
Bitkiler, köklerindeki kılcal emici tüylerle suyu ve suda çözünmüş halde bulunan mineralleri emer. Emilen su ve mineraller basınç farkı sonucunda bitkinin tüm organlarına ulaşır.
İlgili 30 soru bulundu
∎ Kökün kısımları
Emici tüyler: Emici tüyler topraktan suyu ve suda erimiş maddeleri alır. Bunların ömürleri az olmamaklar beraber ölenlerin yerine sürekli yenileri gelir.
Tuzluluk etkisi tıpkı kuraklık etkisi gibidir ve her iki koşulda da bitki gelişmesi yavaşlar ve verimde azalma oluşur. Bitki vegetatif aksamının çökmesi, yaprak zararlanması ve lekeler gibi etkiler ancak tuzluluğun uzun süreli etkileri sonucunda belirgin bir hal alacaktır.
⏩ Sulama toprak tam kurumadan yapılmalı ancak çok sık yapılmamalıdır, haftada 1 sulanması yeterlidir. Sulama yaparken yapraklara ve çiçeklere su değdirilmemelidir.
Ayrıca gereğinden fazla sulama suyu da bitki ve toprak için oldukça zararlıdır. Çok suyun çok verim olmadığı gerçeğini hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir. Topra- ğa fazla su verildiğinde; 1- Su bütün toprak gözeneklerini doldurarak kök bölgesinin havasız kalmasına neden olur ( Resim-1).
Suyun içindeki şeker iç bölgelerdeki tomurcukları besler ve büyümelerini sağlar, böylece dallanma (büyüme) artar.
İnsanlar ve hayvanlara göre bitkilerde boşaltım sistemi farklıdır. Bitkilerde boşaltımın yapılacağı bir organ bulunmamaktadır. Su bitkilerinde ise boşaltım difüzyon ile direkt olarak yapılmaktadır.
Duş almak, vücuttaki gözeneklerin açılmasını sağladığı için daha çok terin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu nedenle duş aldıktan sonra antiperspirant özellikli deodorantlar kullanarak terlemeyi kontrol altına alabilir ve kuru kalmasını tercih ettiğiniz bölgelerinizde ter oluşumunu önleyebilirsiniz.
Bu durumda bitkiyi fırın ızgara telinin üstüne koyun, bu yöntem havanın kökleri bir süre kurutmasını sağlayacaktır. Köklerin kahverengi olup olmadığına dikkat edin, unutmayın sağlıklı kökler beyaz olur.
Sulama yaparken suyun çok soğuk veya sıcak olmaması gerekmektedir. Çiçeklerinizi sularken fazla su vermeniz toprak içerisinde bulunan havanın su ile dolmasına neden olacaktır. Bu durum sonucunda ise çiçek veya bitki kökleri yeteri havayı alamadığı durumda çürüyerek bitkinin veya çiçeğin ölmesine neden olacaktır.
Kökleri Nazikçe Ayırın Ve Nefes Almasına Yardımcı Olun
Ölmek üzere olan bitkinizi kurtarmak için saksısını değiştirdikten sonra bitkinin köklerini hava alması için ayırmanız gerekir. Bitkilerin besin maddelerini ve suyu daha iyi emebilmeleri için köklerinin düzenli aralıklarla temizlenmesi gerekir.
Aşırı Sulama - Yalnızca Su İsrafı Değil
Sulama, aktif kök bölgesinde toprak nemini tarla kapasitesinin üzerine çıkardığında “biraz fazla” “çok fazla” olur. Toprak, mahsul kullanımı için su depolayabilir ve tarla kapasitesi, bu depolamanın üst sınırıdır.
Pek çok bitki türünde kökler vasıtası ile topraktan alınan suyun büyük bir kısmı hiçbir metabolik olayda kullanılmaksızın doğrudan doğruya buhar halinde atmosfere verilir. İşte canlı bitkilerde görülen buhar halindeki su kaybına transpirasyon (terleme) denir.
Sıcaklıklar arttıkça bitkileri sulamak daha kritik bir hâl alıyor. Ancak doğru araç ve stratejileri kullanmak, bitkilerinizi sağlıklı tutmayı çok daha kolaylaştırabilir. Sıcak havalarda bitkilerinizi susuz bırakmamaya çalışırken aslında gereğinden fazla sulama yapıyor olabilirsiniz.
Bitkinin susuz kalıp kalmadığını anlamak için kontrol edebilecekleriniz; Yavaş yaprak büyümesi, Kahverengi ve kuru yaprak kenarları, Alt yaprakların sararması ve kıvrılması bitkinin susuz kaldığı anlamına gelir.
Genellikle, olgun çimler, yağışa bağlı olarak, ilkbahar ve sonbaharda 3 günde bir, yaz aylarında 2 günde 1, çok sıcak havalarda her gün 1 defa sulanmalıdır.
Tuzluluk toprak ortamında bitkinin suyu kolaylıkla almasını engelleyen durumlardan birisidir. Kök bölgesi çözelti ortamında tuz konsantrasyonunun artması ile bitkinin bu suyu alabilmek için harcamak zorunda kaldığı enerji miktarı da artar ve sonuçta tuzluluk arttıkça bitkinin su kullanımı azalır.
Azot ve minerallerin emilimi: Yüksek tuz düzeyleri, bitkilerin topraktaki suyu ve besin maddelerini emmesini zorlaştırabilir. Özellikle sodyum tuzları, bitkilerin azot, fosfor, potasyum ve diğer önemli minerallerin emilimini engelleyerek bitki beslenmesini olumsuz etkileyebilir.
Sıvının yoğunluğu arttıkça yüzey gerilimi artar. Örneğin suya tuz eklendiğinde tuz moleküllerinin suyun içinde yayılması yani yoğunluğunun artması su molekülleri arasındaki kuvveti arttıracağından suyun yüzey gerilimi artar. Sabun ve deterjanlar yüzey gerilimini azaltır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri