Boğazına dizilmek (boğazından geçmemek) deyimi de Türkçede yaygın olarak kullanılan deyimlerden birisi durumundadır.
Deyimler, tarihin bilinen veya bilinmeyen bir döneminde, genellikle mecazlaşarak halkımız tarafından benimsenmiş, kalıplaşmış söz öbeklerinden oluşmaktadır. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve nesilden nesile aktarılarak halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere ise atasözü denmektedir.
Deyim. [1] Düştüğü kötü durumdan kurtulmak için hiç haberi yokmuş ya da farkında değilmiş gibi davranmak.
Oyuna gelmek deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
3- Özdeyişler:
Mustafa Kemal Atatürk - Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
İlgili 31 soru bulundu
Kısaca deyim açıklaması hakkında bilgiler. Göz kulak olmak deyimi TDK'ya göre, 'Koruyup kollamak ve sahip çıkmak' şeklinde yorumlanıyor. Aynı zamanda herhangi bir şeyi ya da kişiyi korumak ile beraber gözetmek ifadeleri üzerinden de tabir etmek mümkün.
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”, büyük bir hümanist olan Atatürk'ün dile getirdiği bir vecizedir (özdeyiştir), paroladır, bir politik düsturdur. 1961 ve 1982 Türk Anayasalarında yer almakla üstün bir hukuk kuralı olmuştur.
Deyimler, kültürümüzde ve Türkçede önemli bir yer tutar. Yangına körükle gitmek deyimi de Türkçede yaygın olarak kullanılan deyimlerden birisi durumundadır.
Deyimler cümle içerisinde kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. Kesenin ağzını açmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Gözden geçirmek ise bir şeyi en ince ayrıntısına kadar dikkatli bir şekilde incelemek manasında kullanılan bir deyimdir.
Atasözleri cümle içerisinde sıklıkla kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. Ekmek aslanın ağzında atasözü de Türkçede yaygın olan atasözlerinden birisidir.
Türk Edebiyatında yer alan deyimlerden birisi de yüreği ağzına gelmek deyimidir. Bu deyimin anlamı şu şekilde açıklanmaktadır: - Birdenbire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak. Yüreği ağzına gelmek deyimi genellikle cümle içerisinde aniden çok korkulması durumunda kullanılmaktadır.
Deyim. gücenmek, alınmak, darılmak.
Dudak ısırmak deyimi, herkesin kullanabileceği ve duyabileceği yaygın kullanılan bir deyimdir. Deyimler her ne kadar mecaz anlamlı olsa da dudak ısırmak deyimi fiziki olarak da gerçekleştirilebilecek nadir deyimler arasındadır. Dudak ısırmak deyimi iki ayrı anlamda kullanılabilir.
Dudak sarkıtmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
"Karnı zil çalmak" deyimi, bir kişinin çok aç olduğunu ve yiyecek bir şeylere şiddetle ihtiyaç duyduğunu ifade eder. Bu ifade, genellikle kişinin açlığının yoğunluğunu ve aciliyetini vurgulamak için kullanılır.
Sinir küpü olmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
"İzinden yürümek" deyimi, bir kişinin başka bir kişinin yolunu, yöntemlerini veya örneklerini takip etmesini ifade eder. Bu ifade, genellikle bir kişinin öncülük ettiği bir yolun veya metodun başka biri tarafından benimsenmesi ve uygulanması durumlarında kullanılır.
"Burnu havada olmak" deyimi tamamen farklı bir anlam taşır ve genellikle kişinin kibirli, kendini beğenmiş ve diğer insanları küçümseyen bir tavır içinde olduğunu ifade eder.
"Kendi kuyusunu kazmak" deyimi, bir kişinin kendi eylemleriyle kendine zarar vermesini, kendi sonunu hazırlamasını veya kendini zor duruma sokmasını ifade eder. Bu ifade, genellikle kişinin bilinçsiz, dikkatsiz veya yanlış kararlarının sonucunda kendine zarar verdiği durumlar için kullanılır.
Deyimler cümle içerisinde kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. İğne ile kuyu kazmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Deyimler cümle içerisinde kullanıldığı gibi günlük hayatta da oldukça tercih edilir. Kulak kabartmak deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Genel olarak kim tarafından söylediği belli olan özlü sözler vecize, kelamıkibar, ülger, motto, aforizm ve aforizma olarak adlandırılmaktadır.
Deyimler; atasözleri gibi yol göstermek, ders ve öğüt vermek, gerçekleri bildirmek değil, anlatıma çekicilik ve güzellik vermek için kullanılır (Özşahin, Uluçay ve Yetim, bt: 8). Kimi zaman atasözü ile karıştırılan özdeyiş (vecize) ise söyleyeni çoğu zaman belli olan, derin anlamlara sahip özlü sözlerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri