"Sevgi, boğucu nitelik kazanabilir” Bu durum da karşı tarafın sıkıntı yaşamasına neden olur. Karşınızdaki için durum boğucu hale geldiyse ilişkiniz alarm veriyordur. Sevginizi göstermek ile karşınızdakini boğmak arasında fark vardır. Yoğun sevgi yaşayan kişiler bunu kontrol davranışlarıyla şekillendirirler."
Takıntılı sevgi hastalığının tek bir nedeni yoktur ve bağlanma bozuklukları, sınırda (borderline) kişilik bozukluğu, takıntılı kıskançlık, sanrılı kıskançlık, erotomani ve takıntı-zorlantı bozukluğu gibi başka birtakım ruhsal bozukluklara eşlik eden bir durum olarak ortaya çıkabilir.
Sevginin fazlasını kontrol edemeyiz, bir karşılığı da olmadığından ister istemez kendini negatif duygulara dönüştürerek varlığını korumaya çalışır. Öyle hemen de çekip gitmek istemez! Artık geriye en baştaki sevgiden eser kalmayana kadar yapar bunu.
Çok fazla sevmenin olumsuz bir durum olmadığını vurgulayan Erol, duygular aşırı olduğunda davranışların kontrol edilemez hale geleceğini ve kişiye zarar verici olabileceğini belirtiyor. Öyle ki yaşanan bu yoğun duygular kişinin algılarını daraltıp bazı şeyleri görmesini de engelliyor.
Aşkın bir bağımlılık olup olmadığı hakkında konuşmaya başlamadan önce aşkı tanımlayalım; Literatürde, 'bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu ve iki ayrı cinsin birbirine karşı hissettikleri bedensel ve ruhsal güçlü duygu, sevgi ilişkisi' olarak tanımlanır.
İlgili 19 soru bulundu
Aşk, sevginin tutkulu ve derinlikli biçimidir. Aşkı sevgiden ayıran en önemli üç özellik, sadakat, bağlılık ve şefkattir. Sevdiğine delice bir tutkuyla bağlanan âşık onun için kendi çıkarını terk eden kişidir. Aşık olan kişide muhakeme ikinci plana düşmüş, öncelik duyguların olmuştur.
Aşık Olmak ile Sevmek Arasındaki Fark Nasıl Anlatılmıştır? Aşık olmak sevginin daha yoğun bir şekilde yaşanmakta olan bir halidir. Aynı zamanda sevgiyi aynı anda birden fazla kişi için hissetmeniz mümkündür. Ancak aşk sadece bir kişiye karşı hissettiğiniz yoğun duygu halidir.
aşk 1. Bir kimse veya bir şeye karşı duyulan çok kuvvetli sevgi ve bağlılık, aşırı muhabbet.
İnsanın kendi içinde hissettiği o gerçek sevgi; kişiye ve nesneye kişinin bütün içtenliği ile davranmasıdır. Karşımızdaki kişiye onun isteklerine, hayallerine, umutlarına ve sıkıntılarına ortak olmak ve gösterilen bütün bu çabayı hiçbir karşılık beklemeden mutluluk içerisinde yapmaktır.
Aşk, nefsanî olan duygusallıktan ziyade, kalbî olan aşırı sevginin adıdır. Bu nedenle aşık olmak insanın elinde olan bir şey değildir. Aşık olmak günah değildir. Bir hadiste, bir kadına aşık olup onu gizleyen ve kimseye söylemeden ölen birinin şehit olacağı ifade edilir.
Gerçek aşkta, üçüncü kişilere yer yoktur. Kişinin aklında da kalbinde de hayatında da sadece aşık olduğu kişi vardır. Sadakat ve güven gerçek aşkın meyveleridir. Bunun dışında tutku ve şefkat da gerçek aşk ile birlikte hissettiği duygular arasında yer alır.
Hayatımız boyunca yaşadığımız ilişkiler sonucunda birçok tecrübe kazanırız. Ancak psikologların dediğine göre insan, gerçek anlamda tam üç kere aşık olur. Bu tecrübelerden her birisi kendine göre, önemli ve hatta gereklidir.
Âşık olan kişi duygusal olarak hassaslaşır. Duygusal ve fizyolojik değişimler uykusuzluğa, iştahsızlığa, düzensizliğe sebep olur. Âşık olan kişi, önceden sorunlu olduğu kişilerle yakınlaşır. Nöronların üretken hale gelmesi kişiyi pozitif hale getirir.
Sevmek demek, çok güvenilir bir dostluk ve arkadaşlık kurmuş olmak, koşulsuz güveniyor olmak, onunla birlikte kendini güvende hissediyor olmak demektir. Sevmek demek, sizi olduğunuz gibi kabul ettiğini bildiğiniz özel birinin varlığını biliyor olmak demektir.
Deli Divane Olmak deyimi, aşık olmak demektir. Bu tabir Divan edebiyatında daha çok ilahi aşkı anlatır. Halk arasında ise platonik ve umutsuz aşklar ''deli divane'' olarak tanımlanır.
Sürekli gözü üstünde olur.seni takibine alır. Seni görmek için bahaneler arar yanında olmak ister. Belirtisi falan yoktur hoşlanıyorsa direk gider söyler. Seninlehiç bıkmadan uğraşır,laf atar ortaya seni gıcık eder.sürekli.ve bundan zevk alır.
Lise aşkınızı düşünün. Çoğu kişi o dönemde gerçek aşkı olduğunu ve onunla evleneceğini düşünmüştür. Elbette istisnalar var ancak bilime göre gerçek aşk bizi 27 ila 35 yaş aralığında buluyor.
Aşk, iki insanın farklılıklarını kabul etmelerini, birlikte vakit geçirmekten keyif almalarını, fedakârlığı ve ortak değer yargılarına sahip olmayı gerektiriyor. Bununla birlikte bilim insanlarına göre “gerçekten âşık olmak” ortalama olarak iki hafta ila dört ay arasında bir zaman alabiliyor.
Sevmek bir ömür sürer, aşık olmak bir buçuk saniye. Bilim adamları, beyine hücum eden kimyasal maddeler nedeniyle ilk bakışta aşık olmanın mümkün olduğunu ortaya çıkardılar. Tam olarak söylemek gerekirse, aşık olmak için bir buçuk saniye yetiyor.
Bu anlamıyla “aşk” ile “sevgi” arasındaki en keskin ve net ayrım “aynı anda” olma kavramı açısındandır. İnsan aynı anda birden fazla kişiyi sevebilir ama tek bir kişiye âşık olur. Birçok kişiye duyduğumuz sevginin hiçbiri diğerini geçersiz kılmaz.
Aşk ölçer gerçek sonuçlar verir mi? Aşk ölçer, eğlence amaçlı bir araçtır ve gerçek ölçümler sağlamaz. Sonuçlar tamamen simgeseldir ve romantik bir atmosfer yaratmak için kullanılır.
Aşık olan kişiler; kalbin daha hızlı çarpması, yüzün kızarması ve ellerin terlemesi gibi fiziksel tepkiler veriyor. Bu durumdan vücutta salgılanan dopamin, noradrenalin ve feniletilamin sorumlu. Dopamin yoğun mutluluk, yoksunluk ve bağımlılıkta önemli rolü oynuyor.
Sevgi emek ister, sevgi sabır ister, sevgi bilgi ister, sevgi özgürlüktür, şefkattir, yapıcıdır, birleştiricidir, anlayıştır, saygıdır, seven insan şöyle yapmalı, seven insan böyle yapmalı, aramalı, sormalı, ilgilenmeli, kıskanmalı, tamamlamalı, aynı şeylerden zevk almalı. Sevginin hiç bir tanımı yoktur.
Gerçek sevgi, dört elementten oluşur: iyilik, merhamet, neşe, ve sakinlik.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri