“De / Da” Bağlacı Cümleye “eşitlik, gibilik, açıklama, neden-sonuç, abartma, pekiştirme, birliktelik, küçümseme, sitem, şaşma, uyarı, inatlaşma” gibi çok çeşitli anlamlar katar, bazen de “ama, fakat” anlamında kullanılabilir.
Cümleye benzerlik, eşitlik, katılma gibi anlamlar katar. Cümle içinde aynı görev olan ya da anlamca birbiri ile ilgisi bulunan sözcükleri, cümleleri bağlayan sözcüklerdir.
Bağlaç olan da / de ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim?
Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne …
Bağlaç Olan De Da Nasıl Anlaşılır? Bağlaç olan de da nasıl anlaşılır sorusunun cevabı oldukça basit. De da ekinin bulunduğu kelimenin cümle içinde hangi halde kullanıldığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Eğer kelime bir durum bildiriyor ise o kelimedeki de da ekli kelimeye bitişik olarak yazılmaktadır.
İlgili 15 soru bulundu
Öğrencilere bu konuda pratik bir ipucu da veriliyor: “De, da yerine 'dahi' sözcüğünü koyduğunuzda anlam değişmiyorsa, bu bir bağlaçtır ve ayrı ve yazılmalıdır. Anlam değişiyorsa, bu bir ektir ve bitişik yazılır.”
Bağlaç olan de hem kelimeleri hem de temel ve yan cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır. Örnek Cümleler: 1- ''Sen de'' çocukken az yaramaz değildin hani! 2- Dolaptaki çikolataların ikisini ''de'' ben yedim.
Çekim eklerinden biri olan -de -da eki, bir eylemin nerede ve bir nesnenin kimde olduğunu bildirir. Örnekler: 1- Yarın sınıf arkadaşlarımla birlikte halı sahada maç yapacağız. 2- Kaybettim sandığım gözlüğümü çantamın gözünde buldum.
Ekler kelime sayılmaz. Eklerin kelime olması için bir köke eklenmesi gerekir. Yani -de ve -da ekleri kelime sayılmaz.
Şimdi bu konuda küçük bir ipucu ile konuya açıklık getirelim. Kullandığınız cümlede “de/da”yi çıkardığınızda ortada cümle diye bir şey kalmıyor ise bu “de/da” ek olan “-de/-da” dir ve bitişik yazılır. Eğer anlam bozulmuyor ise bu “de/da” bağlaç olan “de/da” dir. Ayrı yazılır.
Yalnız ya da ancak kelimeleri kullanıldığı zaman bu bir bağlaç anlamına gelir. Ancak bunlar yerine sadece kelimesi kullanıldığı vakit ise edat olarak öne çıkar.
Bağlaçlar tek başına anlamı olmayan ve cümlede “bağlama görevi” olan sözcüklerdir. Bağlama görevi yanında cümlede çeşitli anlam ilgileri de kurabilirler. Cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında bozulma olmaz; fakat daralma olabilir. Bağlaçlar kendinden önceki ve kendinden sonraki sözcüklerden ayrı yazılırlar.
Bağlaç olan da / de cümleden çıkarıldığında anlam bozulmuyorsa ayrı yazılır.
Bağlaçlar bir “sözcük” olduklarından ayrı yazılırlar. “Ne … ne” bağlacı da hâliyle ayrı yazılmalıdır: Örnek: Dönüş yolunda ne bir tanıdığa rastladık ne de yabancıya.
Bağlaç olan "de" ve "da" ayrı yazıldığı için yazımda ünsüz sertleşmesi kuralına uymaz.
Tek başına kullanıldığında bir anlamı olmayan ve sözcükler arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan kelimelere edat denir. Bağlaçlar ise hem kelimeleri hem de birleşik cümleleri birbirine bağlar.
Kelimeye bitişik yazılan de da ifadeleri edat değildir.
Bu tarz yazımların özel bir adı yoktur. Bağlaç olan de da ifadeleri asla kelime ile bitişik yazılmaz; konuşma dilinde sıklıkla söylendiği gibi te ta gibi dönüşümler de yapılamaz.
Edat ve bağlaç arasındaki en önemli farklardan biri, edatların cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamının bozulması; ancak bağlaçta bu durumun olmamasıdır. Yani bir bağlacı, cümleden çıkarttığımızda anlamda bir bozulma meydana gelmez. Bağlaçlar, zaten var olan anlam ilgilerine dayanarak bir bağ kurmaktadır.
Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı'nı, Atatürk'üm, Türkiye'mizin, Fatih Sultan Mehmet'e, Muhibbi'nin, Gül Baba'ya, Sultan Ana'nın, Mehmet Emin Yurdakul'dan, Kâzım Karabekir'i, Yunus Emre'yi, Ziya Gökalp'tan, Refik Halit Karay'mış, Ahmet Cevat Emre'dir, Namık ...
Bağlaç olan ki ayrı yazılır: bilmem ki, demek ki, kaldı ki vb. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer. Birkaç örnekte ki bağlacı kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Bu örneklerden çünkü sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.
Türkçe dilinin ad çekim eklerinden biri den- dan ekleri olmaktadır. Uyum kuralları doğrultusunda bu ekin sesleri, kalınlaşmaya ve sertleşmeye uğrayabilmektedir.
Kelimenin doğru yazılması için sen de şeklinde yazılması gerekmektedir. Eğer sende ya da bende gibi birleşik yazarsanız yazım yanlışı yapmış olursunuz. TDK'ya Göre Sen De Kelimesinin Doğru Yazılışı Nedir? TDK'ya göre bağlaçların ayrı yazılması gerekmektedir.
“ne……ne (de)” bağlacı: * Aynı görevdeki kelimeleri, kelime gruplarını ve öğeleri birbirine bağlar. * Cümleleri de birbirine bağlar: Üç yıldır ne bir telefon açtı, ne de bir mektup yazdı.
Olsa da kelimesinde ''da'' bulunma eki değil bağlaç olarak kullanılmıştır. Dil bilgisi kurallarına göre cümle içerisinde bağlaç görevinde olan her kelime bitişik değil ayrı yazılır. Bu nedenle olsa da kelimesinin de ayrı yazılması gerekir.
Ben de kelimesi eğer dahi anlamında yani dahil olma anlamında kullanılıyorsa ek mutlaka ayrı olmalıdır. Ben de kelimesinin doğru yazılışı ben de şeklinde olmalıdır ve bende yazımı da yanlış kabul edilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri