Et tüketiminizi azaltmak kilo vermenize de yardımcı olabilir. Hayvansal kaynaklı olan aşırı protein, vücut tarafından yağ olarak depolanıyor. Bunun sonucunda ise aşırı hayvansal protein alımı kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini artırıyor. Yani daha az et tüketimi, daha az yağ deposu demek!
Kilo verirsiniz
Kırmızı et, hiperkaloriktir; yani yapısında yüksek miktarda kalori bulundurur. Beslenme alışkanlıklarının dışında bırakıldığında ise kilo verme başlar.
Tüm bu araştırmalar ve bilimsel veriler neticecsinde et yemezsek ölür müyüz endişesine girmemize gerek olmadığını görüyoruz. Yaşamak için ihtiyacımız olan besinleri bitkilerden alabildiğimiz gibi aynı zamanda et ve diğer hayvansal ürünleri tüketmediğimizde bunların sebep olduğu zararlardan da korunabiliriz.
Et ve et ürünü tüketmeyenlerin B12 vitamini eksikliğine aday olduğunu belirten uzmanlar, vejetaryenler ile bu gıdaları yemeyen yaşlıların risk altında olduğunu söylüyor.
Et yiyenler diyetin ilk ayında, ortalama 1 kilo verirken, vejetaryenler ise iki katı (yaklaşık 2 kilo) veriyor. Aradaki fark, diyetin başında et yemeyi kesen daha ince kişiler için de kayda değer miktarda. Bu kişilerde ilk ay kilo kaybı ortalama 2,5 kilo oluyor.
İlgili 24 soru bulundu
Başlıcaları; migren, diyabet, osteoporoz ve astım. Kalp krizi geçirme riskleri de, et tüketen insanlara azımsanmayacak derece fark atıyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Derya Uludüz besin değeri yüksek bir kırmızı etin birçok vitamin ihtiyacını karşıladığını belirtti, et tüketmemenin kas ve beyin sağlığını olumsuz etkilediğini açıkladı.
Son günlerde et tüketiminizi arttırma eğiliminde iseniz vücudunuzda demir eksikliği olabileceğini belirtelim. Vücuttaki demir oranının azalması ile aklınıza kırmızı et tüketmek gelebilir. Kırmızı etin içerdiğinde bulunan B12 vitamini ve demir, vücudunuzun gereksinimlerini karşılayacaktır.
Bu sebeple etle birlikte bol sebze tüketimi önemlidir. Her besin maddesinin olduğu gibi kırmızı etin de fazla tüketilmesi sağlığımızı olumsuz etkiler, buna karşın hiç tüketmemek de sağlık sorunlarına sebep olabilir. Çünkü kırmızı et protein bakımından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
"İnsan vücudu protein ihtiyacının yarısını hayvansal, yarısını bitkisel kaynaklı olarak almalı. Hayvansal proteinin de yarısının, sağlıklı bir beslenme için kırmızı et tüketimiyle sağlanması oldukça önemlidir.
Bezelye, fasulye, nohut ve mercimek kurubaklagiller grubunda yer alır ve protein, folat, demir, magnezyum ve potasyum kaynakları olduğu için et yerine kullanılabilecek harika besinlerdir. 100 gramında yaklaşık 20-25 gr protein, yaklaşık 5 gram posa, 2 gramdan daha az yağ içerirler.
Zira dana etinin 100 gramında 28 gram, hindi etinin 100 gramında ise 29 gram protein bulunuyor. Tavuk etinin 100 gramı ise 27 gram protein barındırıyor. Tüm bu değerler, eti ideal bir protein kaynağı haline getirse de et yemeden kas yapmak da mümkün.
Yeteri kadar et yiyemeyen kişilerde demir, B6 ve B12 vitamini eksiklikleri gelişebiliyor. Çocukların zihinsel gelişiminde faydalı olduğu belirtilen kırmızı et, ayrıca büyüme üzerinde de etkili oluyor. Aşırı tüketimi zararlı olsa da, kırmızı etin haftalık beslenme düzeninde en az bir kez yer alması gerekiyor.
Doktorlar, kırmızı et yerine tavuk, hindi ve balık tavsiye ediyorlar. Kırmızı et ise günde 100 gram ve haftada 600 gramdan fazla tüketilmemeli. Bu anlamda haftada kaç kez kırmızı et ürünü tükettiğinizden çok toplam ne kadar yediğiniz önem kazanıyor. Haftada toplam tüketilen et miktarı 500-600 gramı geçmemeli.
Dengeli bir beslenme programında günlük 2-3 porsiyon kadar et grubu besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Kırmızı et ise haftada en az iki kez tüketilmeli. Etin besin değerlerinden maksimum fayda sağlayabilmek için ise yanında mutlaka yeşil yapraklı besinler yer almalı.
Canınızın çok fazla et çekmesi vücudunuzda bulunan demir eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Özellikle kadınların PMS dönemlerinde kaybettikleri demir oranını tamamlamaları için vücut bu şekilde sinyaller gönderebiliyor. Demirce zengin ıspanak, lahana gibi sebzeler de tüketebilirsiniz.
Uzun süre spor yapmayıp spora yeni başlayanlarda, ayrıca antrenman şeklini ve süresini değiştirenlerde, fit olmak amacı ile birden yüklenenlerde egzersiz sonrası gelişen kas ağrılarına halk arasında hamlık veya et kesiği ya da tıbbi adı ile geç gelen kas yorgunluğu 'Delayed Onset Muscle Soleness' (DOMS) denir.
Eğer et yedikten sonra kendinizi yorgun hissediyor ve üstünüze ağırlık çöküyorsa bu bedeninizin eti tam olarak sindiremediğinin ve bağırsaklarınızda kaldığının bir işareti olabilir.
B12 vitamini eksikliğinden kaynaklı unutkanlığın tedavisinde bu vitaminden zengin besinlerin tüketimi çok önemlidir. B12 vitamini hayvansal kaynaklarda yüksek oranda bulunduğu için kırmızı et, karaciğer, süt gibi hayvansal kaynakların tüketimine özen gösterilmelidir.
El ve ayak bilekleri, omuz eklemeleri ve parmaklarda ağrı, değişken ruh hali, depresyon, uykusuzluk, baş ağrısı, saç dökülmesi gibi belirtiler de bulunabilir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliği; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas güçsüzlüğü ve düşme riskinde artışa neden olur.
Bu nedenle “B12 eksikliği ne yemeli?” sorusunun yanıtı süt, süt ürünleri, deniz ürünleri, yumurta, kümes hayvanları ve ettir. “B12 eksikliği olanlar ne yememeli?” sorusu da sıklıkla dile getirilir. Bu eksikliği yaşayan kişilerin vitaminin emilimini engelleyen içeriklerden uzak durması gerekir.
Işlenmiş et tüketimi çalışmalarda kanser riskinde küçük artışlar ile ilişkili bulunmuş. Bu çalışmalarda, risk genellikle tüketilen et miktarı ile artmıştır. 10 çalışmadan elde edilen verilerin analizi, günlük yenen işlenmiş etin her 50 gramlık kısmının kolorektal kanser riskini yaklaşık % 18 artırdığı tahmin ediliyor.
Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, kümes hayvanları tüketmemeye denir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir.
Kesim alanından kanlar içinde gelen etlerin mutlaka hava alan bir kapta 4-5 saat veya mümkünse 1 gün dinlendirilip, etin yemeklik parçalanmasından evvel 40 dereceye kadar olan vücut ısısını 14 dereceye kadar azaltmak gerekir. Etler piştiği zaman ancak bu şekilde lokum gibi olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri