Bankaların, belirlenen vade sonunda kendilerine yatırılan paraya belli bir oranda fazlalık/faiz vermek üzere açtığı hesaplara “vadeli mevduat hesabı” denir. Müslümanlar faizli mevduata bilerek ve isteyerek para yatırmamalıdırlar. Çünkü bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır.
Bu bakımdan İslâm'a göre kâr helâl; faiz haram kabul edilmektedir. Kur'an-1 Kerim'de Allah şöyle buyurur: “Allah, alışverişi he- lâl, ribâyı (faizi) haram kılmıştır..." (Bakara Suresi, 275).
Müslüman başka birisinin malını ancak bir mal veya iş karşılığında alabilir. Hiçbir ekonomik değeri olmayan vade: zamandan dolayı bir kişinin parasını almak onu karşılıksız almak demektir. Bu yüzden dinimiz faizi başkasının malını haksız yere almak olarak tanımlamış ve haram kılmıştır.
“Allah, alım satımı helal, faizi haram kılmıştır.” (Bakara 2/275) Bu sebeple çalışmanın amacı faizi net bir şekilde tanımlayarak, onun diğer ticari faaliyetlerden ayrılmasını kolaylaştırmaktır.
Faizin bütün mallarda haram kılınmasının hikmeti, karşılıksız fazlalıktan ibaret olması ve bunu alanların borçlu aleyhine servetlerinin artması, giderek yoksulun daha yoksul, zenginin de daha zengin hale gelmesi ve bunun topluma verdiği zarardır (II, 458 vd.).
İlgili 43 soru bulundu
Halbuki Allah alım satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, 'Alım satım da ancak faiz gibidir' demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helal, faizi ise haram kılmıştır.
Bakara Suresi, 275. ayet: Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır.
Bankaların, belirlenen vade sonunda kendilerine yatırılan paraya belli bir oranda fazlalık/faiz vermek üzere açtığı hesaplara “vadeli mevduat hesabı” denir. Müslümanlar faizli mevduata bilerek ve isteyerek para yatırmamalıdırlar. Çünkü bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır.
Dâr-ül-harbde, yalnız kâfirlerden faiz alan bir bankaya para yatıran bir müslümanın, bu paranın faizini alması helal olur. Bu bankadan ödünç para alıp faiz verenlerin hepsi müslüman ise, bankaya yatırılan paranın faizini almak haram olur.
Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah, onu affeder.)
İslam önce, fakirin belini iyice kıran kat kat faiz şeklini yasaklamış oluyordu. Daha sonra nazil olan Bakara suresinin 275-281. ayetleriyle her türlü faiz kesinlikle haram kılınacaktır.
İslâm hukukunda faizin iki türü bulunmaktadır. Bunlardan biri “borç faizi” (ribe'd-düyûn), diğeri ise “alış-veriş faizi” (ribe'l-büyû) olarak isimlendirilir. Piyasada daha çok bilinen ve modern iktisatta da faiz olarak isimlendirilen riba, fıkıhta yalnızca borç faizine tekabül etmektedir.
Bakara suresinin 275 ayetinde “Kim faizciliğe. dönerse cehennemden çıkamayacaklar”der Allah-u. Teala.MB başkanı aklınca faizi 16'dan 15'e, 1 puan. düşürerek cehennemden kurtulamaz.
Riba (faiz) Kur'an'ın şiddetli yasaklarından biridir. Birçok ekonomik problemin altın- da faiz vardır. Said Nursi de birçok sosyal problemlerin başında “Ben tok olayım; başkası açlıktan ölse bana ne!” ve “Sen çalış, ben yiyeyim.” düşüncesinin olduğunu ifade etmek- tedir.
«Ey iman edenler~ kat kat artırılmış ribayı~ yemeyiniz. AllaNdan korkunuz ki, kurtuluşa eresiniz» (ayet: 130).
Investing.com - Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, vadesiz mevduatın dinen uygun olmadığını söyledi. Vatandaştan gelen soruları yanıtlayan Din İşleri Yüksek Kurulu, zorunluluk olmadıkça paranın vadesiz hesapta tutulmasının dine uygun olmadığını belirtti.
Diyanet'ten TOKİ fetvası: Kamu bankasının faizi caizdir.
Bu bölümde çalışan kişinin çalışması karşısında aldığı ücret de caizdir. 29- Faizli bir muamelede fazlalığı ödeyen kâfir ise, onun malı muhterem değildir. İster banka yabancı olsun ister başka biri, bu durumda daha önce de belirtildiği gibi, bu fazlalığı almak Müslüman biri için caizdir.
Din İşleri Yüksek Kurulu
Bir kişinin, malını faizli kredi kullanarak satın almak isteyen kişiye satması caiz midir? İslam'a göre faizin her çeşidi haramdır (Bakara, 2/275-279; Buhari, Libas, 96; Müslim, Müsakat 105, 106). Bir zaruret bulunmadıkça faiz almak veya vermek caiz değildir.
Peygamber Efendimiz, faizin her çeşidini ayakları altına aldığını ilan ederek müminlere şöyle seslendi: “İyi bilin ki faizin her çeşidi kesinlikle haramdır, kaldırılmıştır.” Kardeşlerim! Faiz, borç verilen bir parayı veya malı belli bir süre sonunda fazlasıyla geri almaktır.
Bu açıklamanın bütün çelişkileriyle birlikte çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğu üzere, günümüz Türkiye'sinde faiz ve faizli borcun her türlüsü dini olarak yasak değil, bilakis alt ve orta gelirli vatandaşlar devletin ve Diyanet'in onayıyla, bankalar ve TOKİ aracılığıyla borçlanmaya teşvik ediliyor.
Faiz bir kapıdan girince evin diğer kapısından huzur çıkar gider- YENİ- HD - YouTube.
Faiz, dünyada da ahirette de azabı çetin olan büyük bir günahtır. Aziz Kardeşlerim! Faiz haramdır; çünkü İslam'ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar.
Bakara Suresi, 275. ayet: Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri