Faydalı ilim; insana, gayesine ulaşmasında yardım eden ilimdir. İnsanın mârifetullah ve ibâdet iştiyâkını artıran ilimdir. Demek ki faydalı ilim, Allah korkusunu artıran ilimdir. Haşyet ve takvâyı besleyen bir ilimdir.
Maddiyat ve maneviyata dair her ne olursa olsun eğer Allah'ı tanımaya yardımcı oluyorsa bu bilgi kesinlikle faydalıdır. Bir başka yoruma göre ise faydasız ilim sahibinin amelinde ve takvasında herhangi olumlu bir davranış meydana getirmeyen ilimdir.
TDK ilim ne anlama gelir sorusuna şu şekilde yanıt vermektedir: "Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi." İlim kelimesi, bilim ile aynı anlama gelmektedir ancak bilimden daha kapsayıcıdır.
Kur'ân-ı Kerîm'de ilim kavramı daha ziyade “ilâhî bilgi” yahut “vahiy” anlamında kullanılmakta, ayrıca gerek insanın vahyedilmiş ilâhî hakikate dair ilmi, gerekse bilme melekesiyle ilgili kazandığı dünyevî ilmi ifade etmek üzere çeşitli âyetlerde yer almaktadır.
İlgili 24 soru bulundu
Allah'ın evrendeki herşeyin bilgisine sahip olması, Kur'an'ın tabiriyle “ilim” olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla Allah'ın sıfatlarından biri olan “ilim”, Allah'ın herşeyi bilmesi demektir.
Türk Dil Kurumu, "ilim" sözcüğünün birinci kelime anlamını "bilim" olarak vermektedir (ikinci anlamı da "ayrıntı, özellik, nitelik" olarak verilmiştir). Yani "ilim" ve "bilim" sözcükleri, eş anlamlıdır!
Ali ilmin kapısı olarak tavsif edilmiştir. Ona nispet edilen metinlerden oluşan Nehcü'l-Belâga, onun edebî, hikmetli ve veciz sözlerini ihtiva eden bir eserdir.
Allah, ilmi, Kur'ân'ın ifadesine vukufu, meseleleri anlamayı, isabetli kararı ve çözümü, olayları değerlendirme kabiliyetini, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir.
İlim; Kur'ân'da vahiy kaynaklı olduğu beyan edilen ve doğruluğuna da Kur'ân-ı Kerîm'in şahitlik ettiği bir bilgidir.
İlim, kainata, yaradılışın sırlarına ve insana dair temel bilgilere vakıf olmak demektir. Özellikle İslam filozofları tarafından bilim sözcüğünü yerine kullanılan bu kelime birçok tamlamada da yer alır. Örneğin ilm-i arz, jeolojisi demektir.
İlim: Subuti sıfattır. Allah'u Teala'nın her şeyi bilmesi, bilgisinin her şeye yetmesidir. Basar: Subuti sıfattır.
7- İlim: İlm-i Ezel olarak da bilinen ilim sıfatı, Allah'ın kainattaki her şeyden haberdar olması demektir.
“İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.” (İbn Mace, Mukaddime, 17). mealindeki ayette, ilim öğrenmek cihad gibi bir farz olarak öngörülmektedir.
Sözlükte ilim, “bir şeyin hakikat ve mahiyetini kavrayıp idrak etmek” demektir. İlâhî bir sıfat olarak “Allah'ın gerek duyular âlemine gerekse duyu ötesine ait bütün nesne ve olayları bilmesi” diye tanımlanabilir.
yani allahım bir bilgi bir ilim bana fyda vermiyorsa bana yol göstermiyor benim işime yaramıyor veya zara veriyorsa ben bu ilimdden yine sana sığınırım.
Bizzat Kur'an (en-Nahl 16/125). Râgıb el-İsfahânî ise hikmet terimini "ilim ve akılla gerçeği bulma" şeklinde tanımlamaktadır. Hikmet Allah için kullanıldığında "eşyayı bilmek ve onu en sağlam ve kusursuz biçimde yaratmak", insan için kullanıldığında "mevcûdatı bilip hayırlar işlemek" anlamına gelmektedir.
Nazari hikmet; kâinatta cereyan eden ilâhî kanunları (sünnetullah, tabiat kanunları değil de tabiata ait Allah'ın takdir edip var ettiği kanunlar) tefekkür ve muhâkeme etmek yoluyla elde edilir.
Âyet-i kerîme ilmin ve âlimlerin fazileti konusunda açık delillerden biridir. Kur'ân-ı Kerîm'de gerek doğrudan gerekse muhtevâ ve mahiyet olarak ilmin fazileti ve âlimlerin üstünlüğü ile ilgili pek çok âyet vardır. Resûl-i Ekrem Efendimiz'in de ilimle ilgili yüzlerce hadisi bulunmaktadır.
Sorular, ilmin anahtarıdır. Onun içindir ki, yine Peygamberimiz (asm) ilmin “kadın-erkek” her Müslümana farz olduğunu bildirmiştir. Demek, ilim öğrenmek hiçbirimizin kaçamayacağı kadar önemli bir görevdir.
Hamza bin Abdülmuttalib ( y. 568 – 23 Mart 625), İslam Peygamberi Muhammed'in amcası ve süt kardeşidir. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Künyesi Ebu Umare ve Ebu Ya'la olup, lakâbı "Esedullah", yani "Allah'ın Aslanı"dır.
İbn-i Sina'nın tespit ettiği üzere ilmin 7 mertebesi şunlardır: Tahayyül (Hayal etme), Tasavvur (Zihninde Canlandırma), Taakkul (Aklen muhakeme etme), Tasdik (Hakikati Zihnen Bulma ve Doğrulama), İz'an (Kalbin ve Kalbî Duyguların Hakikati Kabul etmesi) İltizam (Ruhun ve Ruhânî duyguların hakikati kabullenmesi, ...
Bu doğrultuda Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir, Hadis, Kelam, İslam Hukuku, İslam Mezhepleri Tarihi, Tasavvuf ve Arap Dili ve Belagatı olmak üzere dini ilimlerin temel yedi alanını kapsayan anabilim dallarından oluşmaktadır.
Ledün ilmi Allah katından melek veya peygamber aracılığı olmadan Allah'ın dilediği kuluna verdiği ilim olup, sadece o ilme sahip olan kul sorumludur. Duyusal bilgi, insanların duyu organlarıyla algıladıkları şeyler, gaybla ilgili bilgi ise, duyu organlarının algı alanı dışında kalan hususların bilgisidir.
İlim kelimesinin eş anlamlısı 'bilim' sözcüğü olarak öne çıkmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri