Yatmadan önce deniz suyu tüketmek aşırı tükürük üretimini engeller. Tuzlu su, serotonin ve stres ile başa çıkmak için hormonlar için melatonin üreterek gece dinlenmeyi sağlar, bu aynı zamanda depresyondan korur.
Uzmanlar, yedi gün boyunca aç karnına içilen sıcak tuzlu suyun, vücudun her hücresini iyileştirebileceğini söylüyor. Ayrıca kemiklerin güçlendiriyor, kan şekeri seviyelerini normalleştiriyor, metabolizmayı hızlandırıyor. Üstelik bunlar tuzlu suyun faydalarının yalnızca bir kısmı.
Eğer tuzlu su ya da deniz suyu içerseniz, aslında hiç su içmemiş gibi olursunuz ve üstelik bir de su kaybedersiniz. Bu durumda vücut sıvıları tükenir, kas krampları meydana gelir, ağızda kuruma gözlemlenir ve tabii ki susarsınız.
Tuz, bağırsaklar için adeta doğal antibiyotiktir. Düzenli tükettiğiniz tuzlu su sindirim sisteminizi düzenler.
Kan lekesinin kuruduğunu fark ettiğinizde uygulanacak en iyi yöntemlerden biri de tuzlu sudur. Tuz ve suyu karıştırarak macun kıvamı elde edin ve bu karışımı lekenin üzerine sürün. Bir bez ya da bulaşık süngeri ile elde ettiğiniz karışımı lekenin bulaştığı bölgeye sürün.
İlgili 42 soru bulundu
İş dönüşü ayaklarınızı tuzlu suyla yıkamak tahmin ettiğinizin ötesinde bir yarar sağlar. Tuzlu su bedende birikmiş negatif elektriği iletkenliği sayesinde sizden alır götürür.
Haftada 1 kere banyodan sonra 1 litre suya 2 çorba kaşığı tuzu döküp, bu suyu sağ tarafınızdan komple tüm vücuda dökün ve 1 gece böyle kalın. Tuzlu su, tuzun içerisindeki kristaller ve atomlar sayesinde vücuttaki negatif elektriği vücuttan uzaklaştırmaya ve vücudu dinlenmeye yaramaktadır.
Mide ekşimesi, mide solucanları, kabızlık, mide ağrısı, şişkinlik, kusma gibi sindirim rahatsızlıklarına iyi gelir. Tuzlu suyla yapılan gargara, boğaz ağrısı için en çok kullanılan yöntemdir. Tuzlu su solüsyonunda kaya tuzu kullanmak, çeşitli ağız rahatsızlıklarının tedavisi için de önerilir.
Tuzlu su hipertonik bir çözelti olduğu için çoğunlukla iltihaplanmayı gidermek için kullanılır. Bu, iltihaplı hücrelerin içindeki tuzdan daha yüksek bir tuz konsantrasyonu içerdiği anlamına gelir. Enfeksiyon veya ameliyattan kaynaklanan ödem (iltihap) içerisinde su bulunur.
Deniz suyunun tuzlu olması, yüksek kolesterol ya da yüksek kan basıncını azaltmakta, düzensiz kalp atışlarını düzenlemekte yardımcı olur. Bu nedenle; ateroskleroz, kalp krizi ya da felci engelleyebilmektedir. Vücutta uygun şeker seviyesini korumaya yardımcı olmak için insülin ihtiyacını azaltmaya destek olabilmektedir.
Banyodan sonra haftada 1 defa 1 litre suya 2 kaşık tuz karışımını sağ taraftan başlayarak tüm vücuda dökmek gerekiyor. 1 gece sabaha kadar durulanmadan bu şekilde kalınırsa vücuda sağdan sola pozitif enerji yükleniyor. Bu nedenle psikolog Esra Ezmeci tuzlu suyu sağdan sola doğru dökmeyi öneriyor.
Çalışan kadınların düşen enerjilerini yükseltecek ve güzelleştirecek tuzlu su yöntemi, kadınların kendi enerjilerini ortaya çıkarıyor. Tuzlu su ve çapalama yöntemini deneyen pek çok kadın, eşlerini kendilerine bağladıklarını ve dişil özelliklerinin yükseldiğini ifade ediyor.
İnsan vücudunun günlük tuz ihtiyacı 6 gramdır. 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre ise Türkiye'de günlük tuz tüketim miktarı 18 gram olarak belirlendi.
Yatmadan önce deniz suyu tüketmek aşırı tükürük üretimini engeller. Tuzlu su, serotonin ve stres ile başa çıkmak için hormonlar için melatonin üreterek gece dinlenmeyi sağlar, bu aynı zamanda depresyondan korur.
Karatay: yeterli miktarda saf su değil tuzlu su tüketilmesi gerektiğini söyledi. Günde 2,5-3 litre su içilecek dedi.
İçi mineral dolu tuzlu su olması tüm hücrelerimize yararlı. Onun dışında da yüzde 20 oranında hayvansal protein, bunun yanında da yüzde 19,9 oranında hayvansal yağ olacak.
Tuzlu su, bazı bakterileri öldürebilir; ancak hepsini tümüyle yok etmez. Ayrıca tuz çözeltileri, bakterilerin; diş etlerinin, dişlerin ve boğazın yüzeyine yaklaşmasına yardımcı olur ve tuzlu su gargaraları ile tükürme sonucu ağızdan kolayca atılabilir.
Bir fincan soğuk suyun içine bir yemek kaşığı tuz karıştırın. Sabah akşam 2 kez gargara yapın, iltihap kuruyabilir. 6- ılındıktan sonra gargara olarak kullanabilirsiniz. Papatya çayı gibi, ekinezya da rahatlatacaktır.
Eğer diş eti çekilmesi (periodontitis) gelişmiş değilse, cerrahi olmayan tedaviler ve daha az invazif prosedürler ile tedavi süreci tamamlanabilir. Bunun için tartar ve bakterilerin diş yüzeyinden kazınarak uzaklaştırılması, alet kullanımı, lazer veya ultrasonik cihazlar yardımı ile gerçekleştirilebilir.
Ne kadar tuz, o kadar ödem
Yani, tuz her zaman suya bağlı olarak dolaşır. Vücutta, sodyumun bulunduğu her alanda su da var. Tuz damar içindeki basıncı bu yolla artırdığı gibi ödeme de neden olabilir. Ödem, özellikle akciğerlerde olduğunda hayatı tehdit eder.
Doğal bir mineral olan tuz, vücudumuzdaki kan miktarı ve tansiyon seviyesi için önemlidir. Vücudun elektrolit dengesini sağlayan tuz, alınması gereken miktarlarda tüketildiği takdirde, vücudun asit – baz dengesini koruyarak kas kramplarının önüne geçer.
Tuz, günümüzde dezenfeksiyon için hala kullanılmaktadır ve yara, kesik, yanık gibi enfeksiyona meyilli alanların yanı sıra yiyecek ve nesnelerin temizliğinde de tercih edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle yara dezenfeksiyonu söz konusu olduğunda, tuzun yalnızca geçici bir önlem olduğu unutulmamalıdır.
Banyo yaparken kullanılan tuzlu su gözenekleri açarak cildin derinlemesine temizlenmesini sağlar. Yüzyıllardır kullanılan bu yöntem sayesinde vücut hızla toksin atar. Cilt hücrelerin bariyerini kirden arındıran tuzlu su yöntemi genellikle hamam ortamlarında tercih edilir.
Tuzlu su yöntemini dişil enerjiyi yükseltmek için kullanılıyormuş. Bu yöntem oldukça basit. 1 litre suya 2 yemek kaşığı tuz döküp karıştırıyor ve duştan sonra istersek sadece sağ omzunuza ya da sağdan başlayıp tüm vücudunuza döküyorsunuz.
Deniz suyundaki tuz, saç derisini ferahlattığı ve stimüle ettiği için kan dolaşımının artmasına da destek olur. Bu sebeple saçın uzamasına yardımcı olabilir. Ancak saçınızı hızlı bir şekilde uzatmak için yalnızca deniz suyuna bel bağlamak yanlış.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri