Hemi-, hemi-: yarı. Hemiplegia- hemipleji: vücudun yarısının felç olması. • Hyper-, hiper-: yüksek, fazla, üzerinde.
Çok köklü dişlerde uygulanan hemisection metodu, periodontal veya endodontik nedenler ile diş köklerinden birinin alınması diğer kö- kün yerinde bırakılması veya kronun bifürkasyon noktasına kadar iki- ye ayrılması şeklinde tanımlanabilir.
Bu edat Fransızca parer “yardım etmek, hazırlamak, tedarik etmek” fiilinden türetilmiştir. Bu fiil Latince aynı anlama gelen parare fiilinden evrilmiştir.
Sonra ön ek olan “peri/peri” ifadesine bakalım, bu önek etrafında anlamına gelmektedir. Buraya kadar bir şeyin etrafında inflamasyon olduğunu anlıyoruz. Tıbbi terimin ortasında yer alan köke baktığımızda ise “arth/art” eklem anlamına geldiğini görüyoruz.
Postoperatif kelimesi ingilizce 'Post'' ve ''Operation'' kelimelerinden oluşur. Türkçe'ye çevrildiğinde Postoperatif kelimesi ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecini ifade etmek için kullanılır.
İlgili 34 soru bulundu
Pre “önce”, post “sonra” anlamına gelir. Pre-fader, fader'dan önce; post-fader ise fader'dan sonra demektir. Sinyal akış şemasında da görebileceğiniz gibi, pre-fader konumunda sinyal fader'dan önce, post-fader konumunda ise fader'dan sonra alınıp kanal dışına gönderilir.
İkincil (Sekonder) Koruma:
Hastalıkları en erken zamanda belirlemek için yapılan uygulamaları kapsar. Örneğin semptomlar başlamadan önce yapılan mamografi ya da düzenli tansiyon ölçümleri ikincil basamak önlemleridir.
Retro (retro): Geride, arkada kalan kısım. Sarcoma (sarkom): Bağ dokusundan gelişen, kötü huylu tümör.
Intersex İngilizce'de intersekse karşılık gelen kelimedir. İngilizcede sex = (biyolojik) cinsiyet demektir. Karyotip biyolojide/ tıpta insanın genetik donanımının tamamına denir. Bir insanın görüntüsüne (fenotip) kıyasla, karyotip çıplak gözle görülemez, tersine örneğin kromozom analizinin yapılması gerekir.
İnsan adenovirüsleri genellikle gözleri veya üst ya da alt solunum yollarını etkileyen bir virüstür. Hafif veya şiddetli hastalılara neden olabilen adenovirüs enfeksiyonları genel olarak soğuk algınlığı, kırmızı göz, zatürre ve akut bronşit gibi rahatsızlıklarla kendisini belli ediyor.
A – Alert = Uyanık V – Verbal = Sözel uyarıya yanıt var P – Painful = Ağrılı uyarıya yanıt var U – Unresponsive = Yanıt yok.
Lösemi terimi, Türkçedeki geleneksel Fransız söyleyişinin bir ürünüdür. Yunanca leukos (beyaz) ve haima (kan) sözcükle- rinden kurulmuş bu yapay terim, Yunanca yazılışına sadık ka- lınarak, İnglizcede leuk(a)emia, Almancada Leukamie di- ye yazılıyor.
Pars interartikularis Latince “eklemler arasındaki kısım” anlamına gelir ve bu kısım omurgalarımızı birbirine bağlayan faset eklemler arasındaki kalan yere verilir. Kısaca “pars” olarak adlandırılır.
Öncelikle diş dolgusu ve kanal tedavisi çok detaylı yapılır. Hemiseksiyon yöntemi, çürümüş olan diş kökü – uzantıları ve kötü dokuların alınıp detaylıca uzaklaştırılması ve sonrasında da sağlam kökün alt yapısının korunması ve üzerine Kaplama ve Köprü Protez yapılması esasına dayanır.
Diş çekimi ve bunu takiben implant uygulanması, apikal rezeksiyon (kök ucunun kesilerek iltihabın temizlenmesi ), hemisection (iltihaplı kökün dişten ayrılıp alınması ), retreatment (kanal tedavisinin yenilenmesi) bu durumda uygulanabilmektedir.
Dişin alveol soketinden tamamen çıkmasına avülsiyon denilmektedir. Avülsiyon genellikle kök oluşumunun tamamlanmadığı ve periodonsiyumun çok esnek olduğu genç bireylerde görülmektedir. Horizontal yönde gelen travma sonrası diş tamamen soketinden çıkabilmektedir.
Intra- ve inter-moleküler kuvvetler arasındaki temel fark, inter-moleküllerin kuvvetlerin moleküllerin kendi aralarında bulunması, intra-molekülerllerin ise bir molekül içindeki atomlar arasında bulunmasıdır. Bir molekül içindeki atomları bir arada tutan kuvvettlerdir.
Eksternal, dış, dışında, dışarıda. Latince “externus” kelimesinden gelir, İngilizce'si “external” dir. Tıp jargonunda genellikle, external kelimesinin karşılığı olan “dış” kelimesi yerine Türkçeleştirilerek “eksternal” terimi kullanılır.
latince bi tıp deyimi olup bi organın duvarının içi ile ilgili anlamına gelir. bir okul veya organizasyonun duzenledigi spor faliyetleri. bir yerleşimin sınırları içinde bulunan gömülere/mezarlara verilen ad.
Latince köklü, "baş" anlamına gelen bir ektir. Örneğin, "caput vertebralis" ifadesi "omurganın baş kısmı" anlamına gelmektedir.
Superior ve inferior, sırasıyla üst ve alt tarafı ifade etmek için kullanılır.
Distal; bir organın merkezden uzakta olan kısmıdır. Anatomik olarak bir referans noktasından, orijinden (doğduğu-başladığı nokta) veya bağlanma noktasından, medyan çizgiden uzakta bulunan. Proksimal'in zıddı.
Primerler (Oligonükleotid), kısa nükleotid dizileridir. Birçok moleküler ve genetik işlemlerde kullanılmaktadırlar. Nükleik asit probeları, hibridizasyon yoluyla spesifik nükleik asitsekanslarını tespit etmek için çok önemli reaktiflerdir.
Fokal (focal) kelimesi, fokus (focus=odak) ve lokal (local=bölgesel) kelimelerinden oluşur. Fokal infeksiyon vakalarında genellikle organizmanın bir yerinde kronikleşmiş ve gizli kalmış bir infeksiyon bulunur. Buna infektif odak denir.
Difüzyon (Geçişme veya yayılma olarak da bilinir.), maddelerin çok yoğun ortamdan, az yoğun ortama doğru kendiliğinden yayılmasıdır. Fiziksel kimyada ise moleküllerin kinetik enerjilerine bağlı olarak rastgele hareketlerine denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri