“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ifadesindeki “bilme”den maksat, bu âyetler bağlamında öncelikle, yalnız zor durumda kalındığı zaman değil, her zaman Allah'ı bilip tanımayı (ma'rifetullah), bu irfan sayesinde yaratılmışlara kul olmaktan kurtulup yaratana kul olmanın önemini kavramayı ifade eder.
Allah Teâlâ, “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer 39/9) beyanıyla bu iki tabloyu mukayese etmekte ve karşı karşıya koymaktadır. “Gerçek şu ki, kulları içinde ancak âlimler, Allah'tan gerektiği gibi korkarlar” (Fâtır 35/28) buyrulur.
Bilgisiz insanlar körler gibidir: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer, 39/9). "Aynen görenle görmeyenin bir olmadığı gibi."
Cevap: A şıkkıdır. A şıkkında verilen "bilgi sahibi olmaya gayret edilmelidir." ifadesi doğrudur çünkü bu ayette bilgili insanlar ve bilmeyen insanlar arasındaki farktan bahsedilmektedir. Bu ayet akıl sahibi olan insanların olayları daha iyi anlayacağını ve düşünmenin önemini vurgular.
Zümer Suresi 8-9. Ayetler {Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur Mu?}
İlgili 24 soru bulundu
Meal (Kur'an Yolu)
De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”
Bununla beraber hiçbir şeyin Allah'a ortak olmayacağı, O'nun mutlak ve eşsiz yaratıcı olduğu ve O'na inanmanın kişinin ahiret hayatını kurtaracağı konuları yer alır. Bu surenin özellikle yatmadan önce okunması, kişiye huzur verecektir.
Bilen kişiler ile bilmeyen kişilerin eşit olmayacağından bahsetmektedir. Bilen kişiler, okuyan, araştıran ve inceleyen kişiler her zaman daha iyidir. Yani iyiden kasıt Allah katında daha üstündür. Bilmeden yorum yapan, bilmeyerek konuşan, bilmeden istişare eden kişilerle bilen kişiler eşit değildir.
Eğer müminlerden iki grup birbiriyle kavgaya tutuşursa hemen aralarını düzeltin; ikisinden biri diğerinin hakkına tecavüz etmiş olursa -Allah'ın emrine geri dönünceye kadar- haksızlığa sapanlara karşı savaşın; dönerlerse aralarındaki anlaşmazlığı adaletle çözüme bağlayın ve herkese hakkını verin.
Mü'minûn suresinin 91. ayeti de Allah'ın birliğine vurgu yapan bir delildir: “Allah ne bir çocuk edinmiştir ne de O'nunla birlikte O'na ortak bir tanrı vardır.
belli bir konu üzerinde çalışmış, eğitim görmüş, emek vermiş insanla, yine aynı konu üzerinde hiç yoğunluğu bulunmayan başka bir insanın aynı fikir içerisinde olamayaca, aynı hiz ve akıcılıkta düşünemeyeceğini ve farkı anlatan cümle. görünen anlamı dışında sadece bilenler tarafından anlaşılan bir anlamı daha olan söz.
'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? ' Allah'ın Ayeti bu, sözü. Bir de ilk emri var, 'Oku, yaradan Rabbinin adıyla oku'. İlk isteğini bile yerine getirmekten aciz insanlar topluluğu çoğunlukta.
Zümer Suresi, 11.Ayette Verilmek İstenen Mesaj
Zümer Suresi'nin 11. ayetinde verilmek istenen mesaj, Allah'ın birliği ve ibadet edilmesinin özgünlüğüdür.
İçerisinde Hz. Meryem'in ile ilgili kıssa bulunması nedeni ile bu ismi alan sûrenin en bilinen ayeti 96. Ayetidir. Halk arasında “Sevgi ayeti” olarak geçen bu ayet, okunduğu zaman sevdiğiniz kişiyle aranızda olan sevgi bağını güçlendirdiği söylenir.
Kendiniz için; Önceden ne hayırda bulunursanız onu, Allah katında bulursunuz. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür. Siz namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin; siz önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız.
42: Allah, ölümleri anında ruhları bedenlerden çekip alır. Henüz ölüm vakti gelmemiş olanların ruhlarını ise uyudukları sırada alır; sonra ölümüne hükmettiği kimselerin ruhlarını berzah âleminde tutar; diğerlerini de belirlenmiş bir süreye kadar yaşamaları için serbest bırakır.
Meal (Kur'an Yolu)
Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O'na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.
Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 6.Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.
Bilin ki Allah'ın elçisi aranızdadır. Birçok durumda o sizin dediklerinizi yapsaydı işiniz kötüye giderdi, fakat Allah size imanı sevdirdi ve onu gönlünüze sindirdi; inkârcılığı, yoldan çıkmayı ve emre aykırı davranmayı da size çirkin gösterdi.
Mallarını gece gündüz, gizli-açık (Allah yolunda) infak edenler var ya onlar için Rableri katında ödül(ler)i vardır. [*] Onlara herhangi bir korku yoktur; onlar üzülmeyecek de. Bu ayet infakın her zaman ve her şekilde yapılması gerektiğini öğretmektedir.
Sonra Sûr'a (ikinci defa) üflenince ölüler mezarlarından kalkıp bakınırlar." (Zümer Suresi 68. ayet) buyurulmakta, dolayısıyla isim olarak olmasa da bu meleğin vazifesi bu ayetle belirtilmektedir.
Allah, kuluna (Peygamberine) kâfi değil mi? (Ey Rasûlüm, durmuşlar da) seni Allah'dan başkalarıyla (putlarla) korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık ona hidayet edecek yoktur. Allah, kulu için yeterli değil midir? (Evet, yeterlidir.)
De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alır. Yoksa o kimse ki, gece saatlerinde (ibadete) müdavimdir, secde edici ve kıyamda bulunucu olarak ahiret azabından hazer eder ve Rabbinin rahmetini rica eyler.
Hûd suresinin ne için okunması gerektiği çok fazla araştırılır. Çünkü bu sure çok faziletlidir. Hûd suresi 56. Ayetin okunma sebebi, nazara tutulmuş kişiyi bu nazardan kurtarmaktır.
De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak gerçek akıl ve idrak sahipleri düşünüp ders çıkarırlar.” (Zümer 39/8-9)
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri