Erkeklerde de kansere yol açıyor HPV, rahim ağzındaki hücrelerde değişikliklere yol açarak rahim ağzı kanserine neden olmaktadır. Rahim ağzı kanseri erken dönemde teşhis edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. HPV aynı zamanda ender de olsa vulva, vajen, anüs, ağız ve yutak kanserine de yol açabilir.
HPV, halk arasında oldukça korkulan bir hastalık olmasına rağmen tedavisi olan bir hastalıktır. Genellikle tekrar etmesinden korkulur ancak tekrarlamamasını sağlayacak önlemler vardır. Kadınlarda, HPV virüsünün 100 tipinden 30 tipi kanser yapabilir. Bu 30 HPV tipinden de ancak 2 tanesi risklidir.
HPV aşıları rahim ağzı (serviks) kanserinin yaklaşık yüzde 70 nedeni olan yüksek riskli HPV Tip 16 ve 18'e karşı koruma sağlamaktadır. Kanser etyolojisinde yer alan diğer yüksek riskli HPV tiplerine karşı aşı ile korunma sağlanamayacağından, aşı olan bireylerin de serviks kanseri riski taşıdığı unutulmamalıdır.
Düşük riskli tipleri (HPV Tip 1,2,4 gibi) el ve ayaklarda siğillere, yine düşük riskli diğer tipleri (HPV tip 6 ve 11) genital bölgede siğillere neden olurken yüksek riskli tipleri (HPV 16, 18, 31, 33, 35 gibi) rahim ağzında preinvaziv lezyonlara ve rahim ağzı kanserine neden olabilmektedir.
Her HPV kanser yapmaz. %70-80'inden sorumludur.
İlgili 35 soru bulundu
onkolojik hpv tipleri vücuda alındıktan sonra rahim ağzı kanseri oluşuncaya kadar geçen süre 5-15 yıl arasında değişir. Bu sebeple düzenli jinekolojik kontrole giden ve smear hpv testini yaptıran hastalarda rahim ağzı kanserine dönüşmeden erken tanı ile leep veya konizasyon işlemi ile kanser olması önlenir.
HPV virüsü, cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğu için ondan korunmanın en iyi yolu tek eşlilik ve sadakattir. Bu şekilde enfeksiyonun toplumda yayılmasının önü alınmış olur.
HPV virüsü vücuda bulaştıktan sonra yok edilemez. Hastalar ömür boyu HPV virüsü taşıyıcısı olarak hayatlarına devam ederler. HPV tedavisi sadece virüsten dolayı oluşan siğillerin yok edilmesini amaçlar.
Human Papilloma Virüsünü vücuttan atabilmenin en önemli adımlarından biri, HPV taşıyıcısı olan birey ile cinsel ilişkiye girerken mutlaka kondom kullanmaktır. Aynı zamanda genital bölge ve çevresinde ortaya çıkan siğil lezyonları var ise bunların tedavisinin yapılması gerekir.
HPV'nin yol açtığı siğil ve rahim ağzı yarasına yönelik yapılan tedavilerde HPV vücuttan atılmaz. HPV virüsün oluşturduğu klinik bulguları yok eder ama taşıyıcılık tedavi edilemez. HPV'nin yok olabilmesi ancak vücudun koruyucu hücreleri ile yani bağışıklık sistemi ile sağlanabilir.
Bu virüs bir üst seviyeye geçerek, rahim ağzı kanserine sebep olabilir. Diğer yandan, bağışıklı sistemi virüsü yenerek, vücutta yok olmasını sağlayabilir. HPV virüsü erken dönemde rahim ağzında lezyonlara neden olabilir. Bu lezyonların %1'lik kısmı ilerleyen süreçte rahim ağzı kanseri için risk taşır.
Fakat HPV testi pozitif çıkan kadınların aynı dönemde yapılan smear testlerinde smear sonucu negatif yani normal çıkanlarda HPV enfeksiyonunun iki yıl içerisinde yüzde 90 ila yüzde 95 oranında vücudun savunma sistemi tarafından ortadan kaldırılacağıdır.
HPV'nin herhangi bir belirtiye neden olup olmadığı, yüksek veya düşük riskli olup olmadığı ile ilgili değildir. Kanser riskini veya varlığını belirlemenin tek yolu mikroskobik inceleme ve laboratuvar testidir.
Eğer erkekte HPV pozitifliği saptandıysa 30 yaş üzeri kadınlarda HPV testi ve Pap smear testi yapılmalı ve pozitiflik saptanması durumunda serviks kolposkopi işlemi ile ayrıntılı değerlendirilmelidir. Kadınlarda HPV testi pozitif çıkması durumunda erkekte rutin olarak HPV testi yapılmasına gerek yoktur.
Sorularının cevabı ise, her siğil HPV virüsü ile bağlantılıdır. Halk arasında bazı hayvanların siğil yaptığı yönünde söylenti olsa da bu gerçeği yansıtmamaktadır. Eğer vücudunuzda HPV bulunmuyorsa siğil çıkması tıbben imkansızdır.
Genellikle HPV virüsü sıklıkla genel olarak bakarsanız tüm HPV tiplerine; bir yıl içinde %70, iki yıl içinde %85-90, ve 3 yıla doğru da %98 oranında kesinlikle vücuttan atılacaktır.
Siğil kaybolana kadar cinsel ilişkiye girilmemeli
Eğer ilişkide bulanacaklarsa ilişki sırasında prezervatif kullanılması önerilir. Fakat bu %100 bir korunma sağlamayacaktır; çünkü prezervatifin örtmediği alanlara da hastalık bulaşabilir.
HPV olması evliliğe engel değildir.
Cinsel yolla bulaşan hastalık olduğu için hem hasta hem de cinsel temasta bulunduğu kişi tehlike altındadır. Hasta tedavi olmadığı takdirde siğiller artabilir, çevre dokuya dağılabilir.Kendiliğinden büyür.
Genital bölge ve çevresinde siğil lezyonları varsa tedavi edilmelidir. HPV'nin vücuttan daha hızlı atılabilmesi için genital bölgedeki tüylerin ağda, jilet veya sürekli tekrarlanan tüy dökücü kremlerle iyice temizlenmemelidir. Diğer önemli faktör ise kofaktörlerdir.
HPV ile infekte olan kişilerin %90'ında yaklaşık viral klerensin olduğu bilinmektedir. Bunun için belirli bir süre verilememektedir. Ancak 4-6 ay ile 1-2 yıl arasında gerilemenin olduğu bildirilmektedir.
HPV'den kurtulmak mümkün mü sorusunun cevabı HPV bir kez bulaştığı zaman vücutta kalıcı olacağı yönündedir. Oysa ki cinsel yaşamı olan bireylerin yaklaşık %60 ila %80 i yaşamlarının bir dönemde bu virüsle karşılaşmakta ve kendi vücut dirençleri ile bu virüsü yenmektedir.
Erkeklerin taşıyıcı olduğu, cinsel temas ile bulaşan ve kadınlarda rahim ağzı kanseriyle ölümcül sonuçları olan Human Papilloma Virüsü'ne (HPV) yakalanan her kadının, eşi tarafından aldatılmadığı belirtildi.
HPV virüsü tedavisi olarak bahsedilen aslında oluşan genital siğillerin (kondilom) tedavisidir. Bu siğiller kadınlarda farklı yollarla yok edilirken, erkeklerde sadece yakılarak tedavi edilebilir. Daha sonra tekrar çıkma ihtimalleri vardır.
Genital siğil, tedavilerinden 5-15 gün sonrasında yara iyileşmesi tamamlanınca cinsel ilişkiye girilebilir. Ancak kişilerin tedavi sonrası dönemlerinde dahi cinsel partnerine bulaştırma riski bulunur. Bu nedenle partnerlerini, HPV aşısı önerilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri